TV9 İzmir, Tire Süt Kooperatifi’ni ziyaret ederek Başkan Osman Öztürk ile bir röportaj gerçekleştirdi.
Söz konusu röportaj ise şu şekilde:
Tire Süt Kooperatifi’nde neler yapıyorsunuz?
Tire Süt Kooperatifi Yönetim Kurulu Başkanıyım. Yaklaşık 2 yıldır bu görevi başarıyla sürdürmeye çalışıyoruz. Elimizden geldiğince ortaklarımızla beraber çalışmaya devam ediyoruz. Bizim için ortaklarımız ve köyle en büyük çalışma alanlarımız. Seçimden önce ve sonra bunu özellikle belirttik. Biz sadece burada oturup yönlendiren değil, hep beraber iç içe ortaklarımızla beraber burayı yönetir bir konuma getirmek istiyoruz. Bizim başlangıç amaçlarımızdan bir tanesi buydu. Köy toplantıları çok verimli geçiyor. Bu kış günleri, işlerin biraz daha azaldığı zamanı kolluyoruz, insanlar daha rahat gelebilsinler diye. İsteklerini taleplerini dinliyoruz. Bu zamana kadar yaptığımız çalışmaları anlatıyoruz. Bazen toplantılarda, olmayacak sorularla karşı karşıya geliyoruz, bunlardan memnuniyet duyuyoruz. Çünkü bizim eksikliklerimizi en iyi görenler ortaklar. Bu eksikliklerimizi gidermek için ortaklarla beraber çalışıp kooperatifi ileriye götürmeye çalışıyoruz.
Süt piyasası ne durumda?
Yıllara göre bakarsak, gün geçtikçe azalan bir süt potansiyeli var. Küçük Menderes havzası bu bölgenin en büyük süt üretenlerinden bir tanesi. Özellikle Tire ve Ödemiş sütün annesi olacak kapasitede yerler. Tire olarak yaklaşık 700 ton süt üretimimiz var. Kooperatif olarak bunların küçük üreticiler başta olmak üzere, yukarı köyle dediğimiz, köylerin tamamına yakın olmak üzere biz alıyoruz. Şu anda kapasitemiz 250 ton civarında. Bunu artırmak için çalışmalarımız devam ediyor. Bölgesel olarak ve Türkiye’nin genel yapısı sebebiyle son dönemlerde girdi maliyetlerinin artması sebebiyle ve hayvanların bir kısmının kesime gitmesi sebebiyle, süt stoklarında bir düşüş var. Bize ait kısımda toplamaya devam ediyoruz. Hem işliyoruz hem pazarlıyoruz. Parasal anlamda konuşursak, bölgenin güzel fiyatlarından bir tanesi kooperatifimiz tarafından ortaklarına veriliyor. Ortakları memnun ettiğimizi düşünüyorum. Özellikle girdi maliyetleri ve yem maliyetleri, düzenlenmesi lazım. Nasıl süt fiyatları hareketlendiği zaman enflasyona sebep oluyor diye engelleniyorsa, yem fiyatlarının da düzenlenmesi lazım. 25 gün içerisinde 3. kez zam geldi yem fiyatlarına. Bu da süt üreticisini etkiliyor. Üreticinin aldığı ücret düşük gelmeye başlıyor. En kısa sürede, devletin de Ulusal Süt Konseyi üzerinden devam ediyor, hem o fiyatı ayarlayıp hem de süt fiyatlarını uygun bir seviyeye çekmesi lazım. Devletin bu girişimi yapacağına inanıyorum. Süt üreticisi kazandığı sürece yetiştirmeye devam eder. Yoksa analarımızı kestiğimiz sürece, süt üretimimiz azalır, üreticimizi ayakta tutabilmek için ne gerekiyorsa yapılması lazım.
Yakın zamanda yatırım aldınız mı?
