Yüzyüzeyken konuşuruz: Alternatif müziğin asi ve duygusal sesi!
Yüzyüzeyken Konuşuruz nasıl ortaya çıktı ve neden bu kadar sevildi?Alternatif müzik sahnesinde kendine nasıl bir yer edindi? Şarkılarında hangi duyguları ve hikayeleri anlatıyor?
Türk indie-folk sahnesinin en özgün gruplarından biri olan Yüzyüzeyken Konuşuruz, 2011 yılında Kaan Boşnak ve Engin Sevik tarafından kuruldu. Kendi şarkılarını kaydedip paylaşarak başlayan bu müzikal yolculuk, kısa sürede büyük bir dinleyici kitlesine ulaştı. Zamanla Ahmet Can Kalyoncu, Can Tunaboylu ve Baran Ökmen’in de katılımıyla son halini alan grup, özgün tarzı ve samimi sözleriyle alternatif müzik sahnesinde kendine sağlam bir yer edindi.
Peki, Yüzyüzeyken Konuşuruz nasıl bir yolculuk geçirdi? Hangi albümleriyle öne çıktı? İşte, merak edilen tüm detaylar!
BAŞLANGIÇ: KENDİ ŞARKILARINI KAYDEDEN BİR PROJE
Yüzyüzeyken Konuşuruz, 2011 yılında Kaan Boşnak ve Engin Sevik tarafından bir proje olarak başladı. İkilinin kendi şarkılarını kaydedip paylaşması, dinleyicilerden büyük ilgi gördü ve kısa sürede geniş bir takipçi kitlesine ulaştılar.
Gruba zaman içinde Ahmet Can Kalyoncu, Can Tunaboylu ve Baran Ökmen katıldı ve ekip, tam anlamıyla bir grup haline geldi. Indie-folk, alternatif rock ve elektronik müziği harmanlayan özgün tarzları, onların sahneye çıkışlarını hızlandırdı.
BÜYÜK ÇIKIŞ VE KONSER BAŞARILAR
Grup, 7 Nisan 2019'da Bostancı Gösteri Merkezi'nde verdikleri 5000 kişilik konserle büyük bir başarıya imza attı. Bu konser kaydedilerek 25 Ekim 2019’da yayınlandı ve grubun müzikal yolculuğundaki önemli anlardan biri oldu.
2020’de yayınlanan "Kazılı Kuyum" adlı teklilerini ise New York'taki Red Bull Müzik Stüdyoları'nda analog olarak kaydettiler. Şarkı, 24 Ocak 2020’de plak formatında da satışa sunuldu.
YÜZYÜZEYKEN KONUŞURUZ’UN MÜZİKAL MİRASI
Yüzyüzeyken Konuşuruz, alternatif rock ve indie-folk türündeki yenilikçi tarzıyla müzik sahnesinde kendine sağlam bir yer edindi. Gerek dikkat çeken şarkı sözleri, gerekse konser performanslarıyla büyük bir dinleyici kitlesi oluşturdu.
