Demokrat Parti İzmir İl Başkanlığı’nın özel bir kafede gazetecilerle düzenlediği toplantıda İl Başkanı Ozan Demirbaş, Demokrat Parti İzBB Başkan Adayı Dr. Burcu Bostancıoğlu ve parti üyeleri katılım sağladı.
Milletvekili Altınbaş, “Bugün burada polemik yaratmak derdinde değilim. Ama yaşadıklarımız ayan beyan ortaya koyup tartışmak gerek. Bugün içinde bulunduğumuz siyasal ortağının demokrasiyi oradan buradan çekiştiren ortamın içerisindeyiz. Bugün Türkiye bireyi yok etmiş. Bireyin hakları da ortadan kaldırılmış. Devletin amaçlarına uygun bir sistem kurulmuş ve Anayasa ile hukukun üstünlüğüne uygun bir demokrasi değildir. Zenginlik, eşitlik, adalet asla bu devletin yaratacağı bir şey olamaz” dedi.
Sözlerine devam eden DP İzmir Milletvekili Haydar Altınbaş, şunları aktardı:
“Bu milletin önüne konulan ve hiçbir yerde partili başkanlık rejiminin kuluçkasıdır. Bugün Türk milleti ciddi anlamda ekonomik ve siyasal olarak fukaralaştırılarak sefaletin eşiğine itildi. Aile ve sosyal hizmetlerden direkt yardım alan aileler 30 milyonu geçti. Emeklinin maaşı ise iktidarın keyfiyetine uygun bir durum değildir. İnsanın en temel hakkı ise Allah’ın bahşettiği yaşama hakkıdır. Her ay, her yıl, her dönem emeklinin ‘Bize ikramiye ne kadar verilecek, maaşlarımız ne kadar arttırılacak’ diyerek bakması hür, eşit ve adil bir ülkede uygun görülecek bir sistem midir? 2009’da bozduğunuz maaş bağlama sistemini oy ve maaşı eşitlemezsiniz. Bu hükümet ekonomiyi idare etmeye devam ederse gökten yıldızları, şimşekleri getirmeye çalışsa dahi anahtar bir kişinin elindeyse değişen bir şey olmaz.
Ne zaman sistem bozulmuş, araba yukarıdan aşağıdan yuvarlanmış haldeyken bir kurtarıcı olarak birileri getirilmiş. Sayın Mehmet Şimşek’in(Hazine ve Ekonomi Bakanı) açıklamalarında can alıcı şey ise 2024’ün zor geçeğini ve ciddi anlamda işletmelerin iflas edeceğini ve ayağımızı yorganımıza göre uzayacağımızı söylüyor. Üzerimizde yorgan yok ki uzatalım. Aç ve açıkta yatıyoruz.”
MAHALLİ SEÇİMLERE DÖNÜK
Mahalli seçimlere de odaklanan Altınbaş, “Bu iktidarın mahalli seçimlere yükledikleri ABCD şeklinde vilayetlerine de yıkılacak söylemleri ortaya atması ayıptır. Türkiye, Anayasal devletten olmaktan çıkıp ve hukuk da ayaklar altında alındı. İçinden bulunduğumuz sistemde nüfusun önemli bölümü göç ederek şehirlerde yoğunlaşmaya başladı. Dışarıdan gelenler de var iç göç de var. Rakamlar doğruyu söylemiyor ve dış göçlerde sınırlar ardına kadar açılarak 80 milyar dolar bir harcama olduğu söyleniyor. Afrika’da geliştiğimiz birtakım faaliyetlerinin bedellerinin harcanması ise milyarlarca dolar elimizden gitti. Türkiye’nin nüfusunun yüzde 63’ten fazlası büyükşehirlerde yaşıyor. Diğerleri ise orta büyük şehirde yaşıyor. Dengesiz nüfus dağılımının verdiği sonuç uygulanan ekonomik politikalarındandır. Turizm ve sanayi gibi bölgelerde onlarca problem var. İlki depreme dayanıklı binaların olmaması, çocukların güvenlik içerisinde olmaması ve ilimle fenle donatılması yerine çocukların imamlara teslim edilmesinde seçimler önemli arz ediyor.
Seçilecek belediye başkanlarının elinde sihirli değnek olmadığından 1930’lardan çıkarılan belediye kanunun yeniden gözden geçirilerek bir belediye kanunu ortaya konulmalı. Türkiye’deki işsizlikte belediyeler çok fazla işçi çalıştırmakla karşı karşıyadır.
Asıl beka problemi olan kontrolsüz gücü elinde bulunduran siyasi partilerin genel başkanlarıdır. Bugün siyasi partiler, genel başkanlarının tapulu malı haline gelmiştir. En büyük problem ise kayıt dışıdır. Seçmen kütüğü ve nüfusunuzu tam sayabiliyor musunuz? Sayamazsınız! Bunların doğurduğu ise kayıt dışı ekonomi mevcut. Bu da siyasetin finansmanında uygulanıyor. 2024 yılında herhangi bir şahsın siyasi partiye yapabileceği legal bağış 220 bin liradır. Seçim çalışmalarında adayların yarışını izleyin ve kontrolsüz, fütursuzca torbalar dolusu hediyeleri dağıtırken görürsünüz. Milletin parasını sokakta dağıtma hakkını kim veriyor sana?” dedi.
Turgay Kılıç
Yorumlar kapalı.