Vatandaşların güvenliğini tehlikeye atanlar!
Başıboş köpek sorunu günbegün çözümsüzlüğe doğru koşarken vatandaşlar başıboş köpek sorunu ile ilgili yasal düzenleme ile...
Başıboş köpek sorunu günbegün çözümsüzlüğe doğru koşarken vatandaşlar başıboş köpek sorunu ile ilgili yasal düzenleme ile ilgili Haber7’nin haberine göre, 5199 sayılı Hayvanları Koruma Kanunu’nda değişikliğe gidilmesi çağrısında bulundu.
YEREL YÖNETİMLER 5199 SAYILI KANUN VARMIŞ GİBİ HAREKET EDİYOR
Belediyelerin başıboş köpek konusunda sadece 5199 sayılı kanunun 6. maddesine göre hareket ettiğini kaydeden Devrim Koçak, “Şimdi başıboş köpek sorununu zaten başımıza saran 5199 kanun. Ama insanlarımızın en çok şikayetçi olduğu sokaklarda dert yanılan sorunlardan biri de başıboş köpek sorunu. Bunun çözümü için tabii ki kanuni düzenlemeye ihtiyacımız var. 5199 sayılı kanunda bir altıncı madde var. Ülkemizin mevzuatı sadece bu kanunlardan ibaret değil ama sanki sadece 5199 sayılı kanun varmış, onun da sadece 6. maddesi varmış ve uygulama yönetmeliği hiç yokmuş, bu 6. madde de birileri tarafından yorumlanmış ve sadece o yorum varmış gibi hareket ediyor yerel yönetimler. Dolayısıyla sokaklarda sayısı git gide artan köpeklerle baş başa kalıyor insanlarımız. ” diye konuştu.
KANUN “YERİNE BIRAKILMASI ESASTIR” DİYOR, “ZORUNLULUKTUR” DEMİYOR
Belediyelerin 6. maddeye göre alınan köpeği tekrar yerine konulmasını “zorunluluk” olarak algıladığını ancak kanun maddesinde bunun zorunlu olmadığını belirten Avukat Koçak, şunları söyledi:
“Şimdi madde şöyle diyor aslında; ‘sahipsiz ve güçten düşmüş insanların ivedilikle en hızlı şekilde toplanarak yetkili ve görevli bakımevine alınmasını’ emrediyor. Zorunlu olan sokaktaki sahipsiz köpeğin alınıp bakım evine götürülmesi. Devamında da burada gerekli rehabilitasyon çalışmaları yapıldıktan sonra kuduz aşısı, parazit ilaçları yapılacak diğer bakımları uygulandıktan sonra ‘öncelikle alındığı yere bırakılması esastır’ diyor. Fakat kanunun detayları da bir uygulama yönetmeliğiyle açılmış durumda. Yani bu kanunun bir genel düzenleyici işlemi var. Hayvanların korunmasına dair uygulama yönetmeliğine de baktığımızda sahipsiz köpekler, yerel yönetim tarafından yetkili ve görevli bakım evine en hızlı şekilde götürülecek. Burada gerekli bakımları yapılacak. Bu gerekli bakımları yapıldıktan sonra yetkili veteriner hekim onayı varsa öncelikle alındığı yere bırakılması esas.”
SOKAĞA BIRAKILAN KÖPEKLER VAR
“Dolayısıyla burada emredici olan köpeğin sokaktan alınması. Çünkü sokağa bırakılan köpekler var deniliyor. Biz ilgili idareye haber vermek zorundayız. İlgili idare, yetkili ve görevli idare gelecek onu alacak. Kontrol edecek. Çipi var mı? Birisinin adına kayıtlı mı? Bu köpek sahipli de olabilir. Eğer köpek sahipliyse derhal sahibi bulunacak. Ona gerekli idari para cezası, ne gerekiyorsa, hangi ceza uygulanması gerekiyorsa uygulanacak ve köpeği ona verilecek ya da gene idarenin takdirinde vermeme hakkını da kullanabilir. Çünkü birkaç kez terk ettiyse, kötü muamele varsa vermeyebilir.”
