Çoğumuz, kilo kontrolü için yediklerimizin kalorisini sürekli hesaplıyoruz. Kalori, yiyeceklerde veya vücutta depolanan enerjinin ölçü birimi olarak tanımlanır. Kilo verme sürecinde olanların sıklıkla duyduğu önerilerden biri, yediklerinizle yakılan kalori arasındaki dengeyi sağlamak ve gerektiğinde egzersiz veya spor ile depolanmış kalorileri yakmaktır.
Diyetisyen İrem Karadağlı’ya göre besinlerin mucizevi özelliklere sahip olmadığını belirtiyor. Besinlerin, dengeli ve yeterli bir şekilde tüketilmesi gerektiğini vurguluyor. Dengeli bir diyet, aç kalmadan sağlıklı kilo vermenize yardımcı olabilir. Negatif kalori etkisine sahip besinler genellikle sebzeler ve meyvelerdir.
Negatif kalori etkisi olan besinler, sindirim sırasında harcanan enerji miktarına göre yüksek veya düşük dereceli olarak sınıflandırılabilir. Sindirimi için daha fazla enerji gerektiren yüksek dereceli besinler, kilo verme sürecinde daha etkili olabilir.
Katabolik etkiye sahip meyveler arasında armut, çilek, erik, kavun, ve portakal bulunurken; sebzeler arasında ise ıspanak, brokoli, turp ve havuç öne çıkıyor. Düşük dereceli meyveler ve sebzeler arasında ise elma, mandalina, kiraz ve lahana yer alıyor.
Ayrıca, yüksek protein içeriğine sahip bazı besinlerin sindirimi sırasında daha fazla kalori harcanabileceği bilinmektedir. Somon, tavuk göğsü, sade yoğurt ve yumurta gibi besinler, tokluk hissi sağlayarak kilo kontrolüne yardımcı olabilir.
Besinlerin doğru şekilde tüketilmesi önemlidir. Çiğ olarak tüketilen sebzelerin, pişirilmiş veya buharda hazırlanmış hallerine göre negatif kalori etkisinin değişebileceğini unutmamak gerekir.
Sonuç olarak, negatif kalori etkisine sahip besinlerin doğru şekilde tüketilmesi ve dengeli bir diyetle birlikte hareketli bir yaşam tarzı benimsenmesi, sağlıklı kilo kontrolüne yardımcı olabilir.
Yorumlar kapalı.