Emre Orhan

Okul değil, eğitim özeldir

Okul değil, eğitim özeldir
service
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Ebeveynler için en değerli varlık çocukları, en önemli konu onların geleceği ve en büyük yatırım da çocuklarının eğitimi. Okul olmalı mı ya da şu anki formatıyla mı olmalı sorusunun tartışması uzun zamandır süre geliyor. Müfredat değişiklikleri, kitap değişiklikleri, yönetmelik değişiklikleri derken sürekli bir değişim var ancak bu değişimlerin ne kadar olumlu etki yarattığı ya da gerekli olup olmadığı ayrı bir tartışma konusu.

Ocak ayı gelince özel okullar ücretlerini açıklamaya başlıyorlar ve her sene aynı tartışma yeniden başlıyor. Ücretler neden bu kadar yüksek, bu parayı hak edecek bir eğitim veriliyor mu ? Devlet okullarında aynı kalitede bir eğitim almak mümkün değil mi ? Ücretler ve maliyetler noktasından baktığınızda aslında hem özel okul sahipleri açısından hem de veliler açısından her iki tarafından haklı olduğu durumlar var. Peki çözüm nasıl bulunacak. Çözüm, devletimizin konuya el atması ile mümkün olabilir. Başka türlü bu döngü değişmeyecektir.

Yapılabilecek bazı çalışmalara örnek olarak , özel okullardan alınan %10 KDV oranının alınmaması, personel SGK giderlerinin tamamının ya da bir kısmının devlet tarafından karşılanması, teşviklerin geri getirilmesi sayılabilir. Özel okul temsilcilerinin ve derneklerinin de beklentileri bu yönde, bir takım çalışmaların da Bakanlığımızca yürütüldüğünü bilmekteyiz. Yakında açıklanacaktır detayları.

Bu konu her gündeme geldiğinde aklıma Hababam Sınıfı filmindeki Mahmut Hoca’nın unutulmaz repliği gelir:

“Okul sadece dört yanı çevrili, tepesinde dam olan yer değildir. Okul her yerdir. Sırasında bir orman, sırasında bir dağ başı. Öğrenmenin ve bilginin olduğu her yer okuldur.’’

Fiyatların bu kadar yüksek olması ister istemez aileleri çocuğumu bir devlet okula verip dışarıdan desteklerim mantığına itse de , dışarıda ki kurs ya da özel ders ücretlerinin de benzer oranda arttığını düşünürsek konu kendi içinde bir çıkmaza girip ebeveynlerin ve öğrencilerinin geleceğe dair kaygılarını arttırmaktadır.

Öğretmen derse girdiğinde aklında sürekli bir ödeme kalemi olursa, kurum sahibi kuruma geldiğinde her ay maaşları nasıl ödeyeceğim ya da ödeyebilecek miyim noktasına takılırsa, veli bu ayki taksiti ödeyebilir miyim acaba diye düşünürse sonucun her bakımdan olumsuz olacağı aşikardır. Ondan dolayı bu konu bir çözüme ulaşacaksa ancak devletimizin el atması ile mümkün olur.

Unutulmamalıdır ki, iyi ve kalite bir eğitim her çocuğun hakkıdır. Öğrencinin yüksek faydasını gözetecek her karar ivedilikle alınmalı ve harekete geçilmelidir.

Okul değil, eğitim özeldir

Yorumlar kapalı.