• Haberler
  • Yaşam
  • Uzmanı açıkladı: İzmir'in altında 21 aktif fay var

Uzmanı açıkladı: İzmir'in altında 21 aktif fay var

Deprem sunumu yapan Deprem Araştırma Merkezi Müdürü ve Ege- Koop Danışma Kurulu Üyesi Jeolog Prof. Dr. Hasan Sözbilir, deprem master planının 25 yıllık olduğunu hatırlatarak, yenilenmesi gerektiğini söyledi

Dokuz Eylül Üniversitesi Jeoloji Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi, Deprem Araştırma Merkezi Müdürü (DAUM) Prof. Dr. Hasan Sözbilir, üye olduğu Ege-Koop Danışma Kurulu’nda “İzmir ve Deprem” konulu sunum yaptı. İzmir’in altında aktif 21 fay bulunduğunu, bu nedenle Deprem Master Planı’nın çok önemli olduğunu kaydeden Sözbilir,  “Son yapılan planın üzerinden 25 yıl geçti, bunun mutlaka yenilenmesi gerekiyor” dedi.

DEPREM HARİTASI GEÇ KALDI

Planın içinde, o plandan sonra yapılan 30 yıllık yapı stoğunun olmadığını ama planın uygulamada olduğunu hatırlatan Sözbilir, şunları söyledi: “İzmir depreme dirençli kent mi? Deprem anında ve sonrasında ne yapacağız?Sorularının yanıtlarını öğrenmemiz gerekiyor. ‘İzmir’de 6.5 ve üzeri sarsıntı olursa, kentimize ne olur?’ sorusuna teknolojideki doğru verilerle yanıt alabiliriz. Bunun için İzmir’in deprem haritası acilen çıkarılmalı. Kurum olarak deprem uyarı sistemi üzerinde çalışıyoruz. 16 saniye öncesinden depremin olacağı görülebiliyor. Bu önemli bir araştırma.”

Ülke genelinde 600 civarında aktif fay bulunduğunu, MTA’nın çalışmasının ardından İzmir’de İzmir fayından başka fayların ortaya çıktığını, sayının 17’ye yükseldiğini belirten Prof. Sözbilir, “İzmir’de denizdekiler hariç 4 fay daha ortaya çıktı, İzmir’deki fay sayısı 21’e yükseldi. İzmir’de faylar yerleşim birimlerinin altında. İstanbul’da faylar yerleşim yerlerinde değil, denizin içinde. Denizdeki faylar kırılırsa, İstanbul ne olur, bu konunun üzerinde çalışıyoruz” diye konuştu.
 
Çevre il ve ilçelerdeki fayların da İzmir’i ilgilendirdiğini, her ilçede fay bulunduğunu belirten Prof. Sözbilir, şöyle devam etti: “Bergama, Kiraz ve Kemalpaşa içinden geçen faylar var. Yapılaşmalar bu faylar üzerinde. Bu faylara karşı dirençli miyiz, tabii ki değiliz. Faylardan uzakta oturamayız. Çünkü, yaşam anlamında faylara yakın olmak zorundayız. Balçova, termalin olduğu bir ilçe. Sıcak suyu fayın içinden girip alıyoruz. Madem ki fay üzerinde yapılar var, ona göre binaların sağlam olması gerekiyor. Örneğin, Yüksek Teknoloji Üniversitesi Güzelbahçe fayının üstünde yer alıyor. Bu fayın en güney kısmında 2005 yılında Sığacık depremi olmuştu, 5.9 büyüklüğünde sarsıntı oluşturdu.”

