Gülşah Elikbank

Kendine İyi Bak

featured
service
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Akıl ve kalbin keskin yol ayrımı gelip kapıyı çalar bazen. Her şeyi zamana bırakamazsınız
çünkü zaman her daim kazanır ve zaman kazandığında herkes kaybeder… Yaşamını kalbinin
sesini dinleyerek ilerletenler bilir bunu. Ama herkesin kalbi varsa da herkesin gönlü yoktur.
Gönül başka ve derin meseledir. Yolu o çizer, geçmişi o siler… Gerçeği her zaman o bilir,
sezer. Duymak istemediklerinizi de ilk o fısıldar size. Üstelik bugün gözyaşı döktüğünüz şey,
yarının sevinci olabiliyor. Bugün kalbinizi derinden kıranlar sizi ileride karşınıza çıkacak
doğru insanı anlamanız için hazırlamış olabiliyor. Einstein’in dediği gibi; Tanrı zar
atmaz…Gönlüne iyi bakan kazanır… Er ya da geç…Gönle iyi bakmanın yolu bana kalırsa, iyi
kitaplar, iyi filmlerden geçer. Sanatın her dalı sizin için gönlünüze gide yolu kısaltır. Zihninizi
keskinleştirirken, kalbinizi yumuşatır.
Giderek sıkıştığımız dünyada ruh halinizi anlamak, sorunlarınıza çözüm bulmak ve iyilik
halini çevrenize yaymak için başvurabileceğiniz kitaplardan oluşan, benim de severek takip
ettiğim Kendi Kendine Terapi Serisi’ne bir yenisi daha eklendi. Romantik Kıskançlık,
bazılarının aşkın bir kanıtı olduğunu iddia ettiği ve özgürce yaşamak için kendisine alan
açtığı, bazılarınınsa kıskançlık yaşamayı gururuna yediremediği fakat duyguya engel
olamadığı için ilişkiyi yavaş yavaş bir çıkmaza soktuğu davranış biçimini sorguluyor.
Psikiyatr Cengiz Arca kendimize yöneltmek üzere kitabında yer verdiği sorularla okura
rehberlik ediyor. Kıskanmak illa ki bir sorun mudur? Kıskançlığımın gerçekçi bir dayanağı
olamaz mı? Partnerim gözümün önünde beni yok sayarak biriyle açık açık flört ediyorsa da
kıskanmamalı mıyım? Ya aslında sadece güzel bir sohbetse uzaktan tanık olduğumu sandığım
flört? “Paranoyak olmanız takip edilmediğiniz anlamına gelmez.” Kıskançlık için de aynı şey
geçerli değil mi ki?
Arca, kıskançlık fenomenini bütün bu yüzleriyle incelediği kitabında bu duygunun ne zaman
kabul edilebilir sınırlarda kaldığını, ne zaman ilişkiye zarar verecek bir boyuta ulaştığını yeri
geldiğinde vaka örnekleri üzerinden, yeri geldiğinde pratiğe uygulanabilir ama teorik bir bakış
açısıyla aktarıyor ve romantik ilişkilerde de önyargılarımızı bir kenara bırakarak
karşımızdakini dinlememiz gerektiğini anımsatıyor bize.
“Kıskançlık asla tekil, sürekli ve bölünmez bir tutku değildir. Her biri geçici olan, birbirini
izleyen sonsuz sayıda farklı kıskançlıktan oluşur.” diyordu Marcel Proust.
Aşkın olduğu yerde kuşku, kuşkunun olduğu yerde kaygı ve tüm bunların olduğu yerde
kıskançlık vardır. Kıskandığınız şeyin ne olduğunu anlamak içinse daha önce başınıza ne

geldiğini bulmanız gerekir. Duygularınızın nereden geldiğini bilmek, ilişkinizde neyin
düzeltilmesi gerektiğini ve bunun nasıl yapılacağını anlamak için sahip olduğunuz tek
umuttur.
Psikiyatr Cengiz Arca’nın teorik bilgi ve klinik deneyimi bir araya getirdiği bu kitap,
kıskançlık nedeniyle zorluk yaşayan ve romantik ilişkilerinde başını belaya sokan kişiler için
yazıldı. Mutlaka göz atmalısınız bu kitaba.

Kendine İyi Bak

Yorumlar kapalı.