Mesut Nöbetçigil
  • 16 Yazı
  • 0 Yorum

Son Yazılar

Çocuk ve israf

Geçenlerde bir  sabah Yahya Kaptan yürüyüş yolunda, sabah yürüyüşü yapıyordum. Yolu   yarılamışken üst geçitten geçip D 100 kenarındaki tesislerden birinde,  eğitimci  bir arkadaşımla kahvaltıya oturduk. Kısa bir süre sonra salonu bir anda çocuk sesleri kapladı. Bir otobüs dolusu henüz ergenliğin...

Devamını Oku

SU

Bir damla suyu bize taşıyan kuyruklu yıldızın uzaydaki yolculuğu insan ömrüyle ölçüldüğünde ne kadar sürdü? Bizim hücrelerimizde dinlenen su damlacığının başından neler geçti? Dünyaya ulaşmayı başaran her damla bir başka dünyaydı. Her biri ayrı bir nefes…Bizim kültürümüzde olduğu gibi pek...

Devamını Oku

Apartman toplantısı

Geçen gün kafede oturuyorum. Yan masada sekiz kişi var ve apartman toplantısı yapıyorlar. Aparman yöneticisi, apartman sakinlerinin daha önceki şikayet ve taleplerinden bir gündem oluşturmuş sanırım. Önündeki ajandaya bakarak bir bir konuları masaya yatırıyor. Apartman sakinleri pek sakin değil. Çatı...

Devamını Oku

. . .Nokta

Ressam bir arkadaşım bana çizdiği bir resmi hediye etmişti. Beraber çizdiği resme bakarken, bir yandan da soruyordu, resim hakkındaki fikrimi öğrenmek istiyordu. Ordan bir kalem aldım ve resmin altına görünmeyecek kadar küçük siyah bir nokta koydum. Ve ona doğru döndüm....

Devamını Oku

Hariçten Gazel

50 yıldır mutlu evlilik sürdüren kıymetli bir dostumla sohbet ederken bu 50 yılın sırrını sordum. Bir ilişkiyi uzun süreli hale getiren nedir? Soru bizi ilişkinin temel dinamiklerine götürüyor aslında. Saygı, sevgi, empati, aşk, cinsellik, tutku, güven bu gibi dinamikler bir...

Devamını Oku

Çocukluğum

Çocukluğumda kredi kartı, senet sepet yoktu. Nakit paran varsa bir şeyi alabiliyordun, yoksa hayalini kuruyordun. Şu an kredi kartları limitli ama hayallerinizin limiti yok. O zaman hayallerimiz bile limitliydi. O dönemler tüketimin özendirilmediği, yokluk dönemleriydi. Adı üstünde kimsede olmadığı, yok...

Devamını Oku

Sanata Bakış

Geri kalmışlığımızın en büyük nedenlerinden biri de sanata bakış açımızdan kaynaklanıyor, diyeceğim ama ne yazık ki; bakamıyoruz ki açılara kadar gidebilelim. Birkaç sene öncesiydi; bir TV kanalında spiker arka plana Picasso'nun Guernica'sını koymuş. Ki o tablo dünya sanat tarihini derinden...

Devamını Oku

Öylesine…

Şu an pencereden dışarı bakıyorum. Yoldan bir kadınla bir erkek geçiyor. İkisini de tanımıyorum ve onlar hakkında hiçbir şey hissetmiyorum. Öyle gelip geçiyorlar bir görüntü olarak. Ama belki o erkek benim iki yıl sonra bütün dertlerimi paylaştığım, en yakın dostum...

Devamını Oku

Annemden bugün doğdum, kendimden hergün doğuyorum…

Benim için bu yaşlar dönüm noktası gibi adeta. Kendiyle meşgul olmayı, kendini sorumlu görmeyi öğreniyor. Tıpkı güneş altında olgunlaşıp başını bir tarafa eğen buğday başağı gibi hayatın karşısında eğilmeyi öğreniyor. Durumlar ve insanları, olanı olmayanı kolaylıkla kabul ediyor. Edemedikleriyle de...

Devamını Oku

“Yere yatsana, topu taca atsana”

Aynı eylemleri yaparak farklı bir sonuç beklemeye “stupy” aptallık diyoruz. Biz bunu sık sık yapıyoruz. Hepimizin düştüğü bir durum bu. Türk futbolunun hikayesi aslında “stupy” aptallık hikayesi. Bunu açık açık söyleyelim. Bu sonuç bile bile lades gibi. Bu yöntemlerle kalıcı...

Devamını Oku

Cehalet Mutluluktur

Savunma mekanizması bizi geliştiren bazen bilinçli bazen bilinçsiz davranışlarımızdır. Ne gibi durumlarda, hangi savunma mekanizmamızı devreye soktuğumuz üzerine biraz kafa yorduğumuzda da kendimizi geliştirebilmemiz için yararlanabileceğimiz bir düzen. Ve bizim bu kendini geliştirme işine çokça ihtiyacımız var. Algın çok açık,...

Devamını Oku

Depreme tam olarak hazır mıyız?

Maalesef, "Keşke hazırız" diyebilseydik. İstanbul örneğini ele alıyorsak, 1999'dan bu yana bilim insanları depreme hazırlanmanın gerekliliğini vurgulayarak tüm yönetimleri ve halkı uyarıyorlar. Bu uyarılara başlangıçta sıcak bakıldı, bazı adımlar atıldı, ancak sonra yüzeyde unutuldu. Hatırlarsanız, medyada "1999 bir milattır, bundan sonra...

Devamını Oku