Yapay zeka toplum için hem fırsat hem tehdit
Yapay zeka, insan zekasını taklit etme, insanın işlerini kolaylaştırma çabasıyla başladığı mütevazı yolculuğundan, bugün dünyanın dört...
Yapay zeka, insan zekasını taklit etme, insanın işlerini kolaylaştırma çabasıyla başladığı mütevazı yolculuğundan, bugün dünyanın dört bir yanındaki endüstrileri ve günlük yaşamı dönüştüren bir güç haline geldi.
Elbette yaşanan bu hızlı gelişim, etik kaygılar ve kontrol edilebilirlik tartışmalarını da beraberinde getirdi. Stanford Üniversitesi Yapay Zeka Laboratuvarı’nın 2024 endeksinde belirtildiği üzere, yapay zekanın teknik ilerlemeleri, toplumun teknolojiye olan algıları ve jeopolitik dinamikler arasındaki ilişki, bu alandaki en önemli eğilimlerden biri haline de geldi. Yapay zekanın geleceği, sadece teknolojik bir mesele olmanın ötesinde, insanlığın kendi varoluşunu sorguladığı bir felsefi ve etik arena olarak karşımızda duruyor. Bu, sadece bilim insanlarının ve teknoloji uzmanlarının değil, tüm toplumun katılımıyla şekillenecek bir gelecek.
“TEKNOLOJİ İŞLERİ GASP ETMİYOR”
Ünlü Türk ekonomist ve MIT profesörü Daron Acemoğlu da yapay zekanın geleceği ve toplumsal etkileri üzerine önemli bir makale yayınladı. Makalesinde yapay zekanın (AI) gelişiminin yarattığı iş gücü ve istihdam tartışmalarına, AI’nin toplumsal ve ekonomik etkilerine değinen Acemoğlu, bu teknolojinin işleri gasp etmediğini, ancak üretkenlik kazanımları yaratmaya ve refahı yaymaya yardımcı olduğunu belirtiyor. Yapay zekanın, insan işçiler için “makine kullanışlılığı” sağladığını ve geniş tabanlı faydalar sunabileceğini vurguluyor.
“ULTRA ZENGİNLERİN SİYASİ GÜCÜ ARTABİLİR”
Tartışmaların odağındaki yapay zekanın olumsuzluk yaratabilecek yanlarına da değinen Acemoğlu, yapay zekanın toplumsal gözetimi artırabileceği ve ultra zenginlerin siyasi gücünü artırırken ekonomik eşitsizliği güçlendirebileceği konusunda uyarılarda bulundu. Teknolojinin genel olarak toplumun üretkenliğini artırmasına yardımcı olduğunu, ancak ekonomik faydaların ne kadar dar veya geniş bir şekilde paylaşıldığının sorun teşkil ettiğini dile getirdi
Acemoğlu, yapay zekanın geliştirilebileceği pek çok farklı yön olduğunu ve bu teknolojilerin geniş tabanlı faydalar sağlaması gerektiğini, aksi takdirde çok dar bir eliti zenginleştirip güçlendirebileceğini ifade etti. Yeniliklerin işçilerin görevlerinin yerini almak yerine onları artırmasının, refahın bizzat iş gücüne yayılabileceği koşulları yarattığını belirtti.
Acemoğlu’nun bu görüşleri, yapay zekanın sadece teknolojik bir gelişme olmadığını, aynı zamanda toplumsal ve ekonomik bir dönüşüm aracı olduğunu gösteriyor. Yapay zekanın insanları desteklemesi, yükseltmesi ve tehdit etmemesi gerektiğini savunan Acemoğlu, bu teknolojinin doğru yönetilmesi halinde toplum için büyük faydalar sağlayabileceğine işaret ediyor.
“GSYİH’YE ETKİSİ MÜTEVAZI OLUR”
Yapay zeka şirketlerinin ciddi bir güce sahip olduğu ABD’de faaliyet gösteren, aktif olarak yönetilen çeşitli borsa yatırım fonlarını yöneten bir Amerikan yatırım yönetimi firması ARK Invest’in şubat ayındaki tahminine göre, yapay zekanın küresel GSYİH (Gayri Safi Yurt İçi Hasıla) büyümesinin yılda yüzde 7’ye kadar varacağı yönündeydi. Ancak Acemoğlu’nun verdiği hesaplara göre önümüzdeki 10 yıl içerisinde yapay zekanın GSYİH’ye etkisinin “mütevazı” olacağı görülüyor. Yapay zekanın etkileyecekleri arasında zor görevlerin varlığı fark edildiğinde, bu üst sınırın %0,53’e düşeceğini belirtiliyor. Ancak bu süreçte gelecek yatırımlar, otomasyon ilerlemeleri ile 1,56’ya kadar varabilecek bir Gayri Safi Yurt İçi Hasıla artışı yaşanabileceği görülüyor.
BİR TEHDİT Mİ YOKSA MUCİZE Mİ?
Sonuç olarak yapay zeka etrafında dönen ‘büyük bir teknolojik gelişim mi, yoksa dünyanın sonuna giden bir yol mu?’ soruları da gündemdeki yerini korumayı sürdürüyor. Acemoğlu’nun görüşleri gibi risklerle faydaların eşit oranda olduğunu vurgulayanlar gibi, tamamen yapay zeka odaklı gelişimin faydasını savunanlar da bulunuyor. Ancak elbette tamamen uç bir noktada karşıt görüşü savunanlar da var.
Örneğin, dünyaca ünlü fizikçi Stephen Hawking, tam yapay zekanın gelişiminin insan ırkının sonu anlamına gelebileceğini ve insanların yavaş biyolojik evrim ile sınırlı olduğu için makinelerle rekabet edemeyeceğini öne sürmüştü. Kendisi bir yapay zeka geliştiricisi olmasına karşın Elon Musk da yapay zekanın insanlığın en büyük tehdidi olabileceğini belirtmişti.
HABER MERKEZİ