Mustafa Ali Fırtına

Sadece Özgür Özel’i desteklediği için mi?

featured
service
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Bildiğiniz gibi Cumhuriyet Halk Partisi’nin İzmir Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Dr. Cemil Tugay oldu. Peki bu tercih ahaliye niçin dert oldu? Anlamak mümkün değilmiş gibi görünse de durum aslında köpürtüldüğü kadar hiç de vahim, içler acısı, dehşet, vahşet, sansasyon değil! Bu atamaya baktığımız her pencere bizi başka bir sonuca götürür. Bana göre bu duruma isyan edecek ve isyan etse haklı bulacağım kişiler Tunç Soyer dışındaki aday adaylarıdır. Bunların dışındaki tüm beyanlar laf-ı güzaftır. Peki, niçin Tunç Soyer dışında? Çünkü, Tunç Soyer bundan beş yıl önce o makama aday gösterildiğinde de yöntem aynıydı: A – TA – MA!

O gün İzmir’de destan yazmış, on beş yıl başarılı bir belediye başkanlığı yapmış ve halkın büyük övgüsüne mazhar olmuş Aziz Kocağlu’nu atamadılar!

O gün atamayla Tunç Soyer’de karar kıldılar.

Peki!

O gün bu konu neden bu kadar konuşulmadı sorusunun cevabına gelelim. Güçlü (!) İstanbul medyasının hakim (!) duruşu, mega star başta olmak üzere bazı sanatçıların kel alaka desteği ile bu atama üzerine gelebilecek saldırılar bertaraf edildi. Buna Aziz Kocaoğlu ve ekibinin edepli duruşu da eklenince Tunç Soyer sevinçten nasıl zıplayacağını bilemedi.

Zıplama konusunda alaycı bir yaklaşımımın olduğu lütfen düşünülmesin. Bilakis sahne enerjisi, ezberleri bozan açıklama ve tavırlarıyla Tunç Soyer benim her zaman beğeniyle izlediğim bir büyükşehir belediye başkanı olmuştur. İşini de layıkı ile yapmış, en azından şahsen Cumhuriyet Halk Partisi’ne leke getirecek eylemlerde de bulunmamıştır. Tunç Soyer en büyük hatayı Seferihisar ekibini kendisi gibi büyükşehiri yönetebilecek vizyonda görerek yapmıştır. Bir de Seferihisar’dan gelmese de ekibine sonradan katılan ve adı şaibeye karışan isimlerle yola devam etmekte ısrarı ile…

Nasıl dün Aziz Kocaoğlu’nu başarısız buldukları için atamamış değillerse bugün Tunç Soyer’i atamamış olan iradenin ölçüsü de başarısızlık değildir. Cemil Tugay tanınırlığı en düşük ama insaniyet olgusu çok yüksek bir şahsiyettir. Cemil Tugay, el kadar şehirde zabıta arabasına bile sırıtan dişleriyle profil fotoğrafı koyan belediye başkanlarından olmamış Karşıyaka gibi nüfus yoğunluğu olan bir kentte afişlerde, billboardlarda varlık göstermemiştir.

Cemil Tugay, trafikte seyir halinde iken makam aracını durdurup kaza geçiren yaralıya bir doktor olarak ilkyardım uygulayacak kadar sağduyulu olmuş ama o manzaradan bir fotoğraf karesi alarak popüleritesini arttıracak kadar da cambaz olamamıştır.

Özgür Özel kurultay için yola çıktığında Cemil Tugay’ın yaptığı açıklamaları acıyarak ve üzülerek takip etmiştim. Ve ne yalan söyleyeyim: “Yazık oldu gül gibi adama!” demekten de kendimi alamamıştım. Çünkü Cumhuriyet Halk Partisi teamüllerine göre Özgür Özel’in o kurultayı kazanması bana göre bir mucizeydi. Bu kadar düşük bir ihtimale rağmen duruş göstermek ve hele hele bu duruşun o dönem bedellerini ödemek ona düştü. Cemil Tugay’ın yüzüne bile bakmadılar.

Hadi bugünü gören insanlar olarak o güne geri dönelim, Özgür Özel’in yola çıktığı o güne… Yok, gak, guk deseler de bu sonucu gören herkes ama herkes Özgür Özel’in yanında olurdu. Olayı sadece Özgür Özel’e destek olarak nitelendirip bu atamayı basitleştirmeye çalışan insanların hepsi gerçekten büyük bir acımasızlık içindedir. İlk başta da söylediğim gibi; “Bana göre bu duruma isyan edecek ve isyan etse haklı bulacağım kişiler Tunç Soyer dışındaki aday adaylarıdır. Bunların dışındaki tüm beyanlar laf-ı güzaftır.”

Sn. Ayhan Baltacı lütfen kusuruma bakmasın. Kendisini tanımıyor ve tanımadığım kişilerle ilgili yorum yapmış olmak için de yorum yapmak istemiyorum. Musa Çam, Atila Sertel ve Tacettin Bayır için ortak bir değerlendirme yapmam gerekirse bu üç isim Cumhuriyet Halk Partisi İzmir siyasetine damga vurmuş isimler olmakla beraber bu görev hangisine tebliğ edilse layıkıyla yapabileceklerinden zerre kadar şüphem yoktur. Olgun Atilla ve Abdül Batur’u Cumhuriyet Halk Partisi İzmir siyasetine damga vurmuş isimler olmasının yanı sıra gerek örgütlenme başarıları gerekse belediyecilik anlamında ortaya koydukları eserleriyle ayrı bir yere koyuyor ve “bu görevi iyi yaparlardı” demeyi bile ayıp buluyorum.

Şimdi bu kadar güzel insanlar, yöntemi ve adayı doğru bulmasalar bile kazan kaldırmamış, parmak sallamamışken size ne oluyor birader?

Bu arada hoş buldum, her hafta bu köşedeyiz!

Beklerim…

Sadece Özgür Özel’i desteklediği için mi?

Yorumlar kapalı.