Atalay Dönmez

‘Şükran’ diyelim mi?

service
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Atalarımızın en güzel sözlerinden biridir “her hayır da bir şer, her şerde bir hayır vardır” sözü. Aylar önce çok saçma bir şekilde, Türkiye Süper Kupa Finali’nin Arabistan’da oynanması hakkında alınan karar ile ilgili o gece herkes çok şey söyledi. Televizyonlardaki canlı yayınlarda yapılan açıklamalarda, sosyal medyada yapılan paylaşımlarda herkes fikrini beyan etti. Arap’ların zaten bizimle ilgili kompleksleri Osmanlı’ya dayanır. Hani sokaktaki vasati bir vatandaş bile, İngilizlerle bir olan Arap’ların, Osmanlı’ya yaptığı ihaneti çok iyi bilir. Buna bir de Arap’ların ATATÜRK kompleksi eklenince işte böyle nahoş durumlar ortaya çıkabiliyor. Dedim ya, o geceye dair çok şey konuşuldu, yazıldı çizildi. Hala daha yankısı devam ediyor. Ne yalan söyleyeyim, ben bile o gece sosyal medya paylaşım kotamı çok aştım. Ama işte insan dayanamıyor. Söz konusu ATATÜRK ile ilgili kırmızı çizgi ihlali olunca, ister istemez konuya müdahil oluyor. Cumhuriyetimiz’in 100. yaşına girdiği bir yılda, Türkiye’nin asırlık çınarı iki büyük camianın kupa mücadelesini insan doğal olarak ülkesinde yaşamak ister. Ancak takımların marka değeri ve elde edecekleri kazançlar bahane gösterilerek, böylesi bir organizasyonu yüzyıllardır Türklerden nefret eden bir ülkenin topraklarında gerçekleştirmek, Türk futboluna ve Cumhuriyetinin 100. Yılını kutlayan bir millete ihanettir. Ancak laf aramızda bana göre iyi de oldu. Arap sevicileri rezil olduklarıyla kaldılar. En önemlisi, 85 yıl önce hayata gözlerini yumduğu halde, ulu önderimin yattığı yerde bile halen dünyanın tartışmasız en büyük lideri olduğunun tekrar tesciliydi. Tüm dünya basınının o gece ATATÜRK hakkında yaptığı haber ve açıklamalar, biz ATATÜRK sevdalılarını oldukça ihya etti. Şimdi herkes merakla bazı konuların bir an önce açıklığa kavuşmasını bekliyor. Bunlardan en önemlisi çömleğin kimin kafasında kırılacağı konusu. Şu ana kadar bir istifa yok. Bu çok normal, çünkü ülkemizde istifa mekanizması son yirmi yıldır işlemiyor. Bu ülkede son yirmi yıldır liyakatsiz birileri, bir güç tarafından bir makama yerleştirilir ve aynı güç tarafından zamanı gelince o makamdan alınır. Mazisi ne olursa olsun, bulunduğu kurumu ne kadar yıpratırsa yıpratsın, ayrılık zamanını o malum güç belirler. Bırakalım onları kendi kum havuzlarında oynasınlar. Biz anın tadını çıkaralım. Dedim ya, o gece Arap seviciler hüsranı yaşarken, biz Ata’mızla bir kez daha gururlandık. İstemeden de olsa bize bu gururu yaşatan Arap sevicilere kendi dillerinde “Şükran” diyelim mi ne dersiniz?

Sevgiyle kalın dostlarım.

‘Şükran’ diyelim mi?

Yorumlar kapalı.