Yedinci Yargı Paketi

Geçtiğimiz günlerde, kuvvetler ayrılığının en temel kuvveti olan yargının iyileştirilmesi amacıyla süregelen 'Paket' uygulamalarına, bir yenisi...

Yedinci Yargı Paketi
TAKİP ET Google News ile Takip Et

Geçtiğimiz günlerde, kuvvetler ayrılığının en temel kuvveti olan yargının iyileştirilmesi amacıyla süregelen ‘Paket’ uygulamalarına, bir yenisi daha eklendi. 7. Yargı Paketi de kendinden öncekiler gibi yargı sistemimize kenarından köşesinden fayda sağlamaya çalışıyor. Getirilmesi planlanan yeniliklere yakından bakalım;

  • Arabuluculuğa İlişkin Yenilikler:

Son dönemde popülerliğini koruyan, kira hukukundan doğan uyuşmazlıkların zorunlu arabuluculuk kapsamına alındığını görüyoruz. Benzer şekilde kat mülkiyetinden kaynaklanan uyuşmazlıklar, komşu hakkı ve ortaklığın giderilmesi davaları da zorunlu arabuluculuğa tabi hale getiriliyor.

İş sözleşmesi ve ticari davalardan kaynaklanan uyuşmazlıklarda, öğretide oldukça tartışmalı olan menfi tespit, istirdat ve itirazın iptali davalarında arabuluculuğa başvurulması gerekliliği nihayet açıkça düzenleniyor. Böylece yeknesaklığın sağlandığını söyleyebiliriz.

Dosya kapsamı genişletilen arabuluculara, uyuşmazlığın asil tarafına da ayrıca bilgilendirmede bulunma yükümlülüğü getiriliyor. Arabuluculuk görüşmeleri sona erdikten sonra tutulan tutanak hakkında, asile durumu ve gelinen noktayı izah etme yükümlülüğü öngörüyor 7. Yargı Paketi ile.

  • Kanun Yollarına Başvuru Süreleri

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu, 4675 sayılı İnfaz Hâkimliği Kanunu, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu ve 5326 sayılı Kabahatler Kanunu’nda yer alanitiraz, istinaf ve temyiz kanun yollarına başvuru süreleri farklı düzenlenmekte idi.

Ancak sanıyorum ki en çok hukuk fakültesi öğrencilerini sevindirecek olan bu yeni düzenlemenin kanunlaşmasıyla, tüm bu sürelerin “iki hafta” olarak uygulanacağını göreceğiz.

  • Uyuşturucu Suçlarına İlişkin Düzenlemeler

Düzenleme ile sentetik katinon ve türevleri, sentetik opioid ve türevleri ile amfetamin ve türevlerinin uyuşturucu madde olarak tanındığını, suç unsuru haline getirildiğini görüyoruz.

Söz konusu maddelerin imal ve ticareti suçu cezasının alt sınırı da 15 yıla çıkarılıyor.Kapsamı genişletilen uyuşturucu maddelere, kişi üzerinde veya muhafazasında rastlanılması halinde artık soruşturma veya kovuşturma aşamalarının kesinleşmesi beklenmeksizin, soruşturma aşamasında Sulh Ceza Hakimliği tarafından uyuşturucu maddenin müsaderesine ve imhasına karar verilmesi zorunluluğu getiriliyor.

Ancak bu karar için mutlak surette, el konulan maddenin uyuşturucu madde olduğuna dair kati rapor alınması gerekiyor.

Kanunlarımızda halihazırda mevcut olan, uyuşturucu madde bağımlılarına uygulanacak tedavi ve denetimli serbestlik tedbiri sürecinin işlevselliğinin arttırılmaya çalışıldığını görüyoruz.

Böylece denetimli serbestlik tedbirlerine ilişkin uzatma süresi, 1 yıldan 2 yıla çıkarılarak,kişinin tedavi ve ıslah sürecinin uzatılması amaçlanıyor.

Uyuşturucu madde kullanan, kabul eden şüpheli hakkında Cumhuriyet savcısı tarafından bir defaya mahsus olmak üzere kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararı verilebiliyor. 7. Yargı Paketi, bu erteleme süresi zarfında Cumhuriyet savcısının, kişinin hala uyuşturucu madde kullanıp kullanmadığının tespiti için yılda en az iki kez bir kuruma sevk ederek sağlık raporu almasını zorunlu hale getiriyor.

Getirilen düzenlemelere bakıldığında, uyuşturucu madde kullanan kişilerin bağımlılıklarından kurtulabilmelerinin kolaylaştırılması, infazın tedavi temel alınarak geçirilmesinin hedeflendiği görülüyor.

Hatta bu kapsamda özel cezaevlerinin kurulması da planlamalar arasında. Tabi bu hedef, mevcut cezaevlerinin bir bölümünün uyuşturucu madde kullanma suçlarına özgülenmesi suretiyle de yerine getirilebilir.

Bu suç sebebiyle cezalandırılan ancak cezasını denetimli serbestlik tedbiri/ tedbirleri ile infaz eden hükümlülerin de tedavi programlarına katılmaları zorunlu hale getiriliyor.

Elbette tüm bu tedavi, rehabilitasyon merkezleri, gerekli teçhizat ve nitelikli personel ekibin belirli bir bütçeye sahip olması gerekiyor. Getirilen düzenlemede buna ilişkin bir ödenek ayrılacağını görüyoruz.

  • Ceza Muhakemesi Kanunu Gizli Soruşturmacı Yetkileri

Ceza Muhakemesi Kanunumuzda, soruşturmanın selameti ve olayın aydınlanabilmesi için Savcılık kurumuna çeşitli imkânlar tanınmış. Bunlardan biri de kamuoyunun dizilerden, filmlerden aşina olduğu ‘gizli soruşturmacı’ görevlendirilebilmesi olanağı.

