Babası yedek subay, annesi ise çiftçi ailenin kızı olan Güney, 19 yaşında Adana’dan ayrıldı ve İstanbul’a gelerek konservatuara başladı. Başarılı bir aktör olmanın sırrını hocalarına bağlayan Güney, “Ders olarak bir şey vermezlerdi, onlar sahneye çıkar biz onu izlerdik. Elini nereye koyuyor, nasıl adım atıyor, ses tınlaması nasıl diye. Böylece onların hareketlerini öğrenirdik” diyor.
EFSANE OLMA YOLU
Her türlü rolü oynamaktan keyif alan Güney, “Senaryonun güzel olması önemli. Kötü adam da oynadım, palyaço da, silahşor de, romantik adam da…” diyor. Kolayı seçip hep jön kalmak yerine oyunculuğu tercih ettiğini vurgulayan Güney, bu sayede yıllar boyu popüler kalabildiğini düşünüyor.
Salih Güney
YASAK SOKAKLAR
Haldun Dormen’in “Bozuk Düzen” filmiyle sinemaya adım atan Güney, şöhretini “Yasak Sokaklar” filmine borçlu. Türkiye’nin ilk asi gençlik filmi olan “Yasak Sokaklar”da Hülya Koçyiğit ile birlikte oynayan Güney, Koçyiğit’in disiplinli ve kaprissiz bir oyuncu olduğunu söylüyor.
Hülya Koçyiğit ile konservatuardan arkadaş olduklarını belirten Güney, “İlk filminde de birlikte oynadık. Ekrem Bora ve Fikret Hakan ile dedik ki “Bu kız saatinde geliyor, disiplinli, kapris yok, şımarıklık yok çünkü o dönemde olan Ahu, Banu, Serpil, Oya gibi isimler çok vardı güzel kadınlar ama vazgeçilmez gösterildikleri için çok kaprislilerdi. Hülya öyle olmadığı için ilk filminde daha bizim ismimizin üstüne yazdırdık Hülya’nın ismini. Herkes şaşırdı. Bu film bitti Hülya aradı tekrar “Paraya ihtiyacım var, iş olursa gelebilirim” diye o sırada Çelik Yelekeler filmini çekeceğiz, dedim hemen gel. Yani art arda iki film olunca dediler kim bu Hülya Koçyiğit. Ama yetenekli olduğu için öne çıktı yine de. Şimdiki gibi estetik yok o zaman hepsi doğal güzellerdi” diye o günleri anlatıyor.
ÇEŞME İÇİN MÜCADELE
1430 yılında yapılmış muhteşem bir kale olan Çeşme Kalesi’nin önüne 4 tane büfe koyulmasına karşı çıkan Güney, bu durumun kabul edilemez olduğunu söylüyor ve şöyle devam ediyor: Çeşme Belediye Başkanı Ekrem Oran, koca bir tarihin önünde 4 tane uyduruk büfe koydu, bu yaptığı kabul edilemez bir şey. Yanlış olduğunu söyledim. Kale gemilerden de görünmeli. Böyle olması için mücadele verdim, başsavcılık soruşturma açtı, sonuç alınamadı. Vali ile konuştuk yine olmadı, Bakanla konuştuk yine olmadı. Ekrem Oran “vatan haini” dedi emeklerimize karşı çıktı. Basın bizi destekledi sağ olsun bu konuda. O aday gösterilmediği için çok mutluyum. Lâl Deniz ile koordine olup umarım bir an önce o pisliği temizleriz. Ekrem Oran’ı tekrar aday gösterseydi ben de bağımız aday olacaktım. Bodrum yapmaya çalışıyor burayı, Aya Yorgi Koyu’nu Kuşadası gibi inşaat alanına çevirdi. Ama şimdi Lâl Denizli aday gösterildi, ben ona desteğim. Artık doğru şeyler yapılacağını düşünüyorum.
ARKEOLOJİ TUTKUSU
Arkeolojiye olan ilgisi 16 yaşında başlayan Güney, Bergama’da antik kentlerin büyüsüne kapılıyor. Zamanla ilgisi bir tür aşka dönüşen Güney, konservatuarın yanında arkeolojiye de yöneliyor.
Aysun Güler
Yorumlar kapalı.