Yorgancılar, “Enflasyon yüzde 9’lara 10’lara düşerse, bu ülke üretim de yapar, yatırım da…”

EBSO Başkanı Ender Yorgancılar, "Hükümetin şu anda odaklanması gereken ilk ve en önemli konu, enflasyon olmalı. Enflasyonu düşürmek için gerekli olan adımları atmalı" dedi.

featured
service
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Ege Bölgesi Sanayi Odası Başkanı, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği Başkan Yardımcısı Ender Yorgancılar, Türkiye ekonomisiyle ilgili çok önemli değerlendirmelerde bulundu. Gazeteci yazar Muhittin Akbel’in  sorularını yanıtlayan Yorgancılar, “Asgari ücret yılda bir kere artırılsın ama enflasyon da düşsün ki, insanların yaşam standartları aşağıya düşmesin” dedi. Enflasyonun tüm dünya ülkelerinin sorunu olduğunu ancak Türkiye’deki enflasyon oranının aşırı yüksekliğinin sıkıntı yarattığını belirten Yorgancılar, “Enflasyon yüzde 9’lara 10’lara düşerse, bu ülke üretim de yapar, yatırım da…” ifadesini kullandı.

YATIRIMDA ÖNÜMÜZÜ GÖRMEK İSTİYORUZ
Yüksek enflasyonla ilgili hükümetin önlemler alması gerektiğinin altını çizen Ender Yorgancılar, şunları söyledi:

“Enflasyonla mücadelede her şeyin başı bütçedir. Bütçenizi eğer doğru yapar ve doğru uygularsanız, sıkı para politikalarına devam ederseniz, enflasyonun düşmemesiyle ilgili bir sıkıntı olmaz. Bütçeye göre hareket edilmeli, orta vadeli hedeflere uygun kalınmalı. Biz sanayicilerin istediği tek şey var. Yatırım ortamında önümüzü görmek istiyoruz. Önümüzü görmemizi sağlayacak tek şey var, orta vadeli programdır. Bu programı kim açıklıyor? Hükümet! Ne diyor hükümet? Orta vadede benim enflasyon hedefim şu, döviz kurum bu, enflasyon şu kadar! Biz sanayiciler de buna göre yatırım yapıyoruz. Borçlanacaksak, faizlerin ne düzeyde olacağını, döviz kurunun ne olacağını görürsek, bu ülkede yatırım yapma imkanı olur. Geçmişte yüzde 120, yüzde 140, 150 faiz oranlarını da gördük. Zaman içerisinde 70’lere, 50’lere, hatta tek rakamlı hanelere kadar düştü. Türkiye’de enflasyon yüzde 1, yüzde 2, yüzde 3 gibi olmaz. Böyle bir beklenti, hayalciliktir. Ancak yüzde 9’luk, yüzde 10’luk, 11’lik oranlarda bu ülke çok rahat bir şekilde önünü görüp üretimi de yapar, yatırımı da yapar, ihracatını da gerçekleştirir. 90’lı yıllarda 30 milyar dolarlık ihracatımız vardı. Bunun yüzde 90’ı tarım ürünleriydi. Bugün  240, 250 milyar dolarlık ihracatımızın yüzde 92’si sanayi ürünlerinden oluşuyor.”

EMEKLİYE ZAM, ÇOĞU ÇALIŞIYOR
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan’ın, asgari ücrette ara zam yapılmayacağı, emeklilere zam olmayacağı yönündeki açıklamasıyla ilgili olarak Yorgancılar, şu değerlendirmelerde bulundu:

