Zamlarla hayaller, umutlar rafa kalktı
Yeni İzmir Gazetesinden Şaha Çimen’in haberine göre, Türkiye'de ardı ardına yapılan zamlar insanları hem ekonomik hem...
Yeni İzmir Gazetesinden Şaha Çimen’in haberine göre, Türkiye’de ardı ardına yapılan zamlar insanları hem ekonomik hem sosyal hem de psikolojik olarak zor durumda bıraktı. Gençler çareyi yurt dışına kaçmakta görürken hayaller yarın da karnımı doyurabilecek miyim ile sınırlı kaldı
Genci, yaşlısı, emeklisi, kadını, erkeği, çocuğu uzun bir süre için hayallerini, umutlarını tavan arasına kaldırdı. 25 yaşında KPSS’ye hazırlanan Emine Özdemir, hem atanamayanların sorunlarını hem bu ülkede öğrenci olmanın zorluklarını hem de yaşadıkları bu ekonomik durumun kendisi üzerindeki psikolojik boyutlarından bahsetti.
‘İkilemde kaldık’
Henüz mesleğini yapma şansı bulamadığını belirten Emine Özdemir, “Atamalardan, iş imkânlarından dolayı iki yıldır KPSS çalışmak zorundayım. Ekonomik zamlarla kitap fiyatları aldı başını gitti. KPSS’ye de çalışmak çok büyük bir emek istiyor. Hem emek hem de maddi zorluklar çok yıprattı bizi. Aynı şekilde yeğenim de bir öğrenci. Üniversite okuyor. Yurt ücreti konusunda aşırı sıkıntı çekiyoruz. Çünkü hem yemekli olsun hem çocuklarım iyi bir yerde yaşasın istiyor aileler ama böyle bir imkânları ne yazık ki yok. Atanan insanlar belirli bir maaş konusunda sıkıntı çekiyor. İnsanlar haberlere çıkıp biz öğretmen maaşıyla geçinemiyoruz diyorlar. O yüzden hayatın o kadar ikileminde kaldık ki gerçekten bu bizi çok üzüyor. Atansam bir dert atanmasam bir dert. Var olan hayat koşullarından çok kötü etkileniyoruz” dedi.
Yeni emekli olduğunu söyleyen Savaş Gündüz, ard arda yapılan zamların etkisinin ağır olacağını belirterek, “En büyük etki mazotta oldu. Onun dışında doğalgaz, elektrik… Her şeyden etkilendik. Hangisini söyleyeyim ki? Ekonomi bizi çok yordu. Geçim derdi ağır basıyor. Ekmek zamlandı. Ard arda her şeye zam geldi. Daha da geleceğini biliyoruz. Ülke bu durumdan nasıl çıkar hiç bilmiyoruz. Zaten söylenen hiçbir söz tutulmuyor. Emekliye bir zam yok mesela. Doğalgaza, KDV’ye akla gelebilecek her şeye % 50 zam yapmış. Emekliye % 25 nasıl yapıyorsun sen? TÜİK’in verilerine zaten kimse inanmıyor” diye konuştu.
‘Geleceğimiz karanlık’
Kimsenin hiçbir şeye güveninin kalmadığını belirten Gündüz, bu durumdan psikolojik anlamda da etkilendiklerini söyleyerek “İleriye karanlık bakıyoruz. Eskiden ileriye baktığımızda ışık görürdük. Şimdi o yok. İnsan eskiden hayal ederdi. Çoluğuma çocuğuma bir ev alayım, düğün yapayım en iyi şartlarda yetiştireyim. Bunlar kalmadı artık. Yapamayacağımı biliyorum. Bunları yaptığımda geçinemeyeceğimi fark ediyor ve kendi kendimize kısıtlama getiriyoruz her şeye. Bakın şimdi her tarafta karavan vardı. Eskiden karavan var mıydı? Yoktu. İnsanlar şimdi otellere gidemiyor. Bir otel biri kişi için gecelik 24 bin lira olmuş. Kim gidecek Türkiye’den bu otellere? Oralar yabancıların cenneti oldu. Ülkede her hizmet yabancılara yapılıyor. Şimdi insanlar karavan almasın da ne yapsın?” dedi.
‘Çocuklarım yurt dışına gitmek istiyor’
İki tane kız evladının olduğunu söyleyen emekli Savaş Gündüz, çocuklarının var olan psikolojik durumdan nasıl etkilendiğini ise şöyle anlatıyor:
“Çocuklarımla eskisi gibi bir tatile götüremiyorum. Eskisi gibi giyimlerinde istediklerini alamıyorlar. Daha dikkatli oluyorlar. Büyük kızım üniversiteyi özel okulda okuyor. Küçüğünü de okutmayı düşünüyordum. Artık ona gücüm kalmadı. Seneye de büyük kızımı özel okuldan aldıracağım. Yok yani. Yetemiyoruz. Nereye yeteceğiz ki? Çocuklarımın ikisi bu durumdan dolayı yurt dışına gitmek istiyor. Burada üniversiteyi bile istedikleri gibi okuyamadıklarını anlatıyorlar bana. Hak veriyorum onlara. Ben de onlarla aynı fikirdeyim. Bu ülkede artık bir gelecek olmadığı için yurt dışı düşünüyor insanlar. Ülkede vize serbestliği gibi bir şey olsa bu ülkede bir tane genç kalmaz. Avrupa’nın da bütün yaşlıları bu ülkeye gelir” diye konuştu.
‘Ekonomik kriz bir afet yaratıyor’
Malatya’dan Seferihisar’a gelen ve depremzede olduğunu söyleyen Hilal Şentürk, Türkiye’de var olan ekonominin, ard arda gelen zamların hem maddi hem de psikolojik boyutları anlattı.
Depremzedeler olarak büyük bir yaranın içerisinde olduklarını hatırlatan Hilal Şentürk, “Bizim için o yaranın kabuğu daha bağlanmamışken üst üste bu zamların olması bizim için ayrıca bir yıkım. Bunun içinden nasıl çıkılır var mıdır bir yolu inanın bilmiyoruz. Her sabah ayrı bir haberle uyanmaktan her sabah maddi bir felaketken uyanmaktan yorulduk. Doğal afet nasıl bir yıkım yaratıyorsa şu an ki ekonomik kriz de artık bir afet yaratıyor. Ben aslen Sivaslıyım. Eskiden Sivas’ta büyüklerimizin mutlaka hem gıda hem para hem de altın anlamında bir zulası vardı. Ama şu an öyle bir zulamız yok. Neyi ucuza alabilirize döndük. İhtiyacının olup olmadığına bakılmaksızın belki yarın pahalılaşır diye fazladan gıda alıyorsun. Bu durum çok şuursuzca bir alıma sevk etti bizleri” dedi.
HABER MERKEZİ