İnsanların ilkel benliklerinde cinsiyet, önemli bir rol oynar.
İlkel diyaloglarda, bireyler ister istemez kadın veya erkek olma halini yansıtırlar. Bu durum, henüz tam olarak oluşmamış kimlik arayışın en önemli parçalarından biridir. Ergenlik çağında başlayan bu kendini keşfetme yolculuğu, bilgiye dönüştürülmezse, kişinin o aşamada kalması muhtemeldir.
Maslow’un ihtiyaçlar hiyerarşisinde belirttiği gibi kendini gerçekleştirmiş insanlara baktığınızda davranış ve sözlerinde cinsiyetçi tavır göremezsiniz.
Buna karşın, bu tür tavırları gördüğünü söyleyen kişilerin ilkel benlikte kalmış bilinçaltlarında cinsiyetçi tabular aradıkları savunulabilmek mümkündür.
Kısaca; Kendini gerçekleştirebilmiş bir insanın kadın veya erkek olma hali sadece nüfus kimliğinde belirtilen bir ayrıntıdır. Karşısındaki kişiyle “insan” olarak diyalog kurarlar. Sadece duygusal ilişkilerinde bu diyalog kadın ya da erkeğe dönüşür.
Yorumlar kapalı.