Tuğrul Emre Kaya

Yerel rüzgarlardan genel tufanlara

service
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Seçim bitti, meclis üyeleri büyük coşku ve zaferle !!! mazbatalarını aldılar ve sahadan, milletten uzaklaştılar.

Bayram’da niye sahada değildiniz?

Oy istediğiniz vatandaşın bayramını kucaklaşarak kutlamak zor mu geldi? Arabalarınızın bagajında, illaki oyuncaklar artmıştır, parkta çocuklara neden dağıtmadınız?

Siyaset ve seçim 3 aylık bir periyot olmamalı, tabi iç dünyanız ve kafanızda, belediye başkan adaylığından sonra vekillik, vekilliği korumak, bakanlık, genel merkez görevleri yok ise…

Vaktiyle “şu talebeler olmasa maarif çok güzel yönetilir” diyen Milli Eğitim Bakanı’nın dediğini şimdi teşkilat başkanları söylüyor. ‘’Şu teşkilatlar ve vatandaşlar olmasa ne güzel yönetirim teşkilatları’’

Teşkilatçılığın ve teşkilatın kuralları yeniden tasarlanıp günümüze uyarlanması lazım. 15 sene önce, ellerine üye koçanı verilen teşkilat mensupları vardı, şimdi ise şuursuzca kahve, çarşı gezip el sıkan teşkilat mensupları var. Eskiden kâğıt üstünde teşkilatçılık yapılıyordu şimdi ise sosyal medyanın yaygınlaşması ile fotoğraf teşkilatçılığı yapılıyor.

Bir ilçe başkanı düşünün; 5 sene boyunca kahve, çarşı, sanayi dolaşıyor, oyunu artıramıyor. Sonra aynı ilçe başkanı belediye başkanı oluyor, yine aynı sistemle kahve, çarşı, sanayi dolaşarak seçimi kazanmaya çalışıyor. Nitelikten çok niceliğin ön planda olduğu bir teşkilatçılık anlayışı ile 2028’ler de başarılı olmak zor. Niteliğe dayanan bir sistem şart.

Allah’ım, beni dostlarımdan koru, düşmanlarımın icabına ben bakabilirim diyen Voltaire, şimdi yaşasaydı, ‘’Allah’ım beni danışmanlarımdan ve etrafımdaki dalkavuklardan koru, düşmanlarımın icabına ben bakabilirim’’ derdi. Biz dostlarımızın, boynunda veya koynunda bir akrep bulunduğunu söyleyenlerdeniz, kusurlarını ve hatalarını, hakikatli bir şekilde görüp bildirmekle mükellefiz. Hamasetle, öfke ile değil bilakis ‘’Hakkın hatırı alidir, hiç bir hatıra feda edilmez’’ düsturuyla şunu net bir şekilde ifade etmek istiyorum ki: AK Parti seçmeni artık bedel istiyor. Cambaza bak diyenler şimdi ekonomiye bak diyerek, kapalı kapılar ardında istenmeyen, kaybedeceği aşikâr, enaniyetli ve liyakatsiz adayları nasıl sahaya sürdüler, yancı anketlerle nasıl manipülasyon yapıldı? Bunun bedelini genel başkan yardımcıları ödemeyecekte, mahalle başkanı Mehmet amcamı ödeyecek.

Üşenmedim, yaklaşık 800 teşkilat mensubu ve vatandaş arasında araştırma, bir nevi anket yaptım. Derledim, toparladım ve AK Parti İzmir Milletvekillerinin, teşkilatlar ve vatandaşlar arasında nasıl bir izlenimi olduğunu çıkarttım. Buyurun inceleyelim.

MEHMET MUHARREM KASAPOĞLU: Pozitif, seviliyor, mütevazi ama Ankara siyasetine alışkın olduğu için biraz İzmir’de çekingen kalıyor. İzmir’de olimpiyatlar, bilim ve sanat şenliklerine yönelik çalışmalar yapar ise İzmir bağrına basar ve unutulmaz.

MAHMUT ATİLLA KAYA: Göztepeliler tarafından seviliyor ama Altay ve Karşıyaka taraftarı için aynı şeyi söyleyemem. Torbalı’da, artık 3 başlı olan siyaseti bir türlü toparlayamadı. Sanırım 2029’da kendisi aday olup çözecek. Teşkilatlardan geldiği için sahada çok iyi ama bu sene nazar değdi, 2024 iyi gelmedi, yerel seçimlerde çok zayıftı.

