Haldun Çıray

İnanamıyorum

service
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

İnanamıyor insan, iki yüzden fazla üniversite, on sekiz yirmi milyon civarında öğrenci ve kırk milyondan fazla seçmen. Hala demokrasi ne demek bilmiyor, öğrenip de peşinden de gitmiyorlar. Ülkede yazılıp söylenecek o kadar çok mesele varken kalkıp, bu yüzyılda demokrasi yazıyoruz. Çözülme imkanını kaybetmiş trafik sorunu, Allah bullak olmuş bir kamu düzeni, her alanda her yerde şikayet konusu bir adalet düzeni. Üç beş yılda bir nükseden enflasyon, çok kötü bir aile düzeni ve kokuşmuş ahlak. Başka nereye doğru koştuğu düşündürücü bir dini cemaatler gün yüzüne çıkmakta olan halifelik meselesi. Bu konular durmakta iken kalk demokrasi konusunu bir ders gibi anlat. Laf yani.

Devamlı söylerim anlatırım. Cumhuriyet tek başına güdük ve topal kalır. Cumhuriyet halkın elindeki egemenliğini belli zaman aralıkları ile seçtiği temsilcilere diğer bir deyişle milletvekillerine kullandırmak. Berbat bir yönetim olan monarşiden farklı olarak tek kişinin yönetim biçimi olmaması, ayrıca yöneten tek kişiden sonra çocuklarına veya ailelerine kalmaması. Kalıtım yoluyla yönetim yok. Demokrasi ise yönetimin halkın seçtiği temsilcilerinin elinde olduğu, her bireyin yani halkın ekonomik durumunun ne olduğuna nasıl olduğuna yani gelir seviyesine bakılmadan herkesin kanunlar önünde özgürce ve eşit olduğu sistemdir. Cumhuriyet milletin temsilcileri vasıtasıyla egemenliğini elinde tutarken demokrasi halkın egemenliğini elinde tuttuğu temeline dayanan sistemdir.

Demokrasi ve Cumhuriyet veya Demokratik Cumhuriyet her iki sistemin ilkelerini birleştiren, insanlık kurulalı beri en mükemmel sistem olduğu iddia edilmektedir. Bu sistemin bir iddası da inanılan semavi dinlerin emir ve kurallarına dikkat etmesi hatta içinde barındırdığı hükûmet biçimidir. Demokratik cumhuriyetler, iki ayrı sistemden birini uygulamak yerine, hem cumhuriyetlerin hem de demokrasilerin ortak ilkelerini barındırmak ve uygulamak üzerine kuruludur. O halde niye hiç bir vatandaşımız adaylarımı ben seçmeliyim diyemiyor veya demiyor veya söylemeye cesaret edemiyor.

‘Güneş niye gündüz var Ay ise gece’ denilse belki buna cevap verilmekte güçlük çekilir hatta cevap verilemeyebilir. Madem demokrasi demokratik idare var o zaman niye halk kendi egemenliğini isteyemiyor. Halk kendi hür ve eşit kurallarını içeren iradesini yani kişisel iradesini niye kullanamıyorum demiyor. Halk kişisel iradesini ortaya koymadığı sürece demokrasiden söz edilemez. O zaman demokratik cumhuriyet olmalı olmasında ısrar edilmeli. Aksi halde hiç bir konunun çözümünü bulacağı iddiası saçma olmaktan ileri gidemez. Hayırlı seçimler ama şansınız önünüze konulanı tercih etmek öyle olunca seçilenler seçimden rahatsız olmaz ve sonrada sizi takmaz. Aslında halkın serbest iradesi ile hakim savcı, vali emniyet müdürleri de müftülerde seçilmeli. Seçimsiz kalmamak dileği ile.

İnanamıyorum

Yorumlar kapalı.