“1000’den fazla çalışanı olan bir işverenim. Ben çalışanımın hakkının yenmesini istemem. Eline geçen paranın enflasyonun üzerinde olmasını her zaman isterim. Kendi işimde bu kuraldan taviz vermedim. Ancak yapılan zamlar, sistemde otomatik olarak enflasyona da neden oluyor. Ocak ayında aldığınız bir kilo et ile aralık ayında aldığınız bir kilo etin fiyatı aynı değil. Dolayısıyla bu, çalışan açısından güncellenmelidir. Her sene bu güncellemenin yapılması gerekiyor. Geçmişte  asgari ücret, emekliye zam yılda bir kez yapılıyordu. Geçen yıl enflasyon yüksek olduğundan iki kez güncelleme yapıldı. Bu yıl yılbaşında yapılan zammın yüksek olmasından dolayı hükümet, asgari ücretin yılda bir kez güncelleneceğini bildirdi. Asgari ücret yılda bir kere yapılsın ama enflasyon da düşsün ki, asgari ücretle evini geçindiren insanların gelir düzeylerinin de yaşam standartlarının da aşağıya inmemesi lazım. Enflasyon yukarı çıktıkça, insanların alım gücü azalacaktır. Dolayısıyla her şeyden önce enflasyonu düşürmek lazım. Emekliye zam yapılması şart. Emekliye mutlaka zam yapılmalı, en azından asgari ücret seviyesine getirilmesinin doğru olacağını düşünüyorum. Emeklilerin önemli bir kısmı çalışıyor. Mesela EYT ile ilgili bir uygulama yapıldı, emekliliğe hak kazananlar çalışmaya devam ettiler. Daha öncesinden emekli olup da çalışan çok insan var.”

MALİYE BAKANLIĞINA ÇOK ÖNEMLİ GÖREV DÜŞÜYOR
Türkiye’nin dövize ihtiyacı olduğunu, yatırımcıların yatırımdan kaçtığını anlatan Yorgancılar, eğitim sisteminin baştan değiştirilmesi gerektiğini savundu:

“Önümüzde çok güzel bir konjonktür var. 4 yıl boyunca seçim yok. Hükümetin şu anda odaklanması gereken ilk ve en önemli konu, enflasyon olmalı. Enflasyonu düşürmek için gerekli olan adımların bir an önce atılması gerekiyor. Bizi bekleyen bazı sıkıntılar da var. Mesela AB’nin önümüze koymuş olduğu Yeşil Dönüşüm ve Dijital Dönüşüm ile ilgili baskısı, her geçen gün sanayide üretimi zorluyor. Türk sanayisi hem Yeşil Dönüşüm ile uğraşıyor, hem Dijital Dönüşüm ile uğraşıyor. Rekabet şansını zorlayan şeyler var. Ne yapmalıyız? Eğitim sistemini baştan değiştirmeliyiz. İstikrarla, öngörülebilir bir güven tesis etmek lazım. Hukuk devleti… Bizde hukuk yok mu? Var elbette. Bunu daha adil, daha hızlı bir şekilde hayata geçirilmesinin doğru olduğunu düşünüyorum. Yabancıların ilk baktıkları şey  enflasyon ne durumda, işsizlik ne seviyede, asgari ücret ne kadar, ne kadar teşvik verecek, adalet sistemi nasıl çalışıyor? Yıllar önce Manisa’ya Volkswagen geldi. Her şey hazırlandı. 3 milyar dolarlık bir yatırım olacaktı ama biz bunu kaçırdık? Oysa bizim bu gibi yatırımla öyle bir yardımcı olmamız gerekirdi. Güven ortamının yaratılması gerekiyor. Cumhurbaşkanı seçim sonuçlarını değerlendirdikten sonra bu konuda gerekli adımları atacaktır. Enflasyonu aşağı indirmek gerekiyor. Bu noktada Maliye bakanlığına çok önemli bir görev düşüyor. Sayın Mehmet Şimşek’in yaptığı çalışmaları son derece başarılı buluyorum, bunu da ifade etmek istiyorum. Bakan Bey’in açıkladığı programa uyabilmesi için herkesin destek olması gerekiyor.”

KREDİ FAİZİ EN AZ YÜZDE 70 OLMALI
Maliye Bakanı’nın, çok kazanandan çok vergi alınmasıyla ilgili açıklamasını, daha çok vergi toplamak için yapılan denetimleri değerlendiren Ender Yorgancılar, “Vergi, aynı kesimden almaktan ziyade, ki o kesim zaten vergisini ödüyor. Vergiyi yaygınlaştırmadığınız müddetçe, istediğiniz sonuca ulaşamazsınız. Denetleme, kontrol tabii ki yapılsın, bunlar mutlaka olması gereken şeyler. Herkes kontrolden geçecek gibi hazırlıklı oluyor. Çok kazanandan çok vergi alınması konusuna gelince… Çok kazanandan çok vergi alırsanız, o zaman nasıl yatırım yapacak o işveren? Mevduat faizleri yüzde 59, yüzde 60… Yüzde 5 stopajı düşün, yüzde 57 kalır. Bir yılda net yüzde 57 faiz ödüyor bankalar. Banka yüzde 57 mevduat faizi uyguluyorsa, kredi faizinin en az yüzde 70 olması lazım. Yüzde 70 faizle kredi alarak nasıl yatırım yapabilirsiniz? Bunu nasıl fiyatlara yansıtıp kar edebilirsiniz? Kredi faizleri, mevduat faizleri ve enflasyon düşerse, o zaman yatırım imkanı doğar” dedi.

