Yapay zeka medeniyetleri eşitledi
Yaşar Üniversitesi'nin geleneksel PRTalks Paneli yapay zeka ve itibar yönetimi başlığı ile gerçekleşti. İtibar Yönetimi Danışmanı Salim Kadıbeşegil dünyanın yapay zeka ile yeni bir toplumsal sözleşmeye doğru gittiğini belirterek, en önemli tehlikenin ise veri sahteciliği olduğuna dikkat çekti
Selçuk Yaşar Kampüsü’nde gerçekleştirilen ve moderatörlüğünü Yaşar Üniversitesi İletişim Fakültesi Halkla İlişkiler ve Reklamcılık Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Özlem Alikılıç’ın üstlendiği“PR Talks” etkinliğinin beşincisine, İtibar Yönetimi Danışmanı, RepMan Kurucu Başkanı, Yazar Salim Kadıbeşegil, Aydın Adnan Menderes Üniversitesi, İletişim Fakültesi, Görsel İletişim Tasarımı Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Behiç Alp Aytekin ve Yapımcı- Yönetmen Can Fakıoğlu konuşmacı olarak katıldı.
Yapay zekanın itibar yönetimi için yalnızca araç değil, aynı zamanda stratejik müttefik olabileceğini belirten Salim Kadıbeşegil şunları söyledi: “Veri analizi ve algı yönetimi önemli. Yapay zeka ile sosyal medyada duygu analizi yaparak bir markanın itibar yönetimi stratejisini belirleyebilir ve yönetebilirsiniz. Tehlike yanlış bilgi ve veri sahteciliği. Burada etik konusu çok önemli bir kavram olarak ortaya çıkıyor.Yapay zeka şu anda hayatımızda ve bundan sonra da olacak. Önemli olan ondan nasıl faydalanabileceğimiz. Yapay zeka için GO oyununu örnek vermemin bir nedeni var. Orada bir şey bizim kontrolümüzden çıkıyor. İnsanın kontrolünden çıkarak bilgisayarın eline geçiyor. Bu bir dönüm noktası oluyor. Teknoloji insanlık tarihinin başından beri insanlığın hayrına olacağı iddia edilen buluşlarla gelişti. Teknolojiye hakim olmak bize bir kazanım getiriyor. Dünya Wikipedia gibi yani herkesin veri sağladığı ve faydalandığı bir alan olsa, hatta şirketler de bu şekilde yapay zekaya yaklaşsa o zaman çok güzelleyir. Böyle bir sistem etik, adil ve mantıklı olur.”
Yapay zekaya ne kadar güvenebiliriz sorusunun da güncelliğini koruduğunu vurgulayan Kadıbeşegil, “Tabi ki bu teknolojiden destek alıyoruz. Bir tarafta Çin ve Hindistan var dünya nüfusunun yarısı. Diğer tarafta devletlerin bile üstünde 5 adam var.Yapay zeka dahil her şeyi kontrol ediyorlar. ElonMusk, JeffBezos gibi yeni yönetici sistemlerinin olduğu. Artık dünya sınırları kalktığı bambaşka bir toplumsal sözleşmeye doğru gidiyor. Peki İnsanlık nasıl bir toplumsal sözleşmeden geçiyor? Gönlümden geçen Wikipediagibi bir dünya ama böyle mi olacak bilemiyoruz” diye konuştu.
Aydın Adnan Menderes Üniversitesi İletişim Fakültesi, Görsel İletişim Tasarımı Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Behiç Alp Aytekin yapay zeka ile insanın yarıştırıldığı bir ortam oluşturulduğunu belirterek, “Yapay zekadan faydalanmak için doğru üretim araçları nelerdir sorusunu sormamız gerekiyor. Yapayzeka ile birey arasında bir rekabet varmış ikilemi yaratılıyor. Aslında yapay zekayı eğiten aslında birey. Ona komutu yazan bir insan. Dolayısıyla yapay zekayı bir rakip değil müttefik gibi görmek mümkün. İşte bu noktada etik değerler ön plana çıkıyor. Nasıl ki tarih yazarken objektif ya da sübjektif olma durumu varsa bunun için de aynı şey geçerli. Yapay zekanın çıkışı batı olduğu için enformasyonu da onlar oluşturuyor” dedi.
Yapay zekanın dünya tarihinde görmediğimiz bir hızda çok yüksek bir kullanıcı sayısına ulaştığını ifade eden Yapımcı ve yönetmen Can Fakıoğlu da “Yapay zekan,ucuz ve verimli bir hizmet sunuyor. Zaman ve enerjiden tasarruf ederek kullanılan bir uygulama. Duygu barındırmadığı ve 7/24 uyanık çalıştığı için fark yaratacak insanı nüansını koymasa bile hatadan arındırılmış mantıklı çözümü üretebiliyor. Bana göre bizim bunlara çok ihtiyacımız var. Toplumun her alanında karar mekanizmasının başındaki kişiler duygusal hareket ederek toplumun yararını gözetmeyen kararlar verebiliyor. Örneğin iklim krizi, ekonomik krizler küresel olarak hepimiz bu krizlerin içinde yaşıyoruz. Özetle o duygudan arınmış düz mantığı aklıselime ihtiyacımız olduğunu düşünüyorum” diye konuştu.