500 KM’LİK KIRIK YAŞANDI

Deprem Araştırma Merkezi Müdürü Prof. Dr. Hasan Sözbilir, “İzmir’de 6 ve üzeri şiddetli depremlerde can kaybı yaşandığını, 6 Şubat 2023’teki Doğu ve Güneydoğu Anadolu’daki depremin 12 şiddetinde olduğunu ve 500 kilometrelik fayın kırıldığını, 30 Ekim 2020 Bayraklı depreminin Sisam’dan yola çıktığını, Gümüldür, Özdere, Menderes, Konak, Gaziemir ve Buca’dan geçip İzmir’in ilçesinde 6.9 büyüklüğünde sarsıntı ürettiğini ve bu depremin 8 şiddetinde hissedildiğini ifade etti. Büyüklük ve şiddet eş değerde olduğunda ölüm olayı yaşanmayacağını belirten Sözbilir, bölgemizdeki en genç fayın 10 bin yıl yaşında olduğunu söyledi. Depremde büyüklük ve şiddetin hâlâ birbirinden ayırt edilemediğini söyleyen Prof. Sözbilir, “Büyüklük sismometre ile ölçülen bir değer. Kayıt edilen bu değer matematiksel işlemlerden geçiriliyor, buna göre de şiddet belirleniyor. Şiddet depremin yıkım derecesini anlatır. Kandilli ve AFAD, depremin büyüklüğünü açıklar” dedi.
 
Prof. Dr. Hasan Sözbilir, 4000 yıl öncesine bakıldığında, 8-10 şiddetinde depremler meydana geldiğini, İzmir’de 1688’deki depremde yaklaşık 15 bin kişinin öldüğünü söyledi, şöyle devam etti: “Güzelbahçe, Narlıdere ve Balçova yaklaşık 40 km’lik hat. 1389 depreminde en yüksek yıkım Karaburun’da olmuş. Dünyadaki en güçlü yapıdır fay. 1 dakikada birçok yapıyı yıkabiliyor. Deprem erken uyarı sistemi geliştiriyoruz. 16 saniye önce depremin olacağı görülebiliyor. Erken alarm, metrolarda etkili olacak. 12 istasyon için çalışmamız var. Gerekli kurumsal onayı aldıktan sonra deneme yapacağız.”
  
DAUM Müdürü Prof. Dr. Hasan Sözbilir, sunumunun ardından soruları yanıtladı, İzmir’de tsunami olabileceğini belirtti, sarsıntılarla ilgili önemli bilgiler aktardı.
-         Bir bölgedeki deprem diğer fayları uyandırıyor. 6 Şubat depreminde birkaç fay birleşerek kırıldı. Antakya fayı henüz kırılmadı
-         Deprem toplanma yeri AFAD’ın sayfasından öğrenilmeli. 

-         Tatbikat yapılmıyor.
-         Evde yaşam alanı ve deprem çantası oluşturulması şart.
-         Eşyalar sabitlenmeli. Sanal ortamda binanın hangi kolonunun kırılacağını analiz edebiliriz. Amerika’da çocukların yaşam alanları yıkıma engel olacak şekilde tasarlanıyor.
-         Yıkılan binanın altında sıvılaşma tehlikesi varsa, aynı yere bina yapılamaz.
-         Binayı aynı bölgeden içinde mimar, mühendis, jeolog ve yer bilimci bulunan firma denetlemeli.

İZMİR’DE YAPILARIN YÜZDE 45’İ YASAK BÖLGELERDE

Sunumun açılış konuşmasını yapan Ege-Koop Genel Başkanı Hüseyin Aslan, ülkede meydana gelen depremlerde yaraların hâlâ sarılmadığını, İzmir’de 1.5 milyon yapı stoğunun yaklaşık yüzde 45’inin yapılaşmanın yasak olduğu alanlarda yapıldığını, bu yapıların mühendislik hizmetleri alınmadan hayata geçmiş olmasının büyük bir risk olduğunu belirtti.

Kentteki yapıların yüzde 10-15’inin güncel mevzuata göre inşa edildiğini, yüzde 50’sinin önceki mevzuata göre bitirildiğini söyleyen Hüseyin Aslan, “Yapı denetim uygulaması uygulanabilir hâle getirilmeli. Güzelbahçe’deki yapıyı Aliağa’dan firma denetliyor. Bakanlığın yaptığı açıklamaya göre; son imar affından İzmir’de 330 bin, İstanbul’da 318 bin, Ankara’da ise 129 bin konut faydalandı. Yani İzmir, İstanbul’un önünde bir rakamla gecekondu affından yararlandırılmış oldu. İzmir’de 1999’da yapılan Deprem Master Planı daha yeni güncelleniyor. Kentin deprem haritası da acilen çıkarılmalı” diye konuştu.

 

Bakmadan Geçme