“Hasta neredeyse sağlık hizmeti de ayağına gidiyor”

İzmir’de özel bir hastanede geliştirilen evde sağlık hizmeti ile hasta nerede ise tedavi hizmetleri de ayağına gidiyor. Böylece hasta, 24 saat boyunca anlık olarak takip ediliyor, kan şekeri, EKG ve tansiyonu kayıt altına alınıyor, talep dahilinde bulunduğunuz yere anında doktor gönderiliyor.

hasta neredeyse saglik hizmeti de ayagina gidiyor whatsapp image 2023 05 29 at 10.14.14 1

Yenikiraz.com’dan Semi Tektaş’ın haberine göre, sağlık teknolojileri oluşan rekabet ortamıyla sürekli bir gelişim gösteriyor. Hastaların anlık takiplerinin yapıldığı, anlık önlem alınabildiği hatta hasta uyurken bile oluşabilecek sıkıntılara karşı acil çözümler ile hastanın daha kaliteli bir yaşam sürdürmesi sağlanıyor. Özel Gazi Hastanesi’nin geliştirdiği sistem ile hastalar nerede olursa olsunlar yaşları, branşları fark etmeden evde bakım hizmeti ile tedavi edilebiliyor.

Temmuz 2021’de bu yapıyı kurduklarını dile getiren Aile Sağlık Hekimi İbrahim Sivrioğlu evde sağlık hizmetlerine yönelik olarak, “Temel amacımız hastalıkta kesin çözümdür. Evde sağlık hizmetini hasta neredeyse oraya gelerek tedavi imkânı sunuyoruz. Burası tekne, yazlık, evinizde olabilir. Genç-yaşlı, erkek-kadın hiç fark etmez. Kim sağlık hizmeti isterse oraya gider, yerinde tedavi uygulaması gerçekleştiriyoruz. Örneğin ultrason, röntgen, kan tahlilleri gibi analizleri yerinde yapıyoruz.  Yaptığımız bu canlı tahliller akıllı cihazlar ile doktorlara anlık ulaşabiliyor. Aldığımız sonuçları Kardiyoloji doktoru ile anlık paylaşıp, çözüm üretebiliyor, tartışabiliyoruz. Röntgen çekip hastanede radyoloji uzmanıyla tartışabiliriz. Hastayı doğrudan sisteme bağlayıp önce monitöre, monitörden kardiyoloji cerrahi ile bağlantı kurabiliriz” ifadelerini kullandı.

“ANLIK BİLGİ PAYLAŞIMI”

Teknolojinin ilerlemesiyle birlikte sağlık alanında da yeni sistemlerin geliştirildiğini ve üretildiğini vurgulayan Sizvrioğlu, “Örneğin kan şekerini 3 dakikada bir ve 15 gün boyunca sürekli olarak ölçebilen cihazlar gelişti. Bu cihazlar bluetooth ile telefon ile eşleştiriliyor. Hastanın cep telefonunda bir yazılım var. Yazılımın görevi hastanın verilerini doktora ve hemşireye iletmek. Doktorun anlık olarak bilgi almasını sağlıyoruz. Yapay zekâ desteği var. Hastanın kan şekeri düşmeye başladıysa telefon otomatikman hastayı uyarıyor. Örneğin gece 03.00’te hastanın kan şekeri düştü, bu durumda cep telefonu alarma geçiyor. Hastayı uyandırma moduna geçiyor. Diyelim ki hasta uyanmadı bu sefer yakınlarını arıyor’’ diye konuştu.

