İzmir Barosu’ndan laiklik çıkışı: Laiklik’i savunmak özgürlüğü, insan haklarını savunmakla aynı değerdedir

İzmir Barosu, 'laiklik' ilkesinin Anayasa'ya girişinin 87'nci yıl dönümünde yaptığı açıklamada "Yetkililerin bizzat şeriatı savunduğu, gösterilerde hilafet çağrılarının yapıldığı, kamu yönetiminin cemaatlere ve tarikatlara teslim edildiği günümüzde laiklik ilkesini savunmak, demokrasiyi, özgürlüğü ve insan haklarını savunmakla aynı önemde ve değerdedir" dedi.

Atatürk-laiklik ilkesi
service
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

İzmir Barosu’ndan ‘Laiklik’ çıkışı gerçekleştirdi. Mustafa Kemal Atatürk’ün de 1930 yılındaki sözünden de alıntı yapan İzmir Barosu, Türkiye’de sık sık dile getirilen ve hedef haline getirilen ‘laiklik’ olgusu üzerine açıklama yaptı.

Dünya işleriyle devlet işleri ayrımı

İzmir Barosu’nun laiklik çıkışında Mustafa Kemal Atatürk’ün  “Türkiye Cumhuriyetinin resmi dini yoktur. Devlet idaresinde bütün kanunlar dünya gereksinimlerine göre yapılır ve uygulanır. Din düşüncesi vicdani olduğundan Cumhuriyet, din düşüncelerini devlet ve dünya işlerinden ve siyasetten ayrı tutmayı, milletimizin çağdaş uygarlık yolunda ilerlemesinde başlıca başarı koşulu görür” sözüne yer verdi.

Öte yandan Anayasa’nın 2. maddesinden de örnek veren İzmir Barosu, “Anayasamızın 2. maddesine göre Türkiye Cumhuriyeti,  demokratik,  laik ve sosyal bir hukuk devletidir” dedi.

‘Yetkililer bizzat şeriatı savunuyor’

İzmir Barosu, Laiklik ilkesinin 5 Şubat 1937’de Anayasa’ya dahil edilmesinin 84’üncü yıl dönümünde açıklama yaparak şunları aktardı:

“Devletin bu temel ilkelerinin, muktedirler tarafından yıllar içinde birer birer ihlal edilmesi sonucunda, ülkemizde artık ne demokrasinin ne de sosyal hukuk devletinin varlığından söz edebiliyoruz. Sıklıkla vurguladığımız üzere; siyasal iktidarın temsilcilerinin, toplumsal yaşamı dini esaslara göre şekillendirme hedefi apaçık ortadadır. Yetkililerin bizzat şeriatı savunduğu,  gösterilerde hilafet çağrılarının yapıldığı, kamu yönetiminin cemaatlere ve tarikatlara teslim edildiği günümüzde laiklik ilkesini savunmak, demokrasiyi,  özgürlüğü ve insan haklarını savunmakla aynı önemde ve değerdedir. Laiklik; demokrasinin, insan haklarının, din ve vicdan özgürlüğünün en önemli güvencesidir. 5 Şubat 1937’de, laiklik ilkesinin Anayasamızda yerini almasının 87. yıl dönümünde, Cumhuriyetimizin, cumhuriyet değerlerinin ve laikliğin yılmaz savunucuları olduğumuzu bir kez daha vurguluyoruz. Yaşasın Laik Cumhuriyet! Yaşasın Laik Türkiye!”

Turgay Kılıç

İzmir Barosu’ndan laiklik çıkışı: Laiklik’i savunmak özgürlüğü, insan haklarını savunmakla aynı değerdedir

Yorumlar kapalı.