Ayşegül Çakmak

NUTUK’ta en çok adı geçen kişi… Kim mi?

featured
service
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Tarih: 1891

Yer: Makedonya Köprülü kasabası 

Bir erkek çocuğu dünyaya gözlerini açar.

Adını Yahya Koyarlar. Buğday tenli bu yumurcağın ileri de bir yiğit olacağını kim tahmin edebilirdi ki?

Serpilip büyüyen Yahya tez canlı, haksızlığa tahammülü olmayan, koruyup kollayıcı etrafında sevilen ve yiğit olarak bahsedilen gözü pek çakı gibi bir delikanlı olur.

Yahya, 19 yaşında iken amcasıyla birlikte kasaba meydanında yürürken Bulgar bir adam amcası ile kavga eder ve amcası öldürülür.

Yahya’nın gözü döner ve esnaftan kaptığı bıçakla Bulgar adama saldırır.

Ve o gün, o meydanda kendisine bir söz verir.

‘Son nefesime dek düşmana geçit vermeyeceğim.’

Bulgar çetelerinin peşine düşeceğini bildiğinden Yahya, dağa kaçar.

Kurtuluş Savaşı yurdun dört bir yanını sarmıştır. Osmanlı hükümeti adeta savaşı izlemektedir. İngilizler, Fransızlar, Yunanlar ve İtalyanlar kendi topraklarımızda, Türkler’e jandarmacılık oynamaktadır.

Atatürk, Milli Mücadeleyi başlatmak için İstanbul’dan Anadolu’ya gitmiştir.

Yahya, dağdan inmiş, arkadaşları ile bir çete kurmuş ve Yahya kaptan olmuştur.

O dönemde çete liderlerine ‘kaptan’ ünvânı verilirmiş.

Yahya kaptan Bulgar çetelerine kan kusturmaktadır. Kuvayi Milliye tarafından namı duyulan Yahya kaptandan Atatürk’e bahsedilir.

Atatürk, İstanbul’a yakın olmasından dolayı İzmit mıntıkasında askeri müfrezeler kurmak ister.

İzmit ve civarını çeteler sarmıştır.

Kuva-ı Milliyeciler Atatürk’e Yahya kaptanı önerir.

4 Ekim 1919 da Yahya kaptan Sivas’ta olan Atatürk’e bir telgraf çeker:

Sivas’ta Mustafa Kemal Paşa Hazretleri’ne Önemli ve çok ivedi

Bendeniz, size iki gün önce İzmit’ten tavsiye edilen Yahya’yım. Emriniz üzere, telgraf başında emirlerinizi almaya geldim. En geç yarın akşama kadar Kuşçalı telgrafhanesindeyim.

Yahya.

Telgrafı alan Atatürk aynı gün cevap verir:

4.10.1919

İzmit Merkezi Vasıtasıyla Kuşçalı Telgrafhanesi’nde Yahya Efendi’ye.

Bulunduğunuz bölgede güçlü bir teşkilât kurunuz. Adapazarı Kaymakamı Tahir Bey vasıtasıyla, bizimle bağlantı sağlayınız. Şimdilik hazır bulununuz.

Düşmanla boğaz boğaza savaşan Kuva-ı Milliyeciler bir de kendi saflarından gibi görünen hainlerle de mücadele etmekteydi.

Binbaşı Necati bey ve iş birlikçisi Gebze jandarma Yüzbaşısı Nail Efendi Kuva-ı Milliye adı altında küçük aslan çetesi kurmuş ve üyelerini ellişer lira maaşa bağlamışlardır.

Amaçları, soygunculuk yapıp keselerini doldurmaktır.

Bir gün Stelianos adında bir zengini dağa kaçırırlar ve fidye isterler.

Yahya kaptanın bu durumdan haberi olur ve engel olmak ister.

Öğrenir ki; küçük aslan çetesi köylüye zorbalık, adam öldürme, bucak müdürünü dövme gibi eylemleri vardır. Yahya kaptan böyle rezaletlere meydan vermez.

Ve çeteye direnmeye başlar. Binbaşı Necati bey, Yahya kaptanı kendilerine ayak bağı olarak görür ve ortadan kaldırılmasını ister.

Yaptıkları onca kötülüğü Yahya kaptanın üzerine yıkarak İstanbul Hükümeti tarafından sahte tutuklama emri çıkartırlar.

Kuva-ı Milliye durumu Atatürk’e iletir.

Atatürk de şimdilik emrin uygulanmamasını ve durumun araştırılmasını ister.

Yahya kaptan kendisinin öldürülmek istendiğini anlayınca kaçıp Tavşanlı köyüne saklanır.

Köylüler, Yahya kaptana sahip çıkarlar.

Her köy karış karış aranıyordur.

Köylüler bir ahıra tezeklerin arasına Yahya kaptanı saklarlar.  Sıra, Tavşanlı köyüne gelir ve

Askerler köyü arar tarar. Yahya kaptanı bulamaz.

Tam köyden ayrılırken Lale adında bir kız ‘oh gittiler’ der.

Yahya kaptan tezeklerin içinden çıkar. Kızı duyan komutan geri döner.

Yahya kaptan yakalanır, tutuklanır. Öldürülür.

‘Karakola götürülürken çeşmenin başında abdest alma bahanesiyle kaçmaya çalıştı vurularak öldürüldü’ diye rapor geçilir.

Oysak ki; gerçek  daha vahşettir.

Kuva-ı Milliye zırhına bürünen Binbaşı Necati beyin emriyle Yahya kaptan bıçaklanmış, işkence görmüş ve kafası gövdesinden ayrılarak öldürülmüştür.

Bu gerçeği duyan köylüler o günden sonra yeni doğan kız çocuklarına Lale ismini koymazlar.

Atatürk, yurtsever evladı Yahya kaptanın ölümüne çok üzülür.

Vicdani görev olarak vaziyete el koyar.

Bu haysiyetsiz Kuvva-ı zırhında her türlü haydutlukları yapanların ipliğini pazara çıkartır.

O tarihlerde, yürekleri sızlatacak bir telgraf alır Atatürk:

İstanbul,14.1.1920

Ankara’da Kuva-ı Milliye Başkanı Mustafa Kemal Paşa Hazretleri’ne

Eşim Yahya kaptan, sırf yüksek şahsiyetinizle olan ilgisi dolayısıyla ve kanun karşısında suçlu olmaksızın teslim olduğu halde, Gebze Jandarma Yüzbaşısı Nail ve Üsteğmen Abdurrahman Efendi’ler tarafından alçakçasına şehit edildi.

Bütün Tavşancıl halkı olayın tanığıdır. Hakkın yerini bulması için Adliye ve Dahiliye Nezaretlerine başvuruldu. İki tane yetimle perişan bir durumdayız. Bu konuda yüksek teşebbüs ve yardımlarınızı bekliyoruz, emir sizindir.

Karagümrük’te Keçeciler. Karabaş Mahallesi’nden 19 numarada Yahya Kaptan eşi Şevket Hanım

Telgrafa kayıtsız kalmayan Atatürk Şevket hanım ve çocuklarına maaş bağlatır.

Yahya kaptan 19 yaşında verdiği sözü tutmuş, düşmana canı pahasına geçit vermemiştir.

NUTUK’ta en çok adı geçen kişidir Yahya Kaptan

Ruhu şad olsun.

NUTUK’ta en çok adı geçen kişi… Kim mi?

Yorumlar kapalı.