“DOKTOR VE HEMŞİRE UYARILIYOR”

Kurulan bu sistemin tüm branşlarda hizmet verdiğini belirten Sivrioğlu, “Doktorunuz ya da hemşireniz eve gittiği zaman bile sizin verilerinize ulaşabilir. Evi hastane sayabilirsiniz. Hastanedeki herkesle de direkt görüntülü görüşme yapabilir. Sonuçları dijital yollarla görebilirsiniz. Bu yeni teknolojiler, uzaktan sağlık verisi gönderen bir sistem. Tansiyon, kan basıncı, ateş, hastanın oksijen ihtiyacının ortaya çıkması, düzeylerini doğrudan takip ediyor. Sistem hastanın anormal bir durumu varsa uyarı da bulunuyor. Örneğin tansiyonu çok yüksektedir. Sistem alarm veriyor. Hasta için belli bir seviye oluyor, hastanın tansiyonu 15’i geçerse uyarıda bulunuyor. Doktoru ve hemşireyi uyarıyor” dedi.

“SAĞLIK BAKANLIĞI’NDAN ONAYLIYIZ”

Evde sağlık hizmeti çerçevesinde 2 bin eve girdiklerini ve bu hastalardan 700’ünün evine en az 3 defa gittiklerini dile getiren Sivrioğlu, “Bu hastalar bizim sürekli hastalarımız haline geldiler. Grip olduğu için çağıran da var ya da ölüm döşeğindeki yaşlı için çağıran evler de var. Her konuda hizmet veriliyor. Ekiplere çocuklara da gençlere de yaşlılara da gidiyor, ama ağırlıklı olarak hizmetler yaşlılar için talep ediliyor. Doğrudan hizmet verebilen, evde sağlık boyutunda bu tarz gelişim gösteren yer yok. Aslında evde sağlık hizmeti veren var mı diye sormak daha akıllıca olur. İzmir’de evde sağlık hizmeti veren 4 tane ruhsatlı kuruluş var ama emin olun ki hiçbirinde bu teknolojiler ve takip mekanizması yok.  Diğer çok önemli bir şey daha var. Sağlık verisi kişisel olduğu için gizlidir. Kimseyle paylaşım yapılamaz. Bizim kullandığımız sistem Sağlık Bakanlığı’ndan onaylı bir sistem. Dolayısıyla bizim her türlü verimiz e-Nabız’a işlenir. Yaptığınız işin yasal olması lazım. Şimdi her yerde şeker monitörleri satılıyor ama bu veri e-Nabız’a girilmiyor” şeklinde konuştu.

“HASTANIN YANINDA DOKTORUN OLABİLMESİNİ SAĞLAMAK”

Aile Sağlık Hekimi Tanju Yılmazer de geliştirilen bu sistem ile hasta bile hasta olduğunu fark etmeden önlem alabildiklerini ifade ederek, “Evde bakım sistemi gerçekten hastaneye eve taşımak gibi. Sadece evde değil iş yerinde de olur. Başka talep edilen herhangi bir yerde olur. Oradaki hastayla ilgili tedavi tetkiklerin yapıldığı bir birim. Biz bununla da yetinmedik, şu anda daha yakın takip nasıl oluşturabiliriz? Şeklinde araştırmalarda yapıyoruz. Çeşitli programlarla bunların nasıl oluşturula bilirliği üzerine değerlendirmeler yapıyoruz. Amacımız her an hastanın yanında doktorun sanal olarak da olsa olabilmesini sağlamaya yönelik. Bu doktorlar için ciddi avantaj sağlıyor. Örneğin, bir şeker hastasına diyelim ki tedavi için verdiğimiz ilaçların nasıl etki ettiğini, bir yan etkisi olup olmadığını, etki süresini, komplikasyon gibi durumları anlık izlememizi sağlıyor. Bir hastayı sırf insüline başladı diye hastaneye yatırmanız gerekebiliyordu. Ama şimdi sürekli siz şeker ölçümü yapabildiğiniz için size de bilgi geliyor bu durumda hastanın yatmasına gerek kalmıyor.  Şu tedavi uygulansın, şunu şöyle yapalım gibi önlemler alıyoruz.  Biz hasta fark etmeden, henüz bunun belirtilerini görmeden hasta rahatsızlığını yaşamadan önlem alabiliyoruz” dedi.

Haber Merkezi

Exit mobile version