Günnur Berber

Heybetli dağların adı; Baba

featured
service
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Anne de oldum baba da… Bu iki rolün yüceliğini ve zorluğunu deneyimlemiş biri olarak babalık kavramının ne kadar derin ve anlamlı olduğunu biliyorum. “Cennet annelerin ayakları altındadır” derler, evet, bu doğru. Peki o cenneti ayaklara sermek için kimler gecesini gündüzüne katar, kimler yorulmak nedir bilmeden çalışır, kimler fedakarlıklar yapar?

Elbet babalar…

Babalar, sessiz kahramanlardır. Hep arka planda, gölgede kalmayı tercih ederler. Madalyaları başkalarına verirken, onlar sadece sevdiklerinin mutluluğuyla yetinirler. Onların ne madalyaya ne de cennete ihtiyacı vardır.

Belki sadece hayat yorgunluğu arasında, baba da olsa sırtının ufak sıvazlanmasına, hatırının sorulmasına, bir tebessüme, belki işte önüne sevgiyle konan bir bardak sıcak çaya…

Baba sevgisi…

Nasıl anlatılır ki bu yüce duygu? Bir dağ gibi yücelikleri ve heybetleri karşısında yaş kaç olursa olsun hangi çocuk kendini güvende hissetmez. Onun varlığı altında kimin dertleri ve endişeleri rüzgarla savrulup gitmez. O varken kim kalesinin sultanı  olmaz…

Ahh Babalar…

Çok sevin olur mu? Çok sevin bizleri…

Zor zamanlarda, hatalar yaptığımızda, kendimizi kaybolmuş hissettiğimizde hatta size karşı saygısızlık yaptığımızda…

Ne olur siz daha çok sarılın bize…

Ve siz henüz yanı başımızdayken…

Ve biz sizin dizinizin dibindeyken…

Bir insana bu yük verilir mi, verilmiş işte. Ben değil vermiş bizi Yaradan…

Ne demek istediğimi boğazı düğüm farkında işte kimileri…

Bilmiyorum…

Böyle köşe yazısı olur mu onu da bilmiyorum.

Bildiğim bir şey varsa;

Sevgiyi dile getirmeye çekinen babalarınızı siz daha çok sevin…

Sevmeyi ana diliniz belleyin…

Sevgilerimle…

Heybetli dağların adı; Baba

Yorumlar kapalı.