Sert çıkışlarıyla meydan okuyan bir siyasetçiydi.
Sinirlerine hâkim olamazdı.
“Anlayana sivrisinek az anlamayana davul zurna saz” dedi, sonra da “Anlayana sivrisinek az anlamayana davul zurna çok” diyerek düzeltti. Nasıl düzeltmekse… Ne kırdığı potlar ne de atasözlerini yanlış kullanması onun anlaşılır ve alkışlanır bir siyaset adamı olmasının önüne geçemedi.
Onun için “sünnetsiz” diyenlere “bir görmesi lazım” diyecek kadar cesur Marmaris’te mesir macunu dağıtan Bülent Arınç’ın, dönemin TRT Genel Müdürü’ne “Al İbrahim senin buna ihtiyacın var” diyerek mesir macunu atmasına karşın da “Yahu Bülent senin bunla ne ilişkin var ki, sen nasıl biliyorsun buna ihtiyacı olup olmadığını?” diyecek kadar da muzipti.
Kürsü işgali dendiğinde akla gelen ilk isimdi. Deniz Fener’i davasına atıfta bulunmak için elinde fener ile meclise geldi. Konuşmaktan men edildi, itildi, üzerine yüründü, tonla hakaret edildi. Hatta Fettullah Gülen ile ilgili sözlerinin ağırlığı da maalesef çok sonra bilindi.
Kamer Genç’ten bahsediyorum.
Tek kişilik muhalefet!
Bir daha eşi benzeri bulunmadı.
Kamer Genç’in, “Ticari Sır” kavramını eleştirdiği ve “Bir kamu bankası bir kişiye 2 katrilyon 700 trilyon liralık kredi vermiş. Bu kişinin kim olduğunu sordum. Ticari sır diye açıklamadılar’’ dediği gün Ak Partili milletvekillerinin KİT Komisyonuna gelmeyerek yolsuzluk iddiaları bulunan TEDAŞ görüşmelerini engellediğini de savunarak anlattığı fıkrayı sizlerle paylaşmak istiyorum:
Maymuna bir şeftali getirmişler, maymun şeftaliyi yemeden önce arkasına götürmüş. “Niye götürüyorsun o şeftaliyi arkana?” demişler. Vallahi, geçen gün çekirdeğini çıkaramadığım bir şeftaliyi yuttum da şimdi çekirdeğini çıkarıp çıkaramayacağımı denemek istiyorum demiş.
Yani çekirdeğini çıkaramayacağınız şeftaliyi yutmayın!
Tam da seçim üstü “fıkra ne alaka?” diyenler için yine onun sözü ile bitirelim: “Anlayana sivrisinek az anlamayana davul zurna çok”
Yorumlar kapalı.