Psikolog Hazal Sansür

Korkuyu doğuştan mı sonradan mı öğreniriz?

service
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Merhabalar! Bu hafta ki konumuz, ‘korkuyu doğuştan mı, yoksa sonradan mı öğreniriz?’ Korku belirli bir ağrı veya tehdit olarak algılanan bir olay sonucunda, uyarıcı bir tepki olarak ortaya çıkan yaşamsal bir tepkidir. Korku görünüşte evrensel bir duygudur. Herkes bilinçli veya bilinçsiz bir şekilde çeşitli korkulara kapılabilir.

Amerikalı Psikolog John B. Watson, korkunun doğal bir tepki mi olduğu yoksa öğrenilebilir ve kazandırılabilir bir deneyim mi olduğunu anlamak üzerine bir deney tasarlamıştır. 1920 yılında Küçük Albert deneyini öğrencisi Rosalie Rayner ile birlikte klasik koşullanmanın insanlar üzerindeki etkisini ölçmek amacıyla Johns Hopkins Üniversitesi’nde gerçekleştirdi.

Psikolog Watson, küçük Albert’e normalde yetişkin insanların korktukları nesneleri göstermek istedi. Beyaz fare, tavşan, maymun, korkunç maskeler ve yanan gazeteler gibi objeleri, 9 aylık bebeğe gösterip tepkilerini analiz etti. Ancak Albert gördüğü hiçbir nesneye karşı korku göstermedi, aksine her şeye gülümser.

Albert bir kez daha beyaz fareye maruz kaldığında ise Watson metal bir boruya çarparak yüksek ses çıkarır. Albert, beyaz fareye her dokunduğunda iki demir çubuğu birbirine vurarak çıkan seslerden rahatsız olur.

Sesleri duyan küçük Albert ağlamaya başlar. Deneyin sonunda ise; Küçük Albert, tüylü ve beyaz olan her şeyden korkmaya başlamıştı.

Deneyin sonucunda korku, insanların sonradan edindiği bir duygu olduğu gözlemlendi.

Korkuyu doğuştan mı sonradan mı öğreniriz?

Yorumlar kapalı.