VETERİNERİN ONAYI VARSA BIRAKILABİLİR
“Veteriner hekimler köpeklerin saldırıp saldırmayacağını bilir. Veteriner hekim diyorsa ki bırakalım. Hem de alındığı yere bırakalım. Kimseye de zarar vermez. Bunu taahhüt edebiliyorsa o zaman alındığı yere geri bırakılması esas.”
KISIRLAŞTIRMAK KÖPEKLERİ SALDIRGANLAŞTIRIR MI?
“‘Kısırlaştırılan köpek saldırmaz’ deniyor ama bunun yüzde yüz olmadığı, hatta kısırlaştırılmış köpeğin zaman zaman daha saldırgan olabileceğini söyleyen bilim insanları da var. Dolayısıyla bir veteriner hekim o idarenin başındaki belediye başkanını “bırakın hiçbir şey olmaz” diye taahhüt edemiyorlarsa bunun geri bırakılmaması lazım.”
BU KANUNU YEREL YÖNETİMLER HALK LEHİNE UYGULAMIYOR
“Kanun koyucu yerel yönetime yetki vermiş ama 2004 yılından beri hiçbir yerel yönetim bunu halk lehine uygulamamış. Gelgelelim kanunun çok başka maddeleri de var. Kanun barındırmaktan bahsediyor mesela. Bizim kanunumuzda kontrollü hayvan dediğimiz yani sahipli olan sahiplerinin yanında birisinin adına çipli olan hayvanlar var. Kanun diyor ki, sahipsiz evcil hayvanlara da sahipli gibi imkanlar tanınmalıdır, bunların yaşamları desteklenmelidir, taşınmaları, barınmaları, beslenmeleri devlet eliyle yani yerel idareler tarafından desteklenmelidir.”
KANUN BARINDIRMA HÜKMÜ İÇERİYOR
“Sokakta bir avuç yeme, bir yudum suya muhtaç bir şekilde bırakılan köpeklerin desteklendiği söylenemez. Bu kanun barındırma hükmünü de içerdiğine göre gerekirse yerel belediyelerin bunları barındırması gerekir. Bu arada mevcut uygulamada büyükşehir belediyelerinin barınak yapma yükümlülüğü de vardır.”
KANUN TEKLİFİ HAZIRLANDI, YAYINLANMASINI BEKLİYORUZ
“Ne yapmamız lazım? Şu anda benim bakanlıkta görüşülen Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın açıklamasını yaptığı Resmi Gazete’de yayınlanan kalkınma planının içine koyduğu çerçeve mevzuat. Gördüğüm kadarıyla bu değişiklik yapıldı, kanun teklifi hazırlandı. Biz şimdi yüce meclisimizden bu kanun değişikliği teklifinin bir an önce görüşülüp Resmi Gazete’de yayımlanması için gerekli işlemlerin yapılmasını bekliyoruz.”
BELEDİYELERİ ENGELLEYEN BİR ŞEY YOK
5199 sayılı kanunu gerekçe gösteren belediyelerin başıboş köpekleri toplayabileceğini belirten Avukat Koçak, şunları söyledi:
“Aslında belediyeyi engelleyen hiçbir şey yok. Aslında 6. madde de belediyeye engel değil. Ama dediğim gibi uygulana gelmişliği bu şekilde. Buradaki sıkıntı şu: Takdir hakkını insanın yaşamını, insanın hayvanın diğer canlılarının yaşamını doğrudan etkileyen bir hususta kanun koyucunun yerel yönetime takdir hakkı vermiş olmasıdır. Bunun da ucu gelip altıncı maddedeki alındığı yere geri bırakılması esastır Bu değişiklik yapılırsa evet sokaktaki hep başıboş köpek sorunu biter. Çünkü sokaktaki tek bir başıboş köpek bile Mete Durna olayında olduğu gibi saldırıp ısırarak bir kişinin ölümüne sebep olabiliyor.”
YAPILAN BESLEMELER KANUNA AYKIRI MI?
