‘Çingenesin dediler 10 numarayı vermediler’

Engin Demirkol, Tepecik’te doğdu. Futbola büyük yeteneği ve ilgisi vardı. 10 numaralı forması ‘çingene’ denilerek elinden alındı. Belki de çok iyi bir futbolcu olabilecekken alın teri ve emeği hiçe sayılarak kulüpten koparıldı.

'Çingenesin dediler 10 numarayı vermediler'
service
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

 ZORLU DÖNÜŞ SÜRECİ

Demirkol, sahalara tekrar döndükten sonra ayrımcılığın devam ettiğini şu şekilde açıkladı:

U-19’un hocası beni seyrettiğinde bir üst klasmanda, benim için direktifler verdiğini biliyorum, duyuyorum. ‘Engin’i bizim 19 idmanına almamız lazım’ dediğini de duyuyorum. Gelişimim açık, biraz daha idmanla yoğrulsam çok başarılı olacağımı da biliyorum.

Bizim takım o zaman iyiydi ama ben hepsinden iyiydim ve bunu görebiliyordum. Çarşamba günü oldu, yönetici tekrar geldi, tekrar gelmemi istedi. ‘Cihan abi geleceğim ama burada istenmiyorum. Evimin durumu da bu’ dedim. O zaman Cihan abi, Allah razı olsun, bizim evimizin elektrik sorunlarını halletti. Ondan sonra bana destek oldu, dönüşümü sağladı.

Kulüpten ayrıldığım için bayram edenler beni tekrar görünce garipleştiler. Burada benim için uğraşan insanlar var, kendim için ben de mücadele ediyorum, geldiğim yer belli. 1-2 sene sabretmem lazım. Ernur abi vardı eski futbolcu. Ona anlattım, ‘Engin sabret bir süreçten geçiyorsun’, onu dinledim. O da İzmirspor’da oynamıştı. Benim rol modelimdi. Ben 8 yaşındayken Ernur abinin maçlarına çok giderdim. Üstümde emeği çoktur. Mücadele etmem gerektiğini o öğretti bana. Bu ‘çingene’ olayı biraz yıpranmıştı beni ve bütün takıma da yansımıştı. Herkes bana karşı doluydu.

“BENDEN NE İSTEDİNİZ?”

Yaşadığı haksızlığın nedenlerini kendi içinde sürekli sorguladığını ve cevabını bulamadığını dile getiren Demirkol konuşmasını şöyle sürdürdü:

Yaptığım bir şey de yoktu, kimseyle tartışmıyordum bile. İdmanıma maçıma çıkıp gidiyordum. O yaşlarda bana yapılanı da tam olarak kavrayamıyordum. Sadece kendimi sorguluyordum, birisiyle kavga etmiyorum, bir sıkıntı yaşatmıyorum, neden beni istemiyorlar. Hala sorarım kendime. O günkü insanları yakalamış olsam, o çocuğun babasını görsem, ‘benden ne istedin o gün?’ diye sorarım.

8 numara Yasin vardı. Yasin’in babası bana karşı iyiydi. Sonraları o da kötü olmaya başladı. Bugün o adamı bulsam o adama da derim, ‘Yasin amca benden ne istedin sen?’

Bu sefer benim yanımda duran adam onu da ekarte ettiler. Üstten başkan, ‘Sen bu işlere karışma’ deyince ben de toparladım çıktım, geldim. Bu yaşananılar o yaştaki bir çocuk için yeterince heves kırıcıydı ve motivasyon düşürücüydü. Aynı zamanda gelişimimde en büyük engeldi.

17 yaşına kadar oynamaya devam ettim. Transfer süreçlerim oldu. Sonrasında hocalık süreçlerim başladı. Ailemle ilgilenmeye başladım. Kendimi ayrımcılığı nasıl kırabiliriz, buna adadım. Amatör futbol takımı kurduk. Dernek çalışmalarımız var. Mahalledeki çocuklar hayatlarında ayrımcılığa maruz kalmasınlar diye uğraşıyoruz.

*Akademisyenler tarafından çingene sözcüğü dünyaya dağılmış bir halkın tümünü kast ederken roman kelimesini kullananlar daha çok Avrupa’da yaşayan ve Romani dilini kullanan toplulukları işaret ediyor.

‘Çingenesin dediler 10 numarayı vermediler’

Yorumlar kapalı.