Gizli soruşturmacı, özellikle örgütsel suçlarda örgütün iç işleyişini çözebilmek adına adeta onlardan biri gibi davranarak, örgüt üyesi haline geliyor ve elde ettiği bilgileri Savcılık makamı ile paylaşıyor.

Normalde gizli soruşturmacıların, kamuya açık yerlerde ve işyerlerinde ses veya görüntü kaydı alması hukuka aykırı. Ancak 7. Yargı Paketi ile getirilen yeni düzenlemeyle, gizli soruşturmacının hakim kararıyla kamuya açık yerlerde ve işyerlerinde de ses veya görüntü kaydı alabilmesi hukuka uygun hale getiriliyor.

Rasyonel delillerin her zaman geçerliliğini koruduğu göz önünde bulundurulsa da, kişi özgürlüğü ve güvenliği hakkımızın halı altına süpürülmemesi gerekiyor.

  • Savunma Sanayiinde Düzenlemeler

5202 sayılı Savunma Sanayii Güvenliği Kanununa getirilen düzenleme ile bu sektörde çalışan mühendislerin, aynı sektörde faaliyet gösteren başka kurumlarda çalışmasını, kendi işletmesini açmasını zorlaştıracak usuller benimseniyor.

  • Konut Haczi İçin Getirilen Düzenlemeler

Mevcut düzenlemeler ile hakkınızda başlatılan bir icra takibi kesinleştiğinde, alacaklınız mal varlığı değerleriniz üzerine haciz koyabilir hale geliyor.

Yeni düzenleme ile konutlarda haciz yapılabilmesi için bu konuda verilmiş bir hakim kararının varlığı aranıyor. İcra Müdürlükleri tarafından verilen haciz kararının hâkimin onaylaması halinde uygulanabilir hale geldiğini görüyoruz.

  • Haczedilemez Mallar

Haczi kabil olmayan malların kapsamı genişletilerek, doktrinde mevcut yorumlamaların kanunlaştırılması hedefleniyor.

Böylece ibadete özgü veya kişisel eşyalar ile ailenin ortak kullanımına hizmet eden tüm ev eşyaların haczi caiz olmayan mallardan olduğu kabul ediliyor.

  • Taşkın Haciz

Taşkın haczi; alacaklı tarafından, borçlunun malvarlığı üzerine mevcut alacak tutarından çok daha fazlası için haciz işlemi uygulanması şeklinde tanımlayabiliriz.

Mevcut düzenlemeler ile de hukuki geçerliliği olmayan bu haciz işleminin kati suretle yasaklandığını ve bu hususun apaçık düzenlendiğini görüyoruz.

  • Göçmen Kaçakçılığı Suçu

Son dönemde popüler suçlardan olan göçmen kaçakçılığı suçunun cezasının arttırılıp, alt sınırı 3 yıldan 5 yıla çıkarılıyor.

Getirilen yeni düzenleme ile bu suçun icrası sırasında el konulan teçhizat, malzeme ve aletlerin; milli savunma ve iç güvenlik hizmetlerinde

kullanılabilirliği olması durumunda, Türk Silahlı Kuvvetleri, Emniyet Genel Müdürlüğü, Jandarma Genel Komutanlığı, Sahil Güvenlik Komutanlığı’na tahsis edilebilir hale getiriliyor.

Uygulamada gözüme çarpan, trajikomik bir durum daha, 7. Yargı Paketinden nasibini almış. Hâkim tarafından, CMK madde 109/3/a hükmü uyarınca yabancı hükümlülere ya da şüphelilere yönelik “Yurt dışına çıkamamak” adli kontrol kararı verilebiliyordu. Bu durumdaki kişiler de ülkemizde ikamet etmeye devam ederek, yargılanmalarını bekliyor ya da cezalarını infaz ediyordu.

  1. Yargı Paketi ile “Yurt dışına çıkamamak” şeklinde adli kontrol kararı verilen yabancılar hakkında, Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından ilgili valiliğe, bu kararın kaldırılmasını talep etme yetkisi tanınıyor. Bu talebin kabul görmesi halinde, idarenin ülkemizde ikametini tehlikeli gördüğü yabancıların,sınır dışı edilebilmelerinin yolu açılmış olacak. Elbette sınır dışı edilme kararı yine hakimler tarafından verilebilecek.
  • AYM’ye Yapılan Bireysel Başvuruların Çözümü

AYM’de hâlihazırda derdest olan adil yargılanma hakkının, uzun süreli yargılamalar sebebiyle ihlal edildiği iddiasında bulunan bireysel başvuruların tümü, Adalet Bakanlığı bünyesindeki Tazminat Komisyonu’na aktarılacak.

Bu komisyonun da uyuşmazlıkları iyileştirici bir pratiklikle çözmesi bekleniyor.

  • Avukatlık Mesleğine Getirilen Düzenlemeler

Mesleğimizin zor günlerden geçtiği, kıymetini her geçen gün daha da sorguladığımız zamanlarda olduğumuz doğru. İyileştirilmesi gereken noktalardan biri, mesleğe yeni adım atmış meslektaşlarımızın omuzlarında yük olan baro aidatı. Yeni düzenlemeye göre, mesleğinin ilk beş yılında olan meslektaşlardan baro aidatı alınmayacak.

  1. Yargı Paketi ile yapılacak düzenlemelerin, kendisinden beklenen tüm hedefleri gerçekleştirerek, ülkemizin yaralarını sarıp, adaletin tecelli etmesine katkı sağlamasını umuyorum.

Bakmadan Geçme