“Başıboş köpekler sokakta belli gruplar tarafından istismar edildiği için bir kısım vatandaşımızın merhametine, iyi niyetine, bizim inançlarımızla oynanarak bir nevi oyun oynanarak, kandırıldığı için merhamet saptırıldığı için bu duruma gelmiş. Yani şu sokaklarda evinizin kapısının önünde mahallenin köşesinde çöp bidonunun yanında konteynerlerin dibine dökülen mamalar, işte bir önceki hanımların gününden kalan kısırlar, dolmalar, yemeklerin artıkları bırakılarak besleme aslında kanuna mevzuata aykırı. Hatta Türk Ceza Kanunu’nun çevrenin kirletilmesiyle ilgili hükümleri var. Bunlara da aykırı. Hijyene aykırı. Bunların oraya bırakılması bir süre sonra bozulmaları ve kedilerin zehirlendiklerini gördük. Bunu yiyen kuşların zehirlendiklerini, kirpilerin zehirlendiklerini gördük. Bunu da insanlar kedileri, kuşları zehirliyor diye yayanları da gördük. Yapılan raporlarda gıdadan zehirlendiklerini de gördük. Hijyene aykırı. Bunları oraya bırakılması bir süre sonra bozulmaları ve kedilerin zehirlendiklerini gördük. Bunu da ‘İnsanlar kedileri, kuşları zehirliyor’ diye yayanları da gördük. Dolayısıyla bu her türlü zarar.”
BELEDİYELERİN MAMA İHALESİ AÇMAK GİBİ BİR YÜKÜMLÜLÜĞÜ YOK
“Yaşam alanlarında kapalı dört duvar arası barınaklar değil, çok büyük masraflar yapılarak hazırlanacak, barınaklar değil. Yaşam alanlarında bakılabilir. Pek çok belediyemizin artık yemeklerden köpeklere yem hazırlayabildiklerini biliyoruz. Böyle tesisler var. Buralara yemek artıkları toplanıp aslında belediyelerin mama ihalesi adında da ihale açmaları bile kanunda yok. Belediye köpeği aldı getirdi o saçma rehabilitasyon olayını uyguladı ve alındığı yere bırakılması esasına zaman bıraktığı yerlerde de belirli besleme odakları belirlemekle görevli. Belediyenin dediğim gibi mama ihalesi açık. Buna böyle bir ihale açma yükümlülüğü yok. Bunu da nedense yapmışlar, yapıyorlar. Ucu açık bir uygulama olduğunu düşünüyorum.
“Sayın Cumhurbaşkanımızın örnek gösterdiği bakım evlerinde bunlar yapılıyor. Bu hususta tabii mutlaka ki iyi niyetli davranan veteriner hekimlerin de gıda mühendislerinin de bununla ilgili kişilerin görüşlerini de alması yerinde olacaktır. Ama benim bildiğim kanunen belediyenin gidip de herhangi bir firma tarafından üretilmiş paket hazır yemleri alarak beslemek gibi bir yükümlülükleri yok.”
BU TEHLİKE SUÇU
Sahipli köpeklerin bir kişiye karşı serbest bırakılması silah sayıldığını söyleyen Devrim Koçak, belediyelerin de tehlikeli başıboş köpekleri serbest bırakmasının suç olduğunu düşündüğünü söyledi. Koçak, şu ifadelerde bulundu:
“Türk Ceza Kanunu Madde 177’göre bu bir tehlike suçu. Adam yaralama suçunun oluşması için bir adamın, bir kişinin yaralanması gerekir. Ama bunda öyle bir şey yok. Bu tehlike suçu köpeği bıraktığı anda bu tehlike suçu oluşuyor. Bu bir suç. O köpek gidip karşıdaki kişiyi ısırarak yaralarsa taksirle yaralama, gidip bir kişiyi öldürürse ölüme sebep vermiş olur.”
OLUŞACAK TEHLİKEYİ GÖZETEN KİŞİ SORUMLUDUR
“Kamu hizmetinin nihai amacı kamu yararıdır. Kamu yararıyla dediğimiz şeyde de öncelik nedir? Kişinin sağlığının güvenliğinin ve yaşam hakkının korunmasıdır. Belediye götürüp bunu bir yere bıraktığında bunun saldırabilme, insanları korkutabilme, hastalık yararak, zarar verebilme riski var. Bu da somut bir tehlike. Üstüne üstlük bu somut tehlikenin defalarca birçok olayda nelere mal olduğunu da gördük. Benim kanımca bu sebeple belediyelerin ve belediyedeki yetkili kişilerin cezalandırılması. Fakat bizde nasıl bıraktın dediğinde belediyenin verdiği cevap bunun sorumlusu şu müdürdür. Davul veteriner hekimin ya da oradaki görevli kişinin boynunda, tokmak başkanın elinde. Başkan diyor ki ‘O bırakmış’. Dolayısıyla burada bırakırken bu oluşacak tehlikeyi gözeten kişi sorumludur. Bizim güvencimiz kimedir? Devlet memurları gelir geçer. Seçilmişler gelir geçer. Ama biz neye güveniriz? Biz kuruma güveniriz. Kurumun başındaki de bunun yetkilisi ve sorumlusudur.”