ŞEBNEM BURSALI: Çok neşeli, çok heyecanlı, sosyal medya tüm teşkilatı takip ediyor. Vekiller içinde iletişimi en iyi olan vekil. Yeri geliyor teşkilatın sosyal medyadaki paylaşımlarını beğeniyor ve motivasyon sağlıyor. Halen ilk yazımda olduğu gibi iddiamın arkasındayım, İZMİR ŞEBNEM BURSALI ile alınabilirdi. Tek eksik noktası, teşkilatlar yangın yeriyken inisiyatif almayıp süreci uzaktan takip etmesi.

MEHMET ALİ ÇELEBİ: Asker kökenli olduğunu her daim hissettiriyor. Bazen benim ne işim var burda der gibi baktığını hissediyorum. Astsubaylar konusunda pasif olmasaydı İzmir’de çok iyi ivme kazanırdı, o yüzden emekli asker kitlesine yönelik ziyaret ve projelere yönelmesi alanında yıldız yapar. Sosyal medya ekibini güçlendirmesi lazım

EYYÜP KADİR İNAN: Cumhurbaşkanı ile yoğun mesaisi, genç yaşında ilk sırada vekil olması, biraz mental biraz da psikolojik açıdan yormuş ve zorlamış gözüküyor. Gençlerle baş başa toplantılar da oturuş biçimi, ayakta iken eller cepte konuşması çok tepki çekiyor ve maalesef bunu dile getiren danışman kadrosu da yok. Bakan ve üst düzey parti yöneticileri ile Türkiye’nin 81 ilinde çalışması, sahada vatandaş ve alt düzey siyasetçi ile iletişimini zorluyor. Bu davranışlar da ‘’kibir abidesi’’ olarak lanse ediliyor. Kendisini tanımasam ve teşrifi mesaim olmasa inanırdım ama Mevlana’nın dediği gibi ya olduğun gibi görüneceksin yada göründüğün gibi olmak zorundasın. Sadece gençlere yönelik politikalar üretir, gençlerle siyaset yapar ise başarılı olur.

FEHMİ ALPAY ÖZALAN : Ankara ya da İstanbul listelerinde olması gerekirken İzmir’de tercih edilmiş olması, Ankara görevlerinden dolayı İzmir’e vakit ayıramaması İzmir teşkilatları ile arasında mesafe oluşturdu. Sosyal medyada açıklamaları dikkat çektiği kadar tepki de çekiyor.

CEYDA BÖLÜNMEZ ÇANKIRI: 2.Bölgeye son anda yazılması, Yerel seçimde Konak’ta, yine son anda başkan adayı olması, son dakikaların siyasetçisi diye anılmasını sağladı. Konak, Kemeraltı ve 1.Bölge siyasetinden vazgeçemiyor. Sosyal medyada çok içerik paylaşması ‘’siyasi influencer ’’ diye anılmasına sebep oldu. Bölgesel, hemşehri siyasetinden genel siyasete dönebilirse İzmir’de kalıcı işler yapabilir.

YAŞAR KIRKPINAR: Sakin, etliye sütlüye dokunmadan, kıyıdan kıyıdan siyaset yapan, teşkilat çağırırsa giden, görev verilirse yapan bir vekil. Atilla Kaya nasıl Torbalı ile özdeşleşmiş ise kendisi de Kemalpaşa ile özdeşleşmiş, Torbalı gibi Kemalpaşa’da da birlik ve beraberliğin sağlanamaması sonucu 2028’de Kemalpaşa’dan belediye başkanı adayı olacak gibi gözüküyor.

Belediye başkan adayları, meclis üyeleri, ilçe başkanları analizleri ile önümüzde ki hafta görüşmek üzere…

Sabrın mükafatı zaferdir.

Tembelliğin cezası kaybetmektir, zayıf düşmektir, sefalettir.

Çalışıp sabretmenin mükafatı ise servet, kazanma ve galibiyettir.

Çalışan kazanır, eken biçer.

Vesselam…

Yerel rüzgarlardan genel tufanlara

Yorumlar kapalı.