Mustafa Ali Fırtına

CHP’de; “Bir Nisan’ı bekleyenler kulübü!”

service
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Cumhuriyet Halk Partisi yeni genel başkanı Özgür Özel öncülüğünde MYK ve Parti Meclisi olarak şimdilik adaylarla sınırlı kalmak üzere Türkiye’de inanılmaz bir değişim hamlesine imza attı. Bu değişim sadece adaylarla değil de eğer aday belirleme yöntemiyle sınırlı kalan bir hamleyi içerseydi; bir nisanı bekleyen bir kitle yok denecek kadar az olurdu. Fakat yorgunluk temelli “isimler değişikliği” aportta bekleyen bir nisancıların iştahını kabarttı. 

Değişim her zaman sancılı olur. Değişime imza atmak ise her babayiğidin harcı değildir. Çünkü bu değişimin mutlak iki sonucu vardır; biri başarı, diğeri başarısızlık! Bir başarı elde edilmesi halinde bu başarıyı sahiplenecek, bu başarıdan kendine pay çıkarak tonla insan çıkacak fakat olası bir başarısızlık halinde de parmaklar hep dışa dönük olacak ve bir sorumlu bulunup, hesap mutlaka ona kesilecektir.

Yıllardır gerek parlamentoda gerekse parti içerisinde başarılı bir politika izleyen Özgür Özel’de mutlaka bu değişimin olumsuz sonuçlarını göze almıştır diye de düşünüyorum. Değişimin nihai sonucunu bir nisanda göreceğiz. Şahsi kanaatim lokal olarak bazı yerlerde hata yapılmış olsa da seçmenin gözünde bu değişimin pek tepki almadığıdır. Zira bana göre değişimin sancısı sadece aile içinde yaşanıyor. Bu yarışta tercih edilmeyen aday adaylarının gerek şahsi gerekse ekipleri anlamındaki kırgınlıklarının seçmeni etkileyecek ciddi bir boyutta olduğunu da düşünmüyorum.

“Değişime imza atmak her babayiğidin harcı değildir” dedik ya… Mevcut belediye başkanlarının büyük çoğunluğunun aday olarak tercih edilmemesinin doğal sonucu olarak bu yarışta belediye gücü yani bir başka deyişle de kamu kaynaklarının kullanılmasından imtina edildiğini görüyoruz. Adaylaştırılmayan görevde ki birçok belediye başkanının bu yarışta gücünü partisi için kullanacağına ben ihtimal vermiyorum. Sadece bu açıdan bile bakıldığında çok cesur bir işe kalkışıldığını söylemek yanlış olmaz. Bakın doğru ya da yanlış demiyorum. Cesaret diyorum!

Cumhuriyet Halk Partisi açısından 2019 seçimlerindeki oy sayısını ve buna bağlı olarak oy oranlarını beklemek abesle iştigal olur. Özgür Özel’in “Türkiye İttifakı” diyerek vurgu yaptığı birliktelik çağrısı şu an her biri ayrı telden çalan Millet İttifakı paydaşlarının lider yönetim kadrosunu teğet geçen ve esas olarak o ittifakın ruhunu hedef alan bir çağrı içeriyor. Cumhuriyet Halk Partisi önceki genel başkanı Sn. Kemal Kılıçdaroğlu geçmişte bu ittifaka belediyeler, son genel seçimlerde de sandalyeler verdiği ve bütün bunlar yüzünden eleştirildiği hatta genel başkanlık koltuğundan olduğu gerçeği aslında Özgür Özel’in çağrı yaptığı o ruhta bence mutlaka karşılık bulacaktır.

Beş yıl önce ittifakla elde edilmiş mevcudu korumak Özgür Özel için büyük başarıdır. Dolayısıyla sayılar ve oranlardan hatta başarının üzerine konulmasından ziyade mevcudu korumak Özgür Özel’li Cumhuriyet Halk Partisi’nin başarı hanesine yazılacaktır, yazılmalıdır.

Yıllardır her seçim döneminde “bu seçim önemli” notunu iliştirmiş biri olarak bu söylemden yorulduğumu itiraf etmeliyim. Yıllar sonra geldiğim nokta da “bir daha ki seçime kadar bu seçim çok önemli” noktasıdır. Cumhuriyet Halk Partisi içerisinde başarısızlığı bekleyen ve benim “Bir nisanı bekleyenler kulübü” olarak nitelendirdiğim gruba gelecek olursak; Cumhuriyet Halk Partisi’nin Türkiye’de söz sahibi olması, Cumhuriyet Halk Partisi içerisinde sizin söz sahibi olmanızdan daha iyi ve daha önemlidir. Bugüne kadar hiçbir makam, mevki ve kişisel ikbal kaygısı olmadan bu partiyi omuzlamış insanlar için hiç değilse bir kere şu savaş baltalarınızı gömseniz olmaz mı?

Olur, deneyin göreceksiniz!

CHP’de; “Bir Nisan’ı bekleyenler kulübü!”

Yorumlar kapalı.