Bir bulmaca içerisinde İzmir siyasetinde belli bir ağırlığı olan isim dense soldan sağa yada yukarıdan aşağıya kutuların içine sığacak tek isimdir; “Aziz Kocaoğlu!”
Yakın tarihte İzmir’e sosyal belediyecilik damgasını en güçlü vuran, şehirde de, şehirlide de derin izler bırakan Aziz Kocaoğlu yerel seçimler için sahaya indi. İlk olarak kendisini siyasete kazandıran Bornova’da, Cumhuriyet Halk Partisi İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı adayı Cemil Tugay’ın yanında yer aldı. Cemil Tugay bu güçlü destek için hem onurlandığını hem de gururlandığını ifade etmekten geri kalmadı.
Görev süresi boyunca kırsaldan kalkınma modeli üzerine kafa yoran ve sadece kafa yormakla kalmayıp üreticiye arka çıkan, sahip çıkan ekonomik destek politikalarıyla tarih yazan Aziz Kocaoğlu’nun yerel seçim çalışmalarındaki ikinci adresi ise İzmir’in şirin ilçesi Beydağ oldu. Cumhuriyet Halk Partisi’nin Beydağ Seçim Koordinasyon Merkezi açılışını yapan Aziz Kocaoğlu’ya gösterilen ilgi de görülmeye değerdi.
Cumhuriyet Halk Partisi Beydağ İlçe Başkanı Özlem Kaynak ve Cumhuriyet Halk Partisi Beydağ Belediye Başkan Adayı Veteriner Hekim Şakir Başaran’ın nazik davetleri neticesinde Beydağ’da halk pazarının kurulduğu Perşembe günü yapılan açılışa bende katıldım. Aziz Kocaoğlu’nun merkez kahvelerdeki halkla temasını bir kaç adım geriden izledim. O tertemiz Anadolu insanının misafirperverliğinin de ötesinde, yüksek bir vefa duygusunu da içinde barındıran sevgi dolu bakışları anlatılmaz yaşanırdı. Koltukta olana, koltuğa yakın olana her zaman her yerde rağbet fazladır. Ama koltukta değilseniz ve hele hele bir koltuğa aday da değilseniz kalabalıklar içinde size ışıl ışıl gözleriyle bakan insanların sevgisine mazhar olabilmek için koltuktayken bu sevgiye değer işler yapmışsınız demektir.
Kocaoğlu ile ilgili siyasi hafızamda yer eden üç görüntü var. Birincisi her türlü dışlamaya rağmen koltuk değnekleriyle gezdiği zamanda bile siyasi mücadeleyi bırakmadığı tuhaf asansör karesi, diğeri 2009 yılında Sasalı Doğal Yaşam Parkı açılışında adaylığının açıklanması beklenirken rahmetli Deniz Baykal’ın; “aday kadın mı olsun erkek mi, genç mi olsun yaşlı mı?” kastırmalarına rağmen dik duruşudur. Ama benim gözümde onu en baba yapan görüntü ise aday gösterilmediği 2019 yerel seçimlerinde beyaz bir pikabın arka kasasına çıkıp Tunç Soyer’e destek için Cumhuriyet Halk Partisi’ne oy istediği, çalışma yaptığı anlara aittir.
Kırıldı belki ama partisine hiç küsmedi. Yok sayıldı, ötelendi belki ama kimseye belli etmedi. Yorgun ama bir o kadar da tecrübeli Aziz Kocaoğlu’nun Beydağ’da sarfettiği sözler çok önemliydi: “Dargınlık olur, kırgınlık olur, benim hakkımdı olur, öbürü olur, beriki olur, o yan baktı diye konuşulur, onun yürüyüşüne takılır, onun bakışına takılınır, bunlar geçti! Birlik, beraberlik! Birlik beraberlik içerisinde biz iktidarımızı sürdürmek zorundayız! Oyu alınmayacak insan yoktur. O, oy vermez hikaye! Yeter ki o insana kiminle gideceğini bil! Her insanın sözünden çıkamayacağı, vefa borcu olan mutlaka ama mutlaka kıramayacağı başka bir insan vardır. Siyasetçinin de görevi o insanı bulup öbür insana göndermektir. Bu çalışmaları yaptığımız sürece başarı artarak devam edecektir.”
İşte bu sözler elindeki beşi bir yapma derdinde olanlara, yüzde bir milyon kazandık cakasıyla alanda gezenlere diyor ki; “elindeki beşi bir yapma, beşi on yapmanın peşine düş!” Anlayanlar anlamayan yada anlayamayan ticari düşünen siyaset adamlarına anlatsın!
Bu işler mal alıp satmaya benzemez.
Yorumlar kapalı.