İsmail Atahan Keçeci

Gitsek buralardan…

featured
service
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Diyorum ki
Toplasak tası tarağı
Kapatsak telefondaki tüm hesapları
Hiç kimsenin bilmediği bir köye yerleşsek.
Küçük bir bahçesi
Bahçesinde köpeği
Yemişler dikelim fidandan
Biraz da domates falan…

Akşam erken yatıp,
Sabah ezanıyla uyansak…
İlk önce bahçeye inip
Çiğ düşmüş biberleri toplasak.
Ağaçları sulayıp, fesleğenleri okşasak
Ayağımız toprağa bassa
Gelen geçenle selamlaşsak.

Etrafımızda kuş sesleriyle
Balkonda bir kahvaltı
Kahvaltıda tereyağlı köy yumurtası

İkindi vakitlerinde asma çardağı altında
Komşularla semaverde çay sefası
Çilek kokusu getiren meltem esintileri ve
Kucaklaşan gönül sohbetleri…

Akşam olunca çeksek perdeleri
Sobayı yakıp kestane atsak
Kıvrılıp miskin bir kedi gibi yerdeki mindere
İliklerimize kadar uykuya dalsak…

Diyorum ki gitsek buralardan
Ardımızda lüzumsuz telaşlar
Heybemizde yeni huzur.
Tek derdimiz yumurtlamayan tavuk
Çürümüş domates
Çiçeğine dolu vurmuş kiraz olsa
Ne trafik gürültüsü
Ne bir yere yetişme arzusu
Tüm bu kargaşayı şehirlere bıraksak
Ağrıyan başımızı,
Yorgun ayaklarımızı alıp
Kirlenmiş ruhumuzla
Yola koyulsak..

Diyorum ki
Gitsek buralardan
Ne varsa bizi yaşamaktan alıkoyan

Arkamızda bıraksak…

Gitsek buralardan…

Yorumlar kapalı.