Çok enteresan bir seçim süreci yaşadık.
Hemen hemen her siyasi partinin farklı yerlerde ama kendinden olan aynı kalabalıklara aynı şeyleri tekrar tekrar anlattığı bir seçim kampanyası izledik.
Öyle ki balkonlar bile renk vermedi bu sefer…
Hangi eşimize, dostumuza ya da arkadaşımıza sorsak net cevaplar alamadık.
Adeta bir kararsız ordusuyla karşı karşıyaydık.
Ve anketler…
Anketler de ilk defa bu kadar sınıfta kaldı.
Seçim günü geldi çattı.
Kararsızların bu kadar kararlı olduğu bir seçim daha önce hiç yaşamadık.
Kararsız olan büyük çoğunluk meğer seçime katılmamaya kararlıymış.
Bir kısmı da anlamlı bir mesaj vermeye…
Yerel seçim eliyle genel iktidara çok açık bir mesaj verildi:
“Boğuluyorum, mutlu değilim, artık beni duymanı istiyorum.”
Seçmenin mesajını ilk ve doğru okuyan kişi Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Sn. Özgür Özel oldu. Yerel seçim sonuçlarına dair yaptığı ilk açıklamada bu sonuçların halkın kendilerine verdiği bir kredi olduğunu belirten Özel bu krediyi çok iyi kullanmalıyız diyerek de kendilerine yüklenen sorumluluğun altını kalın bir çizgiyle çizdi.
Cumhurbaşkanı Sn. Recep Tayyip Erdoğan’da “dört yıl daha seçim yok” vurgusu eşliğinde seçim sonuçları üzerinden verilen mesajları aldığını ve üzerinde çalışacaklarını belirtti.
Seçmenin yerel seçimler üzerinden attığı mesajın karşılığını hep birlikte göreceğiz. Halk şu an bu mesajın karşılığını bekliyor. Kendisine tarihi bir sorumluluk yüklenen Cumhuriyet Halk Partili belediyelerden hizmet, merkezi iktidardan ise daha çok ekonomi anlamında reform bekliyor.
Her iki cephede bu mesajlara layığı ile karşılık verirse ne ala!
Yorumlar kapalı.