Mustafa Uygun

Günah

service
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Aslı Farsça bir kelime olan ve sözlükte “suç” anlamına gelen günah, dinî bir kavramdır.

Kutsalın söz konusu olduğu her yerde ve bütün dinlerde günah kavramı vardır.

İlahi dinlerde neyin günah olduğuna Allah karar verir. Hiçbir din mensubu kendi kafasından yasak koyma yetkisine ( O dinin peygamberi dahil) sahip değildir. Ancak diğer dinlerden farklı olarak Allah Hz. Muhammed’e de bu izni vermiştir. Bakınız , Haşr suresi 7. Ayet.

Günah kavramı Kuranda başka kelimelerle de ifade edilir. Örneğin:

Cünah, hata gibi…

Günahla alakalı başka dini kelimeler de vardır. Bunlar:

SUÇ

İşleyene cezaî müeyyide uygulanması öngörülmüş yasak fiil anlamında fıkıh ve hukuk terimi.

HATA

Günah ile aynı anlamdadır, daha çok bilmeden ve yanılarak işlenen suçlar için kullanılır.

KEBÎRE

Büyük günah.

SEYYİE

Kötü hal ve hareketlerle kötü âkıbet, ceza ve musibetleri ifade eden bir terim.

ZELLE

Mükellefin bir kastı olmadan yaptığı yanlış veya işlediği günah anlamında terimdir.

O halde günah nedir?

Peygamber efendimiz günahı şöyle tarif etmişlerdir:

“İyilik, güzel ahlâktır. Kötülük ise, vicdanını rahatsız eden ve insanların bilmesini istemediğin şeydir.” Bir başka hadiste ise:

“Yapılan bir iş kalbi tedirgin ediyor ve insanların onu duyması istenmiyorsa, o iş mutlaka günahtır.”

İslam inancına göre her doğan insan masumdur. Allah’ı ve İslam’ı kabul edebilecek potansiyelde yaratılmıştır. Ailesi ve aldığı eğitim onu yönlendirmektedir.

Günah, günahtır ancak Büyük – küçük diye ayrıma tabi tutulmuştur.

Rabbimiz Kur’ân-ı Kerîm’de:

“Eğer size yasaklanan (günahların) büyüklerinden kaçınırsanız, sizin küçük günahlarınızı örteriz ve sizi güzel bir yere koyarız.” (en-Nisâ, 31) buyurmuştur.

İslam inancına göre büyük günahlar şunlardır:

Peygamber efendimiz şöyle buyurmuşlardır:

“Helak edici 7 şeyden sakınınız:

  1. Allah’a ortak koşmak,
  2. Sihir ve büyü yapmak,
  3. Haksız yere Allah’ın öldürülmesini haram kıldığı cana kıymak,
  4. Yetim malına el koyup gasp etmek,
  5. Zina yapmak,
  6. Vatan ve mukaddesat müdafaası gününde harp meydanından kaçmak,
  7. İffetli, namuslu, îmanlı kadınlara zina isnadıyla iftira etmek.”

Günahta ısrar ise daha büyük günahtır. Derhal tövbe etmek, yangını büyümeden söndürmek lâzımdır.

Bu büyük günahların zirvesi, Allah’a şirk (ortak) koşmaktır. Allah Teâlâ kendisine “şirk koşmayı” affetmeyeceğini bildirmiştir. Nitekim âyet-i kerîmede:

“Şüphesiz Allah, kendisine ortak koşulmasını bağışlamaz. Bunun dışındaki günahları, dilediği kimseler için bağışlar…” (Nisâ, 116) buyrulmuştur.

Peygamber Efendimiz (as), bir hadis-i şeriflerinde şöyle buyururlar:

“Günah ilk defa işlendiğinde kalpte siyah bir leke olur. Eğer sahibi pişman olur, tövbe ve istiğfar ederse kalp yine parlar. Etmez de günahı tekrarlarsa, o leke de artar, arta arta bir dereceye gelir ki, leke bir kılıf gibi bütün kalbi kaplar.”

“Her bir günah içinde küfre (inkâra)  gidecek bir yol vardır.” Denilmiştir:

“Amele ve itaaate muvaffak olamayan azabdan korkar, yeise (ümitsizlik) düşer. Böyle bir meyusun gözüne, dinî meselelere ters küçük ve zayıf bir emare, kocaman bir bürhan görünür. Böyle birkaç emareyi elde eder etmez, diğer emarelerin saikasıyla ilan-ı isyan ederek İslam dairesinden çıkar, şeytanın ordusuna iltihak eder.”

Hata işleyenlerin de hayırlıları vardır. Rahmet elçisi şöyle buyurmuşlar:

“Her insan hatâ yapabilir. Fakat hatâ yapanların en hayırlısı çokça tevbe edenlerdir.”

Şu ümit ayetiyle bu yazımızı sonlandıralım.

“De ki, Ey nefislerini israf etmiş (kendi aleyhlerine haddi aşmış) kullarım. Allah’ın rahmetinden ümit kesmeyin. Muhakkak, Allah bütün günahları affeder. Şüphesiz o Ğafur ve Rahîm’dir.” (Zümer, 39/53)

Günah

Yorumlar kapalı.