Uyuşturucuya karşılar, futbolda şampiyonlar
Ahsen Demircioğlu/YENİ İZMİR-Kimi henüz 10 kimi ise 16 yaşında, hedefleri iyi birer futbolcu olmak. Bunun için...
Ahsen Demircioğlu/YENİ İZMİR-Kimi henüz 10 kimi ise 16 yaşında, hedefleri iyi birer futbolcu olmak. Bunun için haftanın 5 günü antrenmandalar, çabalıyorlar ve bütçeli kulüplere taş çıkaran başarı hikayesinin adımlarını atıyorlar. Esentepespor yalnızca bir spor kulübü değil onlar için… olumsuzluklara karşı direnme, mücadele etme, kaderlerini değiştirme, umudu yaşatma yani bir kırılma noktası, başarı hikayesinin kocaman bir adımı…
Tepecik dosyamızın bu bölümünde, tüm olumsuzluklar, yetersizlikler içinde geleceklerini arayan çocukların ve onlar için yol açmaya çalışanların çabalarını gözlemleyip aktarmak istedik; İmkansızlıklar içinde yazılmaya çalışılan umut hikayesini…
Esentepespor’un antrenörü Engin Demirkol, ‘Çingenesin’ denilerek ötekileştiren ve yetenekleri göz ardı edilerek hak ettiği formayı bırakmak zorunda kalan bir futbolcu. Cem Pekbalıkçi, o da bu ayrımcılığı defalarca yaşamış bir isim…
Bu çocukların halinden daha iyi kim anlayabilir ki… onlar bunu yaşadıkları için Tepecik’in yetenekli çocuklarından bir futbol takımı kurmuş, çocukların umutlarına can suyu, olumsuzluklardan kurtulmalarına yol gösterici olmak için… Gelin onlardan dinleyelim bu hikâyeyi; ders alalım, destek olalım, bir şey yapamıyorsak da takdir edelim, alkışlayalım bu büyük yürekleri…
İşin uzmanları da kendini sosyal sorumluluk gereği konuya adayanlar da ülkemizin baş belalarından bir olan uyuşturucuyla nasıl mücadele edileceğini tartışadursun, madde kullanımına yatkın olan çocukları uyuşturucu illetinden korumak için futbol takımı kuruldu. Hem de uyuşturucu kullanımının en yüksek olduğunun iddia edildiği İzmir Tepecik’te.
Herkese örnek olması gereken ‘Umuda Yolculuk’ta bir merkez üssü olabilecek futbol kulübünün kuruluşunun hikayesini Ahsen Demircioğlu araştırdı. ‘Ben sporcunun zeki, çevik ve aynı zamanda ahlâklısını severim’ diyen Atatürk’ün izinde atılan her bir adımın; doğruya, müdanasızlığa ve aydınlık yarınlara açıldığını, hangi ortamda olunursa olsun hep bir umudun olduğunu ve her başarı hikayesinde bir acının saklı olduğu Konak Esentepe Spor Kulübü.
Engin Demirkol’u rol model almış ve Tepecik’in çocuklarına başka bir hayatın mümkün olduğuna ikna etmek için binbir çabayla kurulmuş bir spor kulübü. Aslında spor kulübü demek yetersiz kalacak. Umuda yolculukta bir merkez üssü.
Esentepespor, Engin Demirkol ve Cem Pekbalıkcı’nın çabalarıyla kurulmuş. Antrenör Engin Demirkol ‘çingenesin’ denilerek yetenekleri göz ardı edilerek hak ettiği formayı bırakmak zorunda kalan bir futbolcu. Cem Pekbalıkcı, o da bu ayrımcılığı defalarca şahit olmuş bir isim… Bu çocukların halinden daha iyi kim anlayabilir ki…
UYUŞTURUCU İLE MÜCADELE
Mahallenin kültür merkezinde de görev yapan Cem Pekbalıkcı, Esentepe Spor Kulübü’nün hikayesinin bir haberle başladığını söylüyor ve şöyle anlatıyor:
“Benim Ankara’da çalışan gazeteci bir arkadaşım vardı. ‘Romanlar hakkında bir haber yapalım ve konusu da uyuşturucu olsun’ dedi. Çünkü uyuşturucu çok yüksek kullanımda Tepecik’te. Bu insanları fişleyerek değil ama insanların yaşantılarının ne kadar sıkıntılı olduğunu ve neler yaşadıklarını ele alalım, diyerek yola çıktık. Haber yayımlandı ancak fark ettik ki kimse elini taşın altına koymuyor. Bir yıldır biz hep uyuşturucuyla alakalı haber duyuyor muyuz? Herkes lanetliyor mu? Mahallenin içerisinde kocaman ‘uyuşturucuya hayır’ yazısı asılıyor ama bir şey değişmiyor. Ne satan buradan gidiyor, ne de alıcısı ayağını oradan kesiyor, devam ediyor. Ne oldu? Biz de düşündük ne yapabiliriz, diye. En iyi eğitici faaliyet, uyuşturucudan uzak tutmak, zaten yakalanan artık hastaneye yatıp rehabilite olması lazım ya da devam edecek. Bizim artık o safhada yapabileceğimiz pek bir şey yok. Hastane yetersizliği var, AMATEM’ler yetersiz. Finalinde bu bir kısır döngü. AMATEM’e yatıyor, geliyor, tekrar bulaşıyor gibi bir kısır döngü. Biz de dedik ki çocuklar bu kısır döngüye girmesin, hiç bulaşmamış çocukları sporla buluşturalım.”
