Tuğrul Emre Kaya

Geç Gelen İstifa, İstifa Değildir

service
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Beni bu güzel havalar mahvetti, böyle havada istifa ettim… Orhan Veli’yi anarken, havaların güzelleştiği ama istifaların gelmediği günleri yaşıyoruz. Japonlar gibi harakiri beklemiyoruz elbette. Alt tarafı, ‘’sağlık, yoğun işler’’ nedeniyle görevinizden affınızı isteyeceksiniz.

Kimler istifa etmeli?

O zaman ben sizlere yardımcı olayım ve nedenleri ile anlatayım.

Seçimlerdeki aday seçimleri, kazanacak adaylardan çok referanslı adaylar tercihi ve teşkilatların bu duruma gelmesinin en büyük müsebbibi olarak Teşkilat başkanlığı ve ekibi. (Bölge Koordinatörleri)

Seçim sandıkta kazanılır diyen bir liderin izinde gidemeyen, kritik hatalara imza atan seçim başkanlığı,

İletişim başkanlığı olmasa halimiz ne olurdu, yalan haberlerle mücadele edemeyen, Türkiye genelinde yanlış, hatalı, çok bütçeli seçim çalışmalarından dolayı, sosyal medyada, teşkilatların bile ‘’sevimsiz, antipatik’’ olarak nitelendirdiği sosyal medya ekibi olduğu için Tanıtım ve Medya başkanlığı,

Her mühendis, her doktor siyasette başarılı olacak diye bir kural yok. Akademik olarak çok güzel bir cv’si olmasına rağmen artık Fatma Betül hanımda pasifize olursa iddia ediyorum Ak Parti % 1 oy kazanır.

3 harfli marketlerin zam oyunları, hükümete kafa tutmalarına rağmen halen sosyal politikalar olarak o mağazaların alışveriş kartlarını dağıttıkları için milatlarını doldurdular. Türkiye genelinde partili olan, sorgusuz sualsiz ramazan kolileri dağıtan yerel mağazalarınız var iken neden 3 harflilerin alışveriş kartlarını kullanıyorsunuz anlamıyorum?

Seçim adı üstünde yerel seçimler olduğu için, başarısızlık sonucu ilk istifa yerel yönetimlerden gelmesi gerekiyordu. Sivil Toplum Kuruluşları olarak en zayıf dönem yaşandığı ve vekili olduğu Balıkesir gittiği için, Denizli Büyükşehir’in kaybedilmesi ve Ekonomi gibi ağır görevi kaldıramadığı için, Genel Sekreterlik vatandaş ile Genel Merkez arasındaki uçurumu açtığı için, istifaları beklenenler arasında en acil olan başkanlıklar.

Yüreklere su serpecek, yenilenme inancının tekrar geleceğinin göstergesi olarak, MYK’nın komple yenilenmesi şart. Fakat asıl düşündüren, gidenin yerine kimin geleceği? Gelenin gideni aratması gibi bir durumun olmasıda söz konusu. Düşünsenize, Hamza Dağ’ın yerine Emre Cemil Ayvalı’nın geldiğini. O yüzden, ilk gün alınacak kişilerin istifaları bekletiliyor. Küsmelere, geçişlere, domino etkisi ile il ve ilçelere sıçramaması için dar bir ekiple çalışıyor Cumhurbaşkanı.

Korkak insanlar gerçeklerle yüzleşmekten kaçarlar ve daha çok hırçınlaşırlar. Cahil insanlar, gerçekleri idrak edemedikleri için küçümserler. Hain ise korkaktır, kendi çıkarları için gerçekleri tahrif edip, saptırır. İnsanlar kişisel menfaatleri devreye girdiği zaman hainleşir.

Korkmadan sorgulayacağız, sorguladığımızı idrak edeceğiz sonuç ne çıkarsa çıksın menfaatimize göre saf tutmayacağız.

Makam sahipleri seslerini çıkarmıyor, kol kırılır yen içinde kalır kaidesi, sanki islamın 5 şartından biriymiş gibi uygulayarak, bana dokunmayan yılan bin yaşasın diyorlar. Bana dokunmayan yılan bin yıl yaşasın diyerek yaşattığımız yılanların bir sonraki hedefi siz olursunuz.

Teşkilatlarda ortaya çıkan hastalıklar önceden görüldüklerinde çabuk iyileştirilirler; ama bu hastalıkların görülmesi ve herkesin görebileceği şekilde büyümelerine izin verilmesi durumunda, artık herhangi bir tedavi söz konusu olamaz.

Değişimin ilk şifreleri olan Mkyk yapıldı, Meclis kulislerinde hareketlilik Var. Bir değişim, daima başka bir değişimin oluşumuna zemin hazırlar. Myk ve Mkyk’da ki değişimde 2028 seçimlerinin olumlu yada olumsuz zeminini oluşturacak.

Madem herkes masal anlatıyor bende La Fontaine’den bir alıntı ile yazımı bitireyim.

Biz ki, başkalarında pireyi deve yaparız, kendimizde deveyi pire.

Başkalarında günah ararız evire çevire, kendi ayıbımız başımızın tacı.

Bize bir heybe dokunmuş büyük dokumacı,

Öndeki göze başkalarının kusurlarını koruz, arkadaki kendi kusurlarımıza mahsus…

Geç Gelen İstifa, İstifa Değildir

Yorumlar kapalı.