Şöyle bir sıkıntımız var. 2019’dan beri Tire Süt Kooperatifi büyük bir marka oldu. Bu anlamda çalışan sayımızın yüksekliği ve yıllık ciromuzun yüksekliği sebebiyle de birçok devlet desteklerinden mahrum bırakılıyoruz. Kobi kapsamı dışında olduğumuz için, devlet desteklerinden yararlanamadık. Bunun için şu anda uğraşıyoruz, Ankara’da ki bürokratlarla iletişim halindeyiz, girişimlerimiz devam ediyor. Destek alamazsak kooperatif olarak ayakta kalamayız. Biz ne kadar büyük olursak olalım, birinci amacımız üreticiyi korumak. Üreticiyi korumak için de her türlü ortağımıza verdiğimiz ürünleri alt düzeyde tutmaya çalışıyoruz. Oradan kazancımız en az olurken, kooperatife katkı sağlayacak destekleri de alamazsak, bu anlamda yatırım yapmamız zorlaşıyor. Bu anlamda yatırımları düzenli yapıp, ortaklara daha iyi hizmet verebilmek için bu desteklerle de önümüzü açarlarsa, kooperatifimiz de daha iyi yerlere gelecektir.
Ortaklarımız, süt üreticileri, 3 ayda bir süt primi hak ediyorlar. Özellikle son zamanlarda, ortaklarımızın ve benim de başıma gelen olay, Türkiye Elektrik Kurumu, elektrik alacaklarını, primler yattığı zaman ortaklardan habersiz hemen bunu kesiyorlar. Ve bunları hesaplarına yansıtmıyorlar. Banka hesaplarında gözükmüyor. Bunu alan yetiştiricilerimizin birçoğu özellikle yaşlı yetiştiricilerimiz, hesabıma ne kadar gelmiş ne kadarını kesmişler bu konudan hiçbir şekilde haberleri olmuyor. Bunların ya hesaplarında gözükmesi ya da ortaklara, üreticilere mesaj ile bildirilmesi gerekiyor. Bu sebeple ortaklar tekrar bir ödeme yapıyor ve 2 kere para alınmış oluyor. Bu para burada kalmaz, TEK’e bu konuda duyarlı olmaları konusunda rica ediyoruz.
Tire Süt Modeli’nden bahseder misiniz?
Tire’de ki küçük yetiştiricilerimizi ayakta tutmak ana felsefemiz. 5-10 litre sütü olanların, ben bugün bu sütü nereye vereceğim düşüncesi olmamasını diliyoruz. Bu amaçla, bütün ortaklarımızla başta olmak üzere herkesi sütünü alıp, işliyoruz. Fiyatları da en yüksek seviyede tutmaya çalışıyoruz. Tire Süt Kooperatifi’nin bir çalışma sistemi var. Bütün ortaklarımızın, bütün ihtiyaçlarını karşılamaya çalışıyoruz. Yemden akaryakıta kadar, gıda maddelerinden, tüketim maddelerinden, tohumuna gübresine kadar ortaklarımıza sunuyoruz. Onların sütünü alıyoruz, ihtiyaçlarını gideriyoruz ve mahsuplaşma yoluna gidiyoruz. Sonuçta ay sonunda alacağı kaldığında parasal anlamda veriyoruz, diğer kısmı eksideyse belirli bir orana kadar avanslar veriyoruz, onu da bir sonraki ay tahsil etme durumuna gidiyoruz. Bu anlamda Tire Süt Modeli, dünyaya örnek olmuş büyük bir kurum. Daha ileriye götürmek için elimizden geleni yapıyoruz.
Üretici sizden memnun mu?
Alt kata, girişe bir makam odası yaptım. Gelen üreticilerimiz, ilk önce gelsin bizi görsün, çayımızı içsin, eksikliklerimizi bulup çözümler üretelim diye. Üreticilerimizin, isteklerini dinliyorum hepsine çözüm olabilir miyiz, olamayız. Çözmek için uğraşıyoruz. Büyük bir kısmını çözdüğümüz yer de yüzlerinde ki tebessümü hissediyoruz. Şimdiye kadar çalışmalarımızda çok başarılı olduğumuza inanıyorum. Gittiğim köylerde karşılaştığımız, ortaklarımızdan, üreticilerimizden görüyorum. Biz köylülerle beraber, ortaklarla beraber bu işe hep birlikte çıktık. Çalışmalarımızın karşılığını da alabileceğimize inanıyorum.
Haber Merkezi
Yorumlar kapalı.