Geçtiğimiz yıl Türkiye’ye giriş yapan ve yaz aylarının aşırı sıcak geçmesine neden olan El Nino sıcak hava dalgası, etkisini Şubat ayında olmamıza rağmen hala gösteriyor. El Nino sıcaklıkları ve kuraklık etkili olurken, beklenen kar yağışı da ne yazık ki gelmedi. Ancak, herkesi sevindirecek güzel haber meteorolojik kaynaklar tarafından tarih belirtilerek verildi. İşte, El Nino’dan kurtulacağımız o tarih…
LA NİNA GELİYOR
Türkiye, son bir yılı aşkın süredir küresel çapta etkili olan El Nino hava olayının etkilerini derinden hissetti. Bu süre zarfında yaşanan sıcak hava dalgaları, kuraklık ve ekstrem hava olayları, ülkenin tarımından su kaynaklarına, enerji üretiminden günlük yaşama kadar birçok alanında ciddi zorluklara yol açtı. Ancak, son gelen haberlerle birlikte, Türkiye’nin iklim mücadelesi yeni bir evreye giriyor. Sosyal medyada “Meteoroloji Bey” isimli hesaptan yapılan bir paylaşımla, ülkenin Mayıs ayından itibaren La Niña hava sistemine gireceği duyuruldu. Bu duyuru, İklim Güvenliği Merkezi’nin (NDAA) sağladığı grafiklerle desteklendi.
El Nino ve La Nina, Pasifik Okyanusu’nun sıcaklık döngüleriyle ilişkili, küresel iklimi etkileyen fenomenlerdir. El Niño, Pasifik Okyanusu’nun orta ve doğu kesimlerinde sıcaklık artışı ile karakterize edilirken, La Niña ise bu bölgedeki sıcaklıkların ortalamanın altına düşmesiyle tanımlanır. Her iki olay da dünya genelinde hava durumu ve iklim üzerinde büyük etkilere sahiptir.
El Nino’nun Türkiye üzerindeki etkileri, özellikle yaz aylarında yaşanan aşırı sıcak hava dalgaları ve kış aylarında beklenenden az yağış alınması şeklinde kendini gösterdi. Bu durum, su kaynaklarının azalmasına, tarımsal üretimde düşüşlere ve orman yangınlarının artmasına neden oldu. Ancak, La Nina dönemine girilmesiyle birlikte bu etkilerin değişmesi bekleniyor.
SICAKLIKLAR DÜŞECEK, YAĞIŞLAR ARTACAK…
La Nina etkisinin Türkiye’ye olan muhtemel etkileri arasında, yağış miktarında artış ve ortalama sıcaklıklarda düşüş öngörülüyor. Bu değişiklik, özellikle kuraklıkla mücadele eden bölgeler için bir rahatlama getirebilirken, su kaynaklarının yeniden canlanmasına ve tarımsal üretimde olumlu etkilere sahip olabilir. Ancak, aşırı yağışların yol açabileceği sel ve erozyon gibi riskler de göz ardı edilmemelidir.
Meteoroloji Bey’in paylaştığı İklim Güvenliği Merkezi grafikleri, bu geçişin sadece Türkiye için değil, küresel iklim dengeleri için de önemli olduğunu gösteriyor. La Nina’nın getireceği soğuk ve yağışlı hava koşulları, küresel ısınma ile mücadelede kısa vadeli bir nefes alma imkanı sunsa da, uzun vadeli iklim değişikliğiyle mücadele için daha kapsamlı politika ve uygulamaların gerekliliğini de hatırlatıyor.
Türkiye’nin La Nina etkisi altına girmesi, ülkenin iklimle ilgili stratejilerini ve hazırlıklarını gözden geçirmesi için bir fırsat sunuyor. Özellikle afet yönetimi, su kaynakları yönetimi ve tarımsal planlama alanlarında yapılacak iyileştirmeler, hem La Niña’nın olası olumlu etkilerinden maksimum fayda sağlamayı hem de olası riskleri minimize etmeyi amaçlamalıdır. Bu dönüşüm süreci, Türkiye’nin iklim değişikliğine adaptasyon kapasitesini artırırken, sürdürülebilir bir gelecek için de önemli adımlar atmasını sağlayabilir.
HABER MERKEZİ
Yorumlar kapalı.