Babaların zili çalma saatinde zilimizin sustuğu 10 yaşımdan sonra özel günler benim için kocaman bir boşluğa dönüştü. Zamanla o boşluk öyle büyüdü ki; beni de içine aldı, hiçbir duyguya yer kalmadı sanki kalbimde. Uzunca bir vakit o hiçliğin içinde nefes aldım. Ta ki anne olana dek…

Ancak o zaman, bir başka canlının sorumluluğu omuzlarıma yüklendiğinde kalbim kendiliğinden genişledi, o boşluğu yırtıp içinden çıktı. Sonrasında işler yine pek kolay olmadı. Çünkü bir kez derinden kırıldığınızda o yarayı iyileştirmek o kadar da kolay olmuyor. Ama insan yine de deniyor çünkü artık yalnız olmadığını, kederinin büyüklüğünün çarpıp incitebileceği bir başka nefesin varlığını biliyor.

Aslında yaşamda her birimiz bir diğerine karşı böyle sorumluyuz. İnsan bunu bazen çok geç fark ediyor. Yazar olmaya, roman yazıp derdimi dökmeye, gözlerimi kapatıp yüreğimi açmaya böyle karar verdim. Hem anne olmayı hem de yazarlığı çok sevdim; tüm güçlüğüne rağmen…Diyeceğim o ki, insan insanla anlamlı. Kırık bir kalbiniz varsa, onu saracak biri ya da bir anlam gerekiyor size. Dilerim onu çok geç olmadan bulursunuz.

Bugün kızım artık 14 yaşında… Ona bırakacağım en değerli miras, romanlarım ve büyütmeyi başardığım kalbim…14 yılda onun eline tutunup ben de büyüdüm, çocukluğumun peşine yeniden takıldım, kalbi kırık o minik kızın yüreğini güçlendirdim, yaşama tutunmayı öğrendim, sevgiyle bağlanmayı, özveriyi, biri için her şeyi göze alabilmeyi, aşk dolu bir hayatın parlak ışıklarının önemini, kendi özüne dokunmayı başarmanın görkemini… kısacası insan olmayı, kadın olmayı öğrendim… Canım kızım, iyi ki hayatıma geldin, senden önce ben çok eksiktim, seninle ve hayatla tamamlandım. Tanrım seni hep güldürsün dilerim. Herkesin evladını da ona bağışlasın.

Bir kitap önerisi: Ayrıntı Yayınları’dan bilimkurgu severlere uzayın derinliklerinden gelen bir kitap: Carter Scholz’un kaleme aldığı Çingeneler çıktı. Harabeye dönmüş Dünya gezegeninden kaçış yolu arayan bir grup bilim insanının başka bir gezegende yaşam bulmak umuduyla çıktığı tüyler ürpertici yolculuğu anlatan Çingeneler, okurları kalp kırıklıkları ve umut arasındaki çarpışmaya ortak ediyor. Kitapta aynı zamanda yazarın üç farklı öyküsü ve Terry Bisson ile gerçekleştirdiği söyleşi de okurları bekliyor.

Bağımsız yayınevi PM Press’in kitaplarını Bilimkurgu Dizisi kapsamında Türkiye’deki bilimkurgu tutkunlarıyla buluşturan Ayrıntı Yayınları, Geniş Ovaların Mamutları, Daha Geride Kalanlar, Gece yarısı Gezegeninden Raporlar, Harika Güzel Yarınlar, Lucky Strike, Modem Zamanlar 2.0, Tekinsiz Bölge, Vahşi Kızlar ve Uzayda Şehvet’in ardından seriye şimdi de Carter Scholz imzalı Çingeneler’i ekledi. Carter Scholz’un 2002’de yayımlanan “Radiance” üçlemesinden sonraki ilk büyük işi olan Çingeneler, yıldızlararası bir macera sunuyor. Bilimkurgu severler, Çingeneler’in geleneksel bilimkurgu atmosferini aşan hikâyesiyle kalp kırıklığı ve umudun çarpışmasına şahitlik ediyorlar. Kitapta ayrıca, Scholz’un Tanrı’nın Dokuz Milyar Adı, Amerika Muafiyet Birleşik Devletleri ve Sahte Para adlı öyküleriyle birlikte, Terry Bisson ile yaptığı “Teçhizat. Yemek. Kayalar” başlıklı röportaj da yer alıyor.