TARIM GERİLEDİ
Tarımdaki olumsuz gelişmelerin, üretim yetersizliğinden dolayı sanayiyi de olumsuz etkilediğini belirten Yorgancılar, stratejik ürünlerin belirlenmesi gerektiğini ve gerçek üreticinin desteklenmesinin şart olduğunu dile getirdi:

“Tarım, enflasyonun önemli artma sebeplerinden biridir. Tarımın son üç yılda ortalama binde 7 oranında gerilediğini görüyorum. Gıda sanayicileri, yeterli, kaliteli hammadde  bulmakta zorlanıyor. Diğer yandan da yüksek oranda gıda enflasyonu nedeniyle yüksek ücret artışlarıyla da karşılaşıyor. Pandemi döneminde şunu gördük. Kendi kendine yeten ülkeler var, Ukrayna gibi. Savaş halindeyken dünyaya buğday sattı. Çiftçi, toprak sahibi ve bunu işleyenler. Kimdir bunlar? Toprak sahibi gerçek çiftçi konumunda mı? Değil! Esas çiftçi, üretici olan kısım. Bunların kesinlikle desteklenmesi lazım. Tarım meslek liselerinin açılması lazım. Tarım meslek liselerinin ziraat ve veterinerlik fakülteleriyle entegre olması lazım. Bizim parselasyonlarımız küçük parçalara ayrılmış. 30 dönüme domates ekilmiş, 40 dönüme patlıcan ekilmiş. Halbuki bu iki alanı birleştirip dört traktör yerine iki traktörle üretim yapılabilir. Staretejik ürünü devlet, alım garantili almalı ve desteklemeli. Stratejik ürünler belirlememiz lazım, buğday gibi, pamuk gibi. Kesinlikle tarım sayımı yapmamız gerekiyor.”

MESLEK LİSELERİ ÜNİVERSİTE SEVİYESİNE GETİRİLMELİ
Sanayide ara eleman sıkıntısının üst düzeyde olduğunu belirten EBSO Başkanı Ender Yorgancılar, bu sorunun boyutlarını ve çözümlerini anlattı:

“Rahmetli Vehbi Koç, meslek liseleri, memleket meselesidir, demişti. Bu söz hiç aklımdan çıkmaz. Dünyadaki uygulamalarına baktım. İkinci dünya savaşı olmuş, Avusturya, Almanya yerle bir olmuş. Ama ekonomileri bir şekilde ayağa kalktı. Nasıl kalktı? Meslek liseleriyle kalktı. Son iki yılda eli anahtar tutan herkesi çağırdı, meslek liselerinde okuttu bu ülkeler. Biz ne yapmalıyız? Meslek liselerimizi üniversite seviyesinde uygulamalı sisteme geçirmemiz gerekiyor. Üniversitelerimizin sayısı çok arttı. İstediğimiz seviyede değil üniversiteler. Meslek lisesi öğrencilerine burs verilmeli, 21 günlük askerlik yaptıktan sonra muaf olması. Kendi alanında çalışırsa, SGK’sı, vergisi ona göre aşağıya çekilsin. Bunlar ara eleman ihtiyacını karşılar. Organize sanayilerimizde meslek liselerimiz var. Olmayanları bir yıl içinde meslek lisesi açma mecburiyeti getirilsin. Kemalpaşa’da, Aliağa’da, Çiğli Atatürk Organize’de meslek liselerimiz var. Almanya’da Mercedes firmasının içerisinde meslek lisesi var. Oradan mezun olanlar hemen işe başlıyor.”