NE ALKOL, NE SİGARA
Roman mahallelerinde Hücumspor, Hüradaletspor, Gürçeşme Kayaspor, Esentepe Spor kulüplerinin yer aldığını fakat hiç birinin federasyon ya da Gençlik Spor İl Müdürlükleri’nde yani yasal bir zeminde kaydının bulunmadığını kaydeden Cem Pekbalıkcı, “uyuşturucuyla mücadele” için futbol takımını kurmayı, Tepecik’teki gençlere rol modeller oluşturmayı, onları alkolden, sigaradan, küfürden uzak tutmayı hedefleyerek yola çıktıklarını ifade etti.
Türkiye Futbol Federasyonu’na kayıt için gereken 80 bin liray ödeme imkanlarının bulunmaması nedeniyle o dönemin Roman Milletvekili Cemal Bekle, İzmir Romanlar Derneği Başkanı Abdullah Cıstır ve Meclis Üyesi Ali Yangir’den destek aldıklarını kaydeden Pekbalıkçı, zorlu bir süreç sonrası İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin yönlendirmesiyle sponsor parayı tamamlayarak takımın resmi kuruluşunu gerçekleştirdiklerini bildirdi.
Cem Pekbalıkcı
MAHALLELİ ‘DÜĞÜN VAR’ ZANNETTİ
Pekbalıkcı, şöyle devam etti:
“Biz takımı kurduk lige 3 gün kalmıştı, federasyona bildirilen takımların listeleri oluşturulurken bizim oyuncu listesini oluşturacak paramız dahi yoktu. Konak Belediyesi ile temaslar kurmaya çalıştık, sponsor aradık, sıkı mücadele ettik ve 13 bin TL yatırarak oyuncularımızın lisanslarını çıkardık. Takım son bir gün kala hazırlandı, müsabakalara girdi. İşin asıl güzel tarafı şuydu; 24 hafta süren ligde yalnızca 2 takıma yenildik. Son maça lig birinciliği için çıktık. Ya biz ya da oynadığımız takım şampiyon olacaktı. Maçta 86 dakikaya kadar 3-0 gerideydik. Bu dakikadan itibaren 90+7 dakikaya kadar 3-0 olan skoru 3-4’e çevirdik, maçı kazandık, kupayı aldık. 60 yıldır mücadele veren takımlar var ama biz kurulduğumuz yıl, hazırlanma fırsatı dahi bulamadan şampiyon olduk. Şampiyon olunca kupa töreni hazırladık. Mahallelide düğün var zannetti. Halbuki düğün yok, takımın kupa törenini hazırlıyorduk. Mahallede kupayı kaldırttık. Çocuklar bunu görünce ‘biz de oynayacağız, biz de oynayacağız’ diyerek kulübümüze koştu.”
İKİ HAFTA KALA VEFAT HABERİ GELDİ
Mahalledeki gençlerden kurulu takımla, amatörde ilk yıllarında üst lige çıkma başarısını gösterdik. Bunun da takıma katılımı artırdığını kaydeden Cem Pekbalıkcı, “Ama 28 yaşındaki bir arkadaşımız bu konuda çok heyecanlıydı. Gıda Çarşısı’nda çalışıyordu. Kramponlarını aldı, hevesle ve heyecanla antrenmanlara katıldı, hazırlandı. Lige 2 hafta kala çalıştığı işyerinin deposunda yangın çıktı. Çıkan yangında hayatını kaybetti. Çok üzüldük, sezona büyük bir hüzünle başladık” ifadeleriyle ikinci yıllarının başında yaşadıkları acı olayı aktardı.
