Ateş şüphesiz insanoğlunun bulduğu en önemli buluşlardandır.
Onunla yemeğini pişirdi, onunla demiri bakırı eritti, onunla tuğla- kiremidini pişirdi, elhasıl onunla evler yaptı, binalar yaptı ve medeniyetler kurdu.
Ateşin insan hayatına bu katkılarından başka, yerinde ve iyi niyetle kullanılmadığı zamanlarda da insanlığın başına adeta bela oldu.
Günlerdir şehir ve köylerimiz, ormanlarımız ve içindeki canlılar yanıyor, ciğerlerimiz yanıyor ve ateşin önünde hiçbir kuvvet duramıyor. Bildiğiniz gibi yangın adeta her yerde…
Miami yanıyor, Çanakkale yanıyor, ülke yanıyor, dünya yanıyor.
Hatırlayın, Avustralya’da çıkan yangın altı ay devam etmişti de kimsenin söndürmeye gücü yetmemişti…
İslam’ın Peygamberi bir keresinde hayır yapmanın sevabını anlatırken, şöyle bir örnek vermişti:
Allah sonsuz kudretiyle dünyayı yarattığı sırada dünya sallanmaya başlar. Allah dağları adeta birer kazık gibi çakınca dünyamızın sallanması durur. Buna şahitlik eden melekler merakla sorarlar:
“ Ya rabbi dağlardan daha güçlü bir şey yarattın mı?” Allah cevap verir;
“Evet, ateşi yarattım.” Melekler tekrar sorar;
“Ey rabbimiz ateşten daha güçlü bir şey yarattın mı?” Allah;
“Evet, suyu yarattım.” Sorular devam eder;
“Sudan güçlü bir şey yarattın mı? Allah;
“ Rüzgârı yarattım.” Peki, “Rüzgârdan güçlü bir şey yarattın mı?” Rabbimiz;
“Evet, yarattım, bir mümin sağ eliyle yaptığı hayrı sol eline göstermeden yaptığında bu iyilik benim katımda dağlardan da, ateşten de, sudan da, rüzgârdan da daha kuvvetlidir(daha değerlidir.).” buyurdu.
Toplumu değersizleştiren inançsızlık, inkar ateşi.
Ateşler çeşit çeşit; sevdiklerimizden, vatanımızdan ayrı kaldığımızda içimizi yakan hasret ateşi…
Yaptıklarımızdan pişman olduğumuzda hissettiğimiz pişmanlık ateşi…
Haset ve fesatlık sebebiyle düşmanlık ateşi…
Toplumları içten içe pamuk alevi gibi yakan, orman yangınından daha fazla tahribatı olan fitne ateşi…
Ve fitneyi çıkaranların ahirette içine atılacakları cehennem ateşi var…
Ahirette olacak olan Allah’ın takdiridir, ona diyecek sözümüz yok. Ancak dünyada da hükümetler gerekli yasal düzenlemeleri mecliste yaparak, öncelikle yangınları önlemeye çalışsınlar. Sonra da bu acıları kasten, bilerek yaşatanları daha ahirete bırakmadan burada da cezalandırmalılar ki, içinde fitne ateşi olanlar bu ateşle ormanları ve toplumu yakmaya cesaret edemesinler.
Aynı zamanda Kuranda da bir ayet olan, şu peygamber duasıyla yazımızı sonlandıralım.
“Allah’ım bize dünyada da iyilik ve güzellikler ver, ahirette de iyilik ve güzellikler ver, Beni, anne- babamı ve bütün inananları cehennem ateşinden koru.” Âmin.
Yorumlar kapalı.