İZMİR LİMANI ÇOK ÖNEMLİ VE KIYMETLİ
İzmir Limanı’nın Araplara satışı gündeme geldiğinde ortaya atılan “İzmir iş dünyası limanı işletsin” düşüncesi hatırlatılan Ender Yorgancılar, “Veriler ve şartlar üzerinden bu konuyu tekrar konuşabiliriz. Yeter ki Alsancak Limanı ile ilgili şartlar ortaya konsun” dedi. Yorgancılar, Kemalpaşa Lojistik Köyü ile ilgili de bilgi aktardı:

“İzmir Limanı yıllardır kangren haline gelmiş bir konudur. Yıllar önce liman ihalesine çıkılmıştı ve 100’e yakın arkadaşla bir konsorsiyumla işletmeye niyetlenmiştik, şirketi de kurmuştuk. Deniz taşımacılığını bilen Arkas firması bize önderlik yaptı. Biz talip olduk. Verdiğimiz rakamın çok üstünde bir rakamla başka bir firmaya verildi. O firma, daha sonra teminat mektubunu yakarak vazgeçti. Burada kaybeden İzmir oldu. Hala vinçler yenilenmedi, alan aynı, gemi yol dediğimiz yolun derinleştirmesi yapılamadı. Buna alternatif Aliağa limanımız, Dikili’de daha küçük de olsa bir limanımız var.  Çandarlı limanımız vardı maalesef o da işletmeye açılamadı. Bir de Çeşme limanımız var, Roro ile TIR taşıyor. İzmir limanı çok önemli ve kıymetli. Özelleştirilmesi lazım. Bu tür konuşmalar hep oluyor. Bence şartların ne olacağı belli olmadığı için söylemler üzerinden değil de veriler üzerinden konuşulmalı. Şartlar ortaya konmalı. Aslında limanı kimin işlettiğinden ziyade limanın faydalı olmasıdır. Kemalpaşa Lojistik Köyü henüz bitmedi. Ulaştırma Bakanlığından Ticaret Bakanlığına, oradan da kurmuş olduğumuz şirkete devriyle ilgili Sayın Valimiz çok gayret gösterdi. Kendisine çok teşekkür ediyoruz. Bittiğinde süper bir şey olacak. O zaman kamyon trafiği rahatlayacak İzmir’de.”

ÖZGENER, BU İŞİ ÇOK İYİ VE BAŞARILI YAPAR
Aynı zamanda bir spor adamı olan EBSO Başkanı Ender Yorgancılar, “Futbolumuzun değer kazanması için önce güven kazanması lazım. Mahmut Özgener dönemini arıyoruz” şeklindeki sosyal medya paylaşımını açtı. Yorgancılar, 2008-11 yılları arasında Futbol Federasyonu Başkanlığı yapan İzmir Ticaret Odası Başkanı Mahmut Özgener’le ilgili bu açıklamasının arkasında olduğunu belirterek şunları söyledi:

“Neden bu konu gündeme geldi? Bizim futbolumuzda sahada adam dövülmeseydi, hakem dövülmeseydi, maçlar yarıda kalmasaydı… Yayın ihaleleri 50 milyon dolarla sonuçlanıyor, Mahmut Özgener zamanında 450 milyon dolarlara çıkıyordu yayın ihalesi. Hakemler için bu kadar çok eleştiri ortamı olmasaydı, bu konuyu konuşmaya gerek olmazdı. Eğer bugün futbolda güven kalmadıysa, bir kulüp başkanı başka, diğer kulüp başkanı başka konuşuyorsa, bir sorun var demektir. Ülkenin huzura ihtiyacı var. Siyaset kadar futbol da belirleyicidir. Mahmut Özgener’e gelince… Kendisi benim kardeşimdir. Bu işi çok iyi ve başarıyla yapacağını biliyorum, bundan eminim. Tabii ki kararı Mahmut kardeşim kendisi verecektir. Bu konuda telkinlerim olacaktır. Onun asli görevi İzmir Ticaret Odası Başkanlığı tabii ki. Benim temennim, İzmir Ticaret Odasını bırakmamasıdır. Hem oda başkanlığını, hem de Futbol Federasyonu Başkanlığını birlikte yürütebilir. Ama bu kadar iki ağır görev, kendisine zarar da verebilir, sağlık açısından. Ben her şeyden önce onun sağlığını düşünürüm. Eğer kabul eder de Futbol Federasyonu başkanı olursa, futbolumuzdaki sorunları çözeceğinden eminim.”

Yorgancılar, “Enflasyon yüzde 9’lara 10’lara düşerse, bu ülke üretim de yapar, yatırım da…”

Yorumlar kapalı.