Buna rağmen mücadeleden vazgeçmediklerini bu ligde de şampiyonluğu kovaladıklarını aktaran Pekbalıkcı, “Sezonu yine şampiyon tamamladık. Kupayı kaldırırken de vefat eden arkadaşımızın çocukları için kaldırdık. Çocukları bize çocuklarımız oldu, hala görüşüyoruz” dedi.
Kuruluşlarından sonraki iki yılda iki şampiyonluk kazanmalarının, ‘Tepecikli gençlerin başarılarının mahallede büyük yankı uyandırdığını ve ilginin çok üst seviyelere ulaştığını kaydeden Pekbalıkçı, bunun üzerine A takımın yanında U-12, U-14, U-15, U-16 ve U-17 takımlarını oluşturduklarını, bugün 6 kategoride 75 kişiyle yarışmalara, müsabakalarına katıldıklarını söyledi.
HİKAYE BURADA BİTMEYECEK
“Güzel bir hikaye yarattık ama burada kalmasını istemiyoruz” diyen Cem Pekbalıkcı şunları söyledi:
Bugün sizin yaptığınız haberler diğer insanlara da sesimizi duyurmamızı sağlayacak. Biz aslında bugün devletin ve yerel yönetimin yapmadığını yapıyoruz. Sorumluluk alıyoruz. Çocuklarla birebir temas eden ediyoruz. Umutlarını yeşertiyoruz. Haftada 4 gün idman bir gün de maç var. Bu, çocukların mahalleden 5 gün dışarıya çıkması demek. Mahallede artık uyuşturucuyla yakın olamayacaklar. Sadece idman da yapmıyoruz, sosyokültürel çalışmalarımız da var. Tüm takım Teknofest’e gittik. Bu çocuklar 12-16 yaşında hayatlarının hiçbir döneminde, böyle bir şeyle karşılaşmamışlar, şaşkınlar bir yandan da çok seviniyorlar. Ailelerde de aktif yurttaş bilincini geliştirmeye çalıştık aynı zamanda. Örneğin, çocukların kimliklerinin değiştirilmesi gerekiyordu. Bu zor bir şey değil ama buradaki insan için zor bir şey. Çünkü işlerini hep muhtarla görüyorlar. 80’lerdeki kültür değişmemiş. Ama geldiğimiz noktada kulübe katılan 20 tane çocuğun ailesi çocuklarının kimliklerini değiştirdi. Bu bizim için büyük kazanç. Aslında bunun altında şu da yatıyor; aileleri çocuklarıyla ilgilenmeye başladı.
‘ARTIK KÜFÜR ETMİYORLAR’
“Diğer spor kulüplerinden farkımız ‘sadece maçları kazanalım şampiyon olalım’ diye kurulmadık“ diye konuşan Pekbalıkcı, sözlerini şöyle sürdürdü:
Söylemleriyle asıl amacımız bir spor kültürü oluşsun, bir ahlak olsun. Maçlara çıktığımız ilk 2 hafta çocukların ağzından küfür hiç eksik olmuyordu. Fakat bugün bir maçımıza gelin izleyin. Çocuklardan en ufak bir küfür, en ufak bir ses duyamazsınız. Bu değişimi biz 4-5 haftada gördük. Sadece idman değil, kültürel anlamda da çalışma yapacağız. Bu konuda da planlarımız var. Çocukların yeni ufuklar keşfetmesi gerek.
ÖNÜMÜZDEKİ MAÇLARDA NE YAPACAĞIZ?
Çocukların idmanlara dolmuşlarla, maçlara ise mahalleliden topladıkları para ile gidip geldiğini ifade eden Cem Pekbalıkcı, finansal açıdan ciddi anlamda sponsora ihtiyaçlarının olduğunun altını çizdi. Kulübe olan ilginin her geçen gün artmasının masraflarını da artırdığını kaydeden Pekbalıkcı, “Biz istiyoruz ki, servis aracımız olsun. Allah korusun idmana gelirken kafamızda bin tane soru var, ya yolda bir şey olmasın diye. Lige ilk çıkacağımız zaman formalarımızı Konak Belediyesi sayesinde edindik. Ancak önümüzdeki maçlarda ne yapacağız bilmiyoruz. Sponsor desteğine ihtiyacımız var” diye konuştu.