Yeni nesil Cön keçe!

Toplumda tüm el sanatlarına ve ustalarına karşı farkındalık oluşturmak, ustaların öğretilerinin yeni nesillerle paylaşılması oldukça önem...

Toplumda tüm el sanatlarına ve ustalarına karşı farkındalık oluşturmak, ustaların öğretilerinin yeni nesillerle paylaşılması oldukça önem taşıyor. Geleneksel bir mesleği üretim şekli, ham madde ve ürün açısından geliştirerek, günlük hayatta kullanılan, sevilen bir hale getiren Cön Keçe sahibi Arif Cön, geleneksel keçeyi nasıl modern hale getirdiklerini, ürettikleri ürünlerini ve modern keçeye nasıl geçtiklerini anlattı.

Haber

“DEĞİŞİM 2000’Lİ YILLARDA BAŞLADI”

Arif Cön, “3. kuşak keçe ustasıyım. Baba, dede mesleği. Keçe denince akla gelen ilk şey kepenekti, çobanların giydiği, hayvan sırtına konan at ve eşek keçesiydi, bir de halıydı. Bunları yaptık babayla, dedeyle senelerce. Değişim 2000’li yıllarda başladı. Güzel sanatlardan bir öğrenci, gelinlik talep etti bizden. Beraber o kumaşı yaptık. Başka bir öğrenciye yine heykel yaptık 3 boyutlu ayakta duran, keçeyle kapladık. Bu şekilde bir değişim başladı. Topkapı Sarayı’nda bir sergimiz oldu. Bunlar hem bizim reklamımız oldu hem de öğrenmemizi sağladı. Bu süreçte biz, arasına ipek koymayı öğrendik, pamuklu kumaş, keten koymayı öğrendik, tahta parçası denedik, deri, palmiye kabuğu denedik. Sonrasında da bunu ürün haline getirdik. Yeni nesil, modern keçe diyebileceğimiz malzeme de bu. İpekle birleştirilmiş şallar haline getirdik. Altına bir kat yün koyup, üzerine ipek açıp, üzerine bir kat daha yün koyduktan sonra sabunlu su verip makine de dövüldükten sonra bittiğinde, fular, atkı şeklinde ipek ile keçeyi birleştirmiş olacağız. Bu tür modern keçe örneklerini yapmaya devam ediyoruz. Masa örtüsü, çanta, anahtarlık, cüzdan gibi pek çok yeni ürün haline getirdik” dedi.

Haber

“ÜRÜNLERİMİZİ YURT DIŞINA YOLLUYORUZ”

İnsanların şu an keçeye karşı ön yargılı olduğunu ifade eden Cön, “Eski keçeyi düşünerek, ‘pistir, kokar, köylü işidir’ gibi düşüncelerle insanlar pek evine sokmak istemez. Ama bizim müşterilerimiz, doğallık arayan, entelektüel bir kitle. Bu nedenle bize rağbet ediyor. O sayede de işlerimiz güzel ilerliyor. Bütün dünyada doğaya dönüş, yöneliş var. Amerika, Kanada, Fransa, Hollanda, Yeni Zelanda ve Avustralya’ya kadar ürünlerimizi yolluyoruz. İnsanlar seviyor, doğal olana rağbet arttı. Bizim ürünümüz diye söylemiyorum, yeter ki doğal olsun, böylelikle talep artıyor” ifadelerini kullandı.

Haber Merkezi

Bakmadan Geçme