Yeşil dönüşümün faturası tüketiciye

Uzmanlar, Avrupa Birliği'nin sınırda karbon düzenleme mekanizması gibi uygulamalarının, uluslararası ticarette yeni rekabet ortamı oluşturduğunu, gelişmemiş ülkeler üzerinde büyük baskı yarattığını vurguladı

Vergi Hukuku Uzmanı Prof. Dr Funda Başaran Yavaşlar ve Dr. Emre Akın öncülüğünde "Hukuki ve Ticari Açıdan Yeşil Vergiler ve Vergi Teşvikleri" başlıklı uluslararası bir sempozyum düzenlendi. TOBB İstanbul-Levent Hizmet Binası'nda gerçekleşen sempozyuma, Hazine ve Maliye Bakanlığı Vergi Konseyi Başkanı Osman Dinçbaş, TOBB Vergi Danışma Kurulu Başkanı Fatih Dural, Cumhurbaşkanlığı Strateji ve Bütçe Başkanlığı Kamu Özel Daire Başkanı Sedef Yavuz Noyan ve Trasta Grubu CEO’su Bülent Görer açılış konuşması ve oturum başkanlıklarıyla katılım gösterdi.

Sempozyumda, Prof. Dr. Funda Başaran Yavaşlar, Prof. Dr. Reuven Avi-Yonah, Prof. Dr. Joachim Englisch, Prof. Dr. Feng Long, Dr. Rainald Vobbe, Dr. Emre Akın, Dr. Ali Osman Özdilek, Eray Akdağ, Özgün Çınar, Nadir Gülhan ve Yılmaz Şahin gibi alanında uzman isimler yeşil dönüşüm çerçevesinde ortaya çıkan mali yükler, ülkelerindeki sistem, bunların uluslararası ticaret ile kendi sektörlerine etkileri konusunda fikirlerini açıkladılar.

Sempozyumda, çevre dostu üretim ve tüketimin küresel bir zorunluluk haline geldiği ve bu durumun işletmeler ve hane halkları üzerindeki mali yükler konusuna dikkat çekildi. Sempozyumun açılış konuşmasını yapan Vergi Hukuku Uzmanı Prof. Dr. Funda Başaran Yavaşlar, çevre dostu üretim ve tüketimin artık küresel bir zorunluluk olduğunu ancak Net Sıfır hedefine ulaşmak için getirilen ve getirilmesi planlanan uygulamaların işletmeler ve hane halkları üzerinde ciddi mali yükler oluşturduğu söyledi. Yavaşlar ‘’ Uluslararası ticareti ve böylece tüketimi daha maliyetli hale getiren mali yüklerin, haklı rekabete ve insanların ihtiyaçlarını karşılaması gerekliliğine en az zarar verecek şekilde biçimlendirilmesi ve gerekli noktalarda işletme ve hanelere destek olunması gerekiyor. Dolayısıyla, çevre dostu üretim ve tüketim, çok katmanlı; insan hayatı, üretim, ticaret ve tüketim beşgeni içinde hassas dengelerin kurulması ve korunması gereken bir konudur.’’ diye konuştu.

Avrupa Birliği’nin, sınırda karbon düzenlemesi mekanizması üzerinden üçüncü ülkelerdeki işletmeleri yeşil dönüşüme zorladığını ifade eden Yavaşlar, ‘’Çin, Hindistan, Brezilya ve Güney Afrika buna karşı ve sorunu Kasım içinde Bakü’de gerçekleştiren 29. Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Konferansı'nın gündemine sokmak istediler, ama başaramadılar. 2025’de Brezilya’da gerçekleştirilecek 30. Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Konferansı'nda tartışmak istiyorlar. Küresel iklim değişikliğinin sorumluları gelişmiş ülkeler olmasına rağmen, bu sorunun çözümünde gelişmemiş ya da gelişmekte olan ülkelere bilgi, teknoloji ve mali destek konularında geri durdukları görülüyor. Bu, küresel işbirliği gerektiren bir sorun. 21. Yüzyılda küresel sağlığa yönelik en büyük tehdit olan iklim değişikliğini, çevre dostu üretim ve tüketim ile engelleyebilmek mümkün. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi, 9 Nisan 2024'de Verein Klima Seniorinnen Schweiz ve Diğerleri İsviçre’ye marşı davasında Devletlerin, iklim değişikliğinin zararlı etkileri ve risklerinden kaynaklanan yaşam, sağlık, refah ve yaşam kalitesine yönelik olumsuz etkilerden bireyleri korumak zorunda olduklarını kabul etti. Bu amaçla alınacak önlemler, işletmeler ve hane halkları üzerinde ciddi mali yükler oluşturmakta. Bu mali yüklerden biri vergi. Yeşil dönüşüm kaçınılmaz olsa da, bu sürecin yönetimi konusunda dikkatli olunmalı. Yeşil mali yüklerin işletme ve hane halkları üzerindeki etkilerini minimize etmek, adil geçiş süreci sağlamak için, hükümetlerin vergi teşvik ve sübvansiyonlar yoluyla işletme ve hane halklarını koruması şart. Bunun içinAnayasa’da yapılacak değişiklikle, iklim değişikliği, deprem gibi hayati çok az konu için özel vergi yolu açılmalı, Anayasal sınırlar ve denetim konusunda zayıf kalan fon mali yükümlülüğünden kaçınılmalı‘’ dedi.

Bakmadan Geçme