Bakalım. ‘İyi Parti CHP’nin mitingine katılmam’ diyor. Bir siyasi parti lideri ilk sıraya koyduğu adayı tanımadığını söylüyor, o aday ise teşvik aldığı için gitmem dediği partiye gidiyor. Sinan Ateş cinayeti sessizliğe bürünüyor, katile resmi güvenlik görevlisi eskortluk ediyor, iki zanlı tahliye oluyor. Biri hilafet diye bağırıyor tutuklanmıyor, ‘elimde tevhit bayrağı var’ diyor. Bir genç neden Türk bayrağı yok? diye kendisine yumruk atıyor genç tutuklanıyor. Yurt içinde yüz civarında terör örgütü mensubu çıkıyor, bunlar şehit olunca duyuluyor.
Bir AVM’de çay içiyorsun, sağında sakalınıza lastik toka takmış biri, karşında saçına toka takmış başka biri. Mekan tıklım tıklım en az 500 kişi yiyor içiyor. Etrafı kesen erkek, kadın hovardalar, çocuklu, dul kadın, sapıklar ve onlardan birini kafeslemek peşinde her yaştan erkek sapıklar. Müşteri karşılıyorlar. Nedense kısacık etekler, çok makyajlı yüzler, göze buruna takılı metaller, insanların yüzüne mi yüzünden aşağıya mı bakacağını şaşırtan, müşterilere yer öneren kadın çalışanlar. Birde konuşmak istemeyen ekmek veya okul parası için çalışan hukuk tıp hatta teknik okullu üniversiteliler. Sarmaş dolaş öpüşen, tuzu kuru veya çizgiyi aşan varlıksız ama özentili gençler. Yemek siparişinde yapılan ukalalıklar şımarıklıklar. İnsan olmaya çalışan büyük küçük kim olursa ayakkabıları ile oturma yerine basanlar ayaklarını uzatarak, yatarak oturanlar. Birde yanında yatıp başını masaya uzatan masaya sıçrayan yemeğine dadanan kedicikler. Karga tulumba kediyi masadan alıp yola atan, ayni elin parmağı ile yemek tabağının kenarını düzeltmek için silen garsonlar. Yemek bulaşan elini her defasında önlüğe sürenler. İkide bir değişen yağ ve yemek kokuları. Askerliklerini anlatan orta yaşlılar ben senden daha kısa yaptım diyenler ben senden daha uzun yaptım diyenler. Çavuş teğmen üsteğmen yüzbaşı dövenler torpillerini anlatanlar. Milletvekillerine hırsız galiz küfürler hırsız diyenler. Siyaseti partiyi ben iktidar benim tikmişim kaymakamı valiyi müdürü diyenler. Ara ara hadi vur birader diyerek şarap ve kokteyl kadehini tokuşturanlar. Rakı tokuşturan buralarda yok gibi. Rakıyı genelde az gelirliler tokuşturuyor çünkü peynir kavun yetiyor onlara yani ödentisi az. Rakıyı tokuşturanlar genelde akrabalarına natoya,centoya onların tabiriyle geçiriyorlar. Sınıf farkı var rakı gariban işi birde boğma rakı belki bir saat sonra ölecekler ama olsun. Rakıcılar vatanperver onlar öncelikle NATO’ya İsrail’e Yunan’na küfrediyorlar. Çok hisli rakıcılar bazen gülüyor bazen gözyaşları rakı bardağına akıyor ama hayatın gelmişine geçmişine gelmiş geçmiş bütün siyasilere birde aşklarına ve fiyatlara küfür ediyorlar.
Hayvan sevgisi olan bir kadın köpeği ile yerdeki şimşirden atlıyor, uzun süre çimleri eziyor, tekrar güllerden atlıyor ortadaki havuzun kenarına çıkıyor etrafa bakmıyor bile burun yerden çok yukarda. Seyrediyorlar bayanı, bayan şiddetle ayaklarını betona vuruyor köpeği silkiniyor ikisi de çamurdan sudan kurtuluyor. Sonra gelip yamacınıza oturuyor ayakların uzatırken pantolonunuzu çamur yapıyor ama ‘ay pardon’ diyor. Bakıyorsun kedi çorbayı yarılamış garson iltifat ediyor başka emriniz var mı diyor. Fark ediyorsunuz ki ülke fiyat hastalık para dost arkadaş hiç bir şeyle ilgili değiller. Ve karşınızdaki adam gazeteyi açmış iç kısmını okuyor seçim var ya aday isimleri arıyor. Gazetenin size bakan yüzünde 9 ŞEHİT 4 YARALI manşetini okuyorsun bir farkla onlar ekmek ve bayrak vatan için ölüyorlar. Ekrandan çektiğin resme bakıyorsun kanları yerde kalmayacak 20 teröristi etkisiz kıldık. Tam bu sırada burnunuza naftalin kokusu geliyor. Ekranda uçaklar, gemiler, iha, siha iyi de iki aydır MİT nokta atışı ile vuruyor da vuruyor. Bir hafta öncede şehit verdik diyorsun.9 şehidi vuranları da niceden vurmalıydık diyorsun. Aferin maksatlı abuk sabuk yorumlardan vazgeçmeli diyorsun. Ekranlar sinir bozmamalı, kahramanlık gösterileri değil, şehit haberi duymak istemiyorsun, istemiyor insanlar.
Yorumlar kapalı.