KÜPEDE YAZAN BELEDİYE VE YETKİLİSİ ZARARDAN SORUMLUDUR
“Dolayısıyla burada yargının önü tıkanıyor. Bu noktada da ben diyorum ki, yargının önü açılsın. Eğer ben sahibiysem çipin de Devrim Koçak yazıyorsa, yaptığı her şeyden mesuldür. X Belediyesi’nin kontrolündeyse bunun sorumluluğu da nasıl ki Devrim Koçak kendi köpeğine sahip olmak, onun bütün verdiği zarardan sorumlu olmak durumundaysa o çipte yazan o kimlikte küpede yazan belediye ve belediyenin başındaki kimse zarardan sorumlu olmalıdır.
YARGITAY’IN İÇTİHATLARI VAR
“Köpeğin silah olarak kullanılması, kullanılabileceği de ağırlaştırılmış şeklidir suçun. Yargıtay içtihatları var. Korkutma amaçlı da kullanılabiliyor. “Köpeğime seni parçalatırım.”, “10 tanesini götürürsen, 100 tane getiririm.”, “Hayatı dar ederim” gibi tehdit cümlelerini günümüzde gün içinde, sosyal medyada pek çok kişinin, pek çok kişiye rahatlıkla sarf ettiğini görebiliyoruz. Dolayısıyla bu bir silahtır.
İNSANLAR TEHLİKEYLE BAŞBAŞA MI BIRAKILIYOR?
“Serbest bir şekilde sokaklara bırakılması da açıkça Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarına yerel yönetimler eliyle doğrultulmuş silahlardır. İnsanları tehlikeyle baş başa bırakma kusurumuzdur. Bununla yargılanması gerekir diye düşünüyorum. Bu benim şahsi bir fikrim. Hukukçu olarak benim görüşüm. Bunun bu şekilde uygulanması için yargının da bir şekilde harekete geçmesi gerekir.”
KAYMAKAMLIK SORUŞTURMA İZNİ VERMELİ
“Bizim elimizde örnek bir dosyamız var; Mahran Melih Pınar. Soruşturma izni alınmak üzere hakim önüne gelmiş bir dosyamız oldu. Bilirkişi raporu açıkça çocuğun ölümüne mahalde bulunan ilgili yerel yönetim tarafından serbest bırakılan başıboş köpeklerin sebebi olduğu kesin bir şekilde belliydi. Ve bu kişi hakkında da savcı iddianameyi düzenledi. Gel gelelim soruşturma izni meselesi olduğu için şu anda dosyamız beklemedi. Kaymakamlığın yapacağı soruşturma izni incelemesini bekliyoruz.”
MADDE 177’NİN AMACI İNSANLARI TEHLİKEDEN KORUMAK
“TCK 177’nin çok anlamlı bir madde olduğunu Türk Ceza Kanunu’muzun insanları tehlikeden dahi korumak üzere düzenlendiğini ama bundan yerel yönetimlerin vareste tutulmasının hata olduğunu düşünüyorum.”
KÖPEKLER BAŞIBOŞ BIRAKILIRSA BİRER SİLAHTIR
“Köpekler başıboş bırakılırsa birer silahtır. Hem tehlike oluştururlar, hem de gidip bizzat çocukları ısırarak parçalayarak ya da yola sürerek ölümlerine sebep olmuşlardır. Yaşadık, gördük. Tekrarı olmaması için gerekli bir düzenleme yapılabilir ama 5199 sayılı kanun geri bırakmamak üzere değiştiğinde sokakta sıfır başıboş köpek politikasına geçildiğinde bu yargılamalara da gerek kalmayacaktır.”
HABER MERKEZİ