Günnur Berber

Ben ben olmazsam

featured
service
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Tozlu bir köşede unutulmuş bir kutu gibi, ruhumuzun derinliklerinde kim olduğumuzu fısıldayan bir ses gizlenir. Bu ses, özümüzü, benliğimizin en saf halini temsil eder ve bize her daim seslenir durur. Fakat biz, kendimizi bastırmanın karanlığında kaybolmuş, bu sesi duymaz hale gelmişizdir.

Neden? Annemizi, babamızı, komşumuzu, bakkal Hüseyin amcayı, o sevdiğimiz kişisel gelişimci uzmanı kısacası kendimiz hariç kim varsa dinleriz.

Kendimizi unutmanın ilk aşamasıdır bu. Sahte benlikler yaratarak, gerçek benliğimiz den adım adım uzaklaşmak…

Peki, bu esaretten nasıl kurtuluruz?

Öncelikle, “BEN” olmanın önemini kavramak gerekir. Ben ben olmazsam, sen sen olmazsan nasıl “BİZ” olacağız? Kendimizi bastırmanın gölgesinde saklandığımız sürece, ne toplumun bir parçası olabiliriz ne de kendimizi tam anlamıyla ifade edebiliriz.

Korku karanlığını aydınlatmak için cesaret ışığımıza ihtiyaç var. Korkularımızın gölgesine meydan okuyacağız, ruhumuzun derinliklerindeki gizemleri keşfedeceğiz. Konfor alanımızın sınırlarını aşarak, benliğimizin özüne ulaşacağız. Bilinmeyenin heyecanıyla sınanırken, sınırlarımızı zorlayacak ve kendimizi aşacağız.

Yaratıcılığımızın ateşini yakarak, eserler üretecek ve kalplerimizi sevgiyle dolduracağız. Acıların gözyaşlarını da kucaklayarak, duygularımızın derinliğine inecek ve her damlasında hayatın anlamını tadacağız. Bu yolculukta, korkularımızdan korkmayacağız, karanlık köşelerden kaçmayacağız. Kendini tanıma serüvenimizde, cesaret ve sevgi rehberimiz olacak.

Bu yolculuk kolay olmayacak elbet. Acı ve zorluklarla dolu olacak. Lakin gölgede kalan benliğimize ulaştığımızda özgürlüğe ve mutluluğa giden toplum olarak “BİZ” olma şerefine nail olacağız.

Biz olmamız için benim ben olmama izin ver…

Ben ben olmazsam

Yorumlar kapalı.