Mustafa Ali Fırtına

Bağımsız aday olurum, haaa!

service
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Ak Parti İzmir’de büyükşehiri alamaz ama kazanmaya en yakın sonucu alacakları seçime hazırlandıklarını söylemek yanlış olmaz. Bu zemini oluşturan nedenler içinde Ak Parti’nin payına düşen kısım İzmir için kendi içlerindeki en doğru adayı bulmuş olmaları diyebiliriz. Ama mevcut durumla ilgili olarak Cumhuriyet Halk Partisi yönünden çok şey yazılabilir. Bunlardan bence en masumu Cumhuriyet Halk Partisi İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Adayı Dr. Cemil Tugay’ın kendini pazarlamaktan uzak durarak geçirdiği Karşıyaka Belediye Başkanlığı dönemidir. Önceki yazılarımda işlediğim için bu konuya çok girmek istemiyorum ama özet geçecek olursak; “Cemil Tugay tanınırlığı en düşük ama insaniyet olgusu çok yüksek bir şahsiyettir. Cemil Tugay, el kadar şehirde zabıta arabasına bile sırıtan dişleriyle profil fotoğrafı koyan belediye başkanlarından olmamış Karşıyaka gibi nüfus yoğunluğu olan bir kentte afişlerde, billboardlarda varlık göstermemiştir.”cümlelerimi tekrar hatırlatmak isterim.

Sağolsun çok sevdiğimiz Tunç Soyer’de sanki Cumhuriyet Halk Partisi İzmir’de bir aday çıkarmamış gibi yapmaya devam ettikçe Ak Parti’nin İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Adayı Hamza Dağ da ağır ağır çıkıyor bu merdivenlerden…

Sürecin baş sorumlusu genel başkan ve genel merkez yönetiminin de gerek adayları açıklama esnasındaki zaman kaybı gerekse aday seçimlerine yönelik sadece yorgunluk temelli “isimler değişikliği”vurgusu yapması rakibin elini doğal olarak güçlendirdi.

Tabloya Cumhuriyet Halk Partisi’nin değişen isimleri üzerinden baktığımızda yüzde yüz doğru ya da yüzde yüz yanlış diyebileceğimiz bir durum olmadığı gibi yanlışların doğruları götüreceği bir sonuçla karşılaşılıp karşılaşılmayacağını görmek için kalan otuz beş günün de içine girmiş bulunuyoruz.

Bundan on iki gün kadar önce gazetelerde şöyle bir haber okuduk: “Partisi tarafından yeni dönemde aday gösterilmeyen Beydağ Belediye Başkanı Feridun Yılmazlar bağımsız aday olma kararı aldı. Kararını yakın çevresiyle paylaşan Yılmazlar’ın CHP’den dosyasını çektikten sonra son süre olan 20 Şubat Salı günü başvurusunu yapacağı öğrenildi.”

Söz konusu haber her ne kadar kulis haber olarak yayınlansa da zat-ı muhteremin bu haberi yalanlayan yada düzelten hiçbir girişiminin olmadığını görüyoruz.

Gelelim adaylık başvuruları için belirlenen son gün olan yirmi şubat tarihine…

Çok değerli belediye başkanımız şöyle diyor: “Bir haftadır bahsi geçen bağımsız adaylığım söylentileri bile partimize zarar verir. Benim de parti terbiyem gereği bağımsız aday olmayacağım. Çünkü biz bu bayrağı dalgalandırmak için varız. Cumhuriyet Halk Partisi için elimden geleni yaparım, şimdiye kadar yaptığım gibi. Çünkü biz bu partinin içine bugün girmedik; partinin mutfağında yetiştim, ilçe başkanlığı yaptım, belediye meclis üyesi oldum, il delegeliği yaptım, dört dönemdir Büyük Kurultay Delegesi oldum ve Belediye Başkanlığı görevinde bulundum.”

Madem söylentiydi de bu açıklama için neden başvuru sürecinin son gününü bekledi?

Makam koltuğunda yellense köprübaşından duyulacak, makam balkonundan çıkıp seslense tüm herkese sesini duyuracak kadar küçük bir ilçede seni son model makam arabalarıyla gezdiren bu partiye yaptığın hak mıdır?

“Ben varsam her şey tamam, ben yoksam her şey eksik!” şarkını dinledik ve hiç beğenmedik! Partinin bir mutfağı var doğru! Söylediğin gibi o mutfağa sen de girmişsin ama görülen o ki mutfakta bulunma amacın yemek yapmak değil tabak kapmak içinmiş. Keşke beş yıl önce aynı yöntemle makama oturduğun süreçte senden önceki başkan Vasfi Şentürk’ün gösterdiği olgunluğu gösterebilseydin. Yerel seçimlerde Cumhuriyet Halk Partisi Beydağ Belediye Başkan adayı Şakir Başaran’ın alacağı her bir eksik oyda payın büyüktür. Allah seni affetsin.

Senin bu yaptığın eğer parti terbiyesi ise ben bundan önce Küçük Menderes’te böyle bir terbiyesizlik hiç görmedim.

 

Bağımsız aday olurum, haaa!

